Danıştay Kararı 13. Daire 2020/899 E. 2020/3695 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/899 E.  ,  2020/3695 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/899
Karar No:2020/3695

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Nakliyat ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1. … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2. … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ön izin süresinin dondurulması için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve …sayılı İstanbul Valiliği Defterdarlık Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Kartal Emlak Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket tarafından ön izin süresinin dondurulması için yapılan başvurunun, ön izin süresinin durdurulmasının mümkün olmadığı, üçüncü yıl ön izin bedeli olan 789.109,50-TL’nin ödeme gününde hesaplanacak gecikme bedeli ile birlikte ödenmesi aksi hâlde ön izin sözleşmesinin feshi yoluna gidileceği belirtilerek davalı idarece reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; ilgili mevzuat uyarınca irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesi sonucunda, yapılacak yatırım için ön izne ihtiyaç duyulması hâlinde, lehine irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek yatırımcıya, fiili kullanım olmaksızın tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için bir yıl süreyle ön izin verilebileceği, bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin tamamlanamaması durumunda, buna ilişkin belgelerle birlikte ve bu işlemlerin tamamlanamama nedenleri de belirtilmek suretiyle talep edilmesi ve talebin İdare tarafından uygun görülmesi hâlinde bu süre bedeli karşılığında bir yıl uzatılabileceği, verilen ve uzatılan ön izin süreleri içinde de belirtilen işlemleri kendi kusurları dışında kamudan kaynaklanan ve/veya idarece kabul edilebilir sebeplerle yerine getiremeyenlere, talep etmeleri ve bu talebin idare tarafından uygun görülmesi hâlinde birer yıllık olmak üzere iki yıl daha süre verilebileceği, verilen ve uzatılan ön izin sürelerinin toplamının dört yılı geçemeyeceği, ön izin bedelinin, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 12. maddesinin 4. fıkrası uyarınca belirleneceği ve ön izin döneminde sürenin dondurulamayacağı dikkate alındığında, tesis edilen işlemde usule ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 75. maddesinde yer alan “Ön izin döneminde süre dondurulmaz.” kuralına hiçbir üst normda yer verilmediği, imar planlarının öngörülen süre içinde tamamlanamamasında şirketlerinin herhangi bir kusuru olmadığı, şirketlerinin bu duruma müdahale ederek durumu değiştirerek sonuç alma güç ve iradesinden yoksun olduğu, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik uyarınca ön izin ve kesin izin dönemi de dâhil olmak üzere kamudan kaynaklanan nedenlerle süre dondurulduğu hâlde, hiçbir kanunda düzenlenmiş olmamasına rağmen Yönetmelik’in davaya konu 75. maddesinde ön izin döneminde sürenin dondurulamayacağının belirtildiği, kamudan kaynaklanan imkânsızlıklar nedeniyle ön izin süresi etkin kullanılmadığından sürenin dondurulmasının gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği belirtilmiş; aynı fıkranın (b) bendinde ise, konusu yüz bin Türk Lirasını (anılan Kanun’un Ek 1. maddesine göre 2019 yılı için 144.000,00-TL) aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan davalar hakkında bölge idare mahkemelerinin istinaf yoluyla yapılan başvurular üzerine verdikleri kararlar, temyiz edilebilecek olan kararlar arasında sayılmış olup, bakılan davanın, ön izin süresinin durdurulması isteminin reddi ile üçüncü yıl ön izin bedeli olan 789.109,50-TL’nin ödeme gününde hesaplanacak gecikme bedeli ile birlikte ödenmesi, aksi hâlde ön izin sözleşmesinin feshi yoluna gidileceğine ilişkin İstanbul Valiliği Defterdarlık Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Kartal Emlak Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin tamamının iptali isteminden kaynaklandığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer verilen tutarı aşan davanın temyize tâbi olduğu sonucuna varılarak temyiz incelenmesine geçildi; 2577 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.