Danıştay Kararı 13. Daire 2020/598 E. 2020/650 K. 26.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/598 E.  ,  2020/650 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/598
Karar No : 2020/650

DAVACI : … Gayrimenkul Danışmanlık Mühendislik Tarım Jeotermal Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
DAVANIN KONUSU :
… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın satış bedelinin 235.790,00-TL’lik kısmının vadesinde ödenmediğinden bahisle şirketleri tarafından verilen kesin teminat mektubunun, davalı idarece nakde çevrilmesinin istenilmesi üzerine davalı idareye ödenen 235.790,00-TL’nin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 20/01/2020 tarih ve 137813 sayılı işleminin iptali ile 235.790,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ :
Davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihale sonucunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … İnşaat Emlak Sanayi ve Ltd. Şti., … Gayrimenkul Danışmanlık Mühendislik Tarım Jeotermal Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti., …, …, …, … arasında satış sözleşmesi imzalanmıştır.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın “Kesin Teminat Mektubunun Nakde Çevrilmesi” başlıklı yazısı ile, … Bankası A.Ş. … Şube Müdürlüğü’nden, davacı şirketin 15/01/2020 vadeli ikinci taksit borcunun 235.790,00-TL’lik kısmının vadesinde ödenmemesi nedeniyle, bu taksit için 15/01/2018 tarih ve … numaralı 5.761.860,00-TL tutarındaki kesin teminat mektubunun 235.790,00-TL’lik kısmının nakde çevrilmesi ve idare hesabına yatırılması istenilmiştir.
Davacı şirketin 17/01/2020 tarihli yazısı ile, taşınmaz satış bedelinin 15/01/2020 vadeli taksit ödemesine istinaden 15/01/2020 tarihinde 1.076.860,00-TL, 16/01/2020 tarihinde 4.685.000,00-TL olmak üzere toplam 5.761.860,00-TL ödeme yapıldığı, ikinci taksit miktarının 235.790,00-TL’lik kısmının ödenmediğinden bahisle idarece teminat mektubunun nakde çevrilmesi talebinde bulunulması nedeniyle bu miktarın idare hesabına ödendiğinden, ödenmek zorunda kalınan söz konusu bedelin iadesi talep edilmiştir.
Davalı idarenin 20/01/2020 tarih ve 137813 sayılı yazısı ile, sözleşme kuralları uyarınca vadesinde ödenmeyen 4.685.000,00-TL için tahakkuk eden 1.540,00-TL gecikme faizi ile 234.250,00-TL cezaî şartın, 16/01/2020 tarihinde yapılan ödeme tutarından mahsubu neticesinde söz konusu taksit bedelinden bakiye 235.790,00-TL alacak kaldığı, bu tutarın da davacı şirket tarafından ödendiğinden, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numaralı taşınmaza ilişkin olarak herhangi bir fazla ödeme söz konusu olmadığının bildirilmesi üzerine, bu işlemin iptali ile 235.790,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları; (b) bendinde, idarî eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; (c) bendinde ise, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idarî dava türleri olarak sayılmış; aynı maddenin 2. fıkrasında, idarî yargı yetkisinin, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tâbi tutulacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî yargı merciilerinde yargısal denetimi yapılarak çözümlenecek uyuşmazlıklarda, öncelikle davaya konu işlemin idarî bir işlem olupolmadığı hususunun, başka bir anlatımla idare hukuku kurallarına göre tesis edilen, kamu gücüne dayanılarak diğer tarafın rızasını aramaya gerek olmaksızın hukukî durumda tek yanlı irade açıklamasıyla değişiklik meydana getiren bir işlem olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir. İdarî makamlar tarafından tesis edilmiş olsa bile, özel hukuk hükümlerine tâbi olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde adlî yargı merciileri görevlidir.
İhale mevzuatının uygulanması kapsamında idarece tesis edilen işlemlerden “ihale süreci”ne ilişkin olanlar, kesin ve icraî olmaları şartıyla, idarî işlemlerin diğer özelliklerini taşıdıkları için “idarî işlem” olarak nitelendirilebilecek ve iptal davasına konu edilebilecek işlemlerdir. İhale sözleşmesinin imzalanmasından sonra kamu gücü kullanılmak suretiyle değil, sözleşmenin tanıdığı yetkilere dayanılarak özel hukuk kurallarına göre tesis edilen işlemler, idarî işlem olarak nitelendirilemeyeceğinden ve iptal davasına konu edilemeyeceğinden bu işlemler adlî yargıda dava konusu edilebilecektir.
Bakılan dava, davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında, taşınmazın satış bedeline ilişkin olarak fazla ödendiği ileri sürülen bedelin iadesi isteminden kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan ve özel hukuk hükümlerine tâbi olan sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adlî yargı merciilerinin görev alanına girdiği sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Fazla yatırılan …-TL harcın ve posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.