Danıştay Kararı 13. Daire 2020/859 E. 2022/4980 K. 26.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/859 E.  ,  2022/4980 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/859
Karar No:2022/4980

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gümüşhane ilinde kurulması planlanan 16,68 MWm/16,25 MWe gücündeki Çam Hidroelektrik Santrali (HES) üretim tesisi için verilen …tarih ve …sayılı üretim lisansı sahibi olan davacı şirketin, 20/04/2016 tarihli yazısında belirtilen gerekçelerin Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 35. maddesi çerçevesinde mücbir sebep olarak kabul edilmemesine, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (Kanun) Geçici 9. maddesinin birinci fıkrası ile Yönetmeliğin Geçici 15. maddesi uyarınca üretim lisansının iptal edilmesine, lisans kapsamında sunulan 693.760,00-TL tutarındaki teminat mektubunun irat kaydedilmesine, 6446 sayılı Kanun’un 5. maddesinin sekizinci fıkrası ile Yönetmeliğin 27. maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde davacı şirket ile … Energy B.V, … Services and Technologies N.V, …, …ve …’in lisans iptaline dair Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı tarihinden itibaren 3 yıl süreyle yasaklı sayılmasına ilişkin …tarih ve …sayılı Kurul kararı ile bu karara karşı 14/07/2017 tarihinde yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; kurulması planlanan hidroelektrik santrali için davacı şirkete 12/04/2012 tarihinde üretim lisansı verildiği, söz konusu lisans kapsamında davacıya inşaat öncesi dönem için 30 ay süre verildiği, davacı tarafından bu sürenin dolduğu 12/10/2014 tarihine kadar kamulaştırma ve imar planı işlemlerinin tamamlanamadığı, mevzuat değişikliği sebebiyle kamulaştırma maliyetinin arttığı yönündeki iddia ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne (DSİ) proje değişikliği için başvurunun yapıldığı 15/04/2016 tarihinin, inşaat öncesi 30 aylık süre ile ek 6 aylık sürenin dolmasından sonraki döneme denk geldiği, inşaat öncesi sürede proje değişikliğinin yapılamadığı, kamulaştırmanın tamamlanamadığı ve imar planının da onaylanamadığı, buna göre kamulaştırma ve imar planının ilgili idarî merciiler nezdinde süresi içinde tamamlanması hususunda sorumluluğun davacıya ait olduğu, mevzuat değişikliği üzerine maliyet artışı gerekçesiyle proje değişikliği yapılmak istenmesinin mücbir sebep kapsamında değerlendirilemeyeceği, proje ile ilgili imar planının süresi içinde yapılmamış/onaylanmamış olmasını haklı gösteren bir iddia ve/veya delilin de somut olayda mevcut olmadığı, davacının gecikmeye sebep olarak bildirdiği hususların Yönetmeliğin 35. maddesi kapsamında mücbir sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacı tarafından projenin inşaat ruhsatına tâbi olmadığına dair Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin …tarih ve …sayılı yazısı dosyaya sunulmuş ise de, projenin yapı ruhsatına tâbi olmamasının doğrudan inşa faaliyetine başlanabileceği anlamına gelmediği, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 56. maddesi gereğince hidroelektrik santraline ilişkin yapı ve tesis projelerinin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca incelenerek onaylanmış olması, denetime yönelik fenni mesuliyetin üstlenilmiş olması ve inşasına başlanacağının ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerektiği, bu konudaki yükümlülüğünü yerine getirememiş olan davacının, sadece inşaat ruhsatı alınmasına gerek bulunmadığından bahisle doğrudan inşa faaliyetine başlayamayacağı, bu itibarla, Yönetmeliğin Geçici 15. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen kamulaştırma ve imar planı işlemlerinin tamamlatılmış olması şartından davacının muaf olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, lisans iptal yazısında yer alan karar özetinde tesisin adı belirtilmediğinden işlemin şekil eksikliğinden iptali gerektiği, Yönetmeliğin Geçici 15. maddesinin 3. fıkrası gereğince inşaat ruhsatına gerek olmadığına dair belgeyi inşaat öncesi dönem içerisinde veren lisans sahipleri için Yönetmeliğin Geçici 15. maddesinin 1. fıkrası çerçevesinde öngörülen yükümlülüklerin inşaat öncesi dönem içerisinde yerine getirilmesi zorunluluğunun ortadan kalktığı, hidroelektrik tesislerin denetimine yönelik fenni mesuliyetin kanunen DSİ’ye ait olduğu, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 56. maddesinin 5 ve 6. fıkraları kapsamına giren diğer tesisler için bildirim zorunluluğunun bulunduğu, ancak hidroelektrik santrallerde fenni mesuliyetin hangi kamu kurumuna ait olduğunun kanunla açıkça düzenlendiği, eğer bir bildirim yapılması gerekiyorsa bu kamu kurumunun davalı idare değil, Gümüşhane İl Özel İdaresi olduğu, inşaat ruhsatına gerek olmadığına dair belge süresi içerisinde sunularak mevzuat gereğinin yerine getirildiği, kaldı ki davalı idare tarafından fenni mesuliyetin hangi kamu kurumunca üstlenildiğine dair kendilerinden herhangi bir talepte bulunulmadığı, orman mevzuatında orman iznine dair birim fiyat değişikliğinde yapılan artışın öngörülemeyecek ve önlenemeyecek nitelikte mücbir sebep olduğunun kabulü gerektiği, lisans iptal koşullarının oluştuğu ileri sürülen tarihten yaklaşık 2 yıl sonra dava konusu işlemlerin tesis edilmesinin, 7020 sayılı Kanunla getirilen lisansın sonlandırılarak teminatın iadesine ilişkin düzenlemeden yararlanılmasını engelleme amacı taşıdığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.