Danıştay Kararı 13. Daire 2020/92 E. 2022/4811 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/92 E.  ,  2022/4811 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/92
Karar No:2022/4811

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sosyal güvenlik primlerinin beş puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanmasına rağmen hak edişlerinden de kesinti yapılması nedeniyle fazladan tahsil edildiği ileri sürülen 178.215,74-TL’nin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı … Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce Mahkemenin davanın görev yönünden reddi yolundaki kararının Dairemizin 26/04/2018 tarih ve E:2014/3392, K:2018/1562 sayılı kararıyla bozulması üzerine işin esasına girilmek uyularak verilen kararda; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 81. maddesine 1. fıkrasını (ı) bendi ve yapılan değişikliğe ilişkin madde gerekçesi uyarınca, söz konusu düzenlemenin ekonomi alanında istihdamın arttırılması ve yatırımların teşvik amacıyla yapıldığı işverence ödenmesi gereken primlerin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanması ve işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak anılan Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı payına isabet eden tutar ile Hazine’ce karşılanmayan işveren payına ait tutarın süresinde ödenmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim, idarî para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması koşullarına bağlı tutulduğu, söz konusu prim indiriminin, yükümlülüklerini yerine getiren işverenlere tanınmış bir imkân olduğu, Kamu İhale Genel Tebliğ’inde yer alan düzenlemenin, koşulları sağlayan işverenlerin sigorta prim paylarının beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanacak olması nedeniyle, bu tutarın, gerçekte yüklenici tarafından yapılmayan bir gider olması ve yükleniciye fazla ödeme yapılmasının engellenmesi amacıyla hakedişlerinden kesilmesi için yapıldığı;
5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendindeki koşulları sağlayan işverenlere yapılan Hazine yardımının isteklilerce yapılacak bir gider olmadığı, teklifini olağan işçilik maliyeti üzerinden hesaplayan isteklilerin ihale sonucunda işin yüklenicisi sıfatını kazanmaları hâlinde, sözleşme bedelinin tamamının idarece yükleniciye ödenmesi gerektiği, Hazine’ce karşılanan prim tutarı dikkate alınmadan işveren sigorta prim payının tamamının yükleniciye ödenmesinin fazla ödeme kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı;
Öte yandan, işverenlere istihdamın artırılması amacıyla kanunla tanınan prim teşvikinin düzenleyici işlemle ortadan kaldırılamayacağı;
Bu itibarla; davacının, sosyal güvenlik primlerinin beş puanlık kısmının Hazine tarafından karşılanmasına rağmen hak edişlerinden de kesinti yapılması nedeniyle fazladan tahsil edilen 178.215,74-TL’nin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin Kamu İhale Genel Tebliği uyarınca tesis edildiği, işlemin mevzuata uygun olduğu, söz konusu uygulamanın 01/03/2011 tarihinden sonra kaldırıldığı, 01/03/2011 tarihinden önce yapılan kesintilerin hukuka uygun olduğu, davacının mevzuatı bilerek sözleşmeyi akdettiği, hak edişlere süresinde itiraz edilmediği, Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu, talebin aynı zamanda sebepsiz zenginleşme iddiasına konu olabileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, uygulamanın 20/04/2011 tarihinde kaldırıldığı, yükleniciye fazladan ödeme yapılmasının söz konusu olmadığı, 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan düzenlemenin işverene yapılan prim teşviki olduğu, Kanun’da yer alan düzenlemenin Tebliğ ile ortadan kaldırılamayacağı, kararın emsal kararlara uygun olduğu, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.