Danıştay Kararı 13. Daire 2020/571 E. 2020/645 K. 26.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/571 E.  ,  2020/645 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/571
Karar No:2020/645

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin dava konusu işlemin iptaline, davacıdan tahsil edilen …-TL’nin davanın açıldığı 29/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine ilişkin 19/10/2018 tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır. Aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idarî işlemler hakkında açılan davalar; (m) bendinde ise, düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa ve sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar hakkında bölge idare mahkemelerinin verdikleri kararlar, temyiz edilebilecek olan kararlar arasında sayılmıştır.
2577 Kanun’un Ek 1. maddesinde, bu Kanun’da öngörülen parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacıdan, 23/02/2017 tarih ve 6945 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararına istinaden 01/01/2007-30/09/2007 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak taşıma bedeli farkı istenilmesine ilişkin … Mali İşler Daire Başkanlığının 30/05/2017 tarih ve E…. sayılı işleminin tesis edildiği, anılan işlemin iptali ile tahsil edilen …-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline, davacıdan tahsil edilen ..-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği; davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, …ara Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin 20/11/2019 tarih ve E:2019/1155, K:2019/2635 sayılı kararı ile, davalının istinaf başvurusunun reddine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği; bunun üzerine davalı tarafından, anılan kararın bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Konusu para ile ölçülebilen davalara ilişkin olarak idare mahkemelerince verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge idare mahkemelerince verilen kararların temyize tabî olup olmadığının, istemde bulunulan parasal tutarın bölge idare mahkemelerince karar verildiği tarihteki temyiz sınırının altında olup olmadığına göre belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 46. ve Ek 1. maddeleri ile 474, 484 ve 503 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde, konusu para ile ölçülebilen davalarda temyiz sınırının, bölge idare mahkemelerince 2016 yılında verilen kararlar için …-TL; 2017 yılında verilen kararlar için …-TL; 2018 yılında verilen kararlar için …-TL; 2019 yılında verilen kararlar için ise …-TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararın 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde belirtilen düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından alınan kararlara karşı açılan davaya ilişkin olmadığı, ayrıca dava konusu işlemde belirtilen Kurul kararının da iptalinin talep edilmediği dikkate alındığında, …TL tutarlı taşıma bedeli farkının ödenmesi gerektiğine ilişkin 30/05/2017 tarih ve E…. sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın konusu 2019 yılı için miktar itibarıyla öngörülen temyiz sınırı olan …-TL’nin altında kaldığından, Bölge İdare Mahkemesi’nce istinaf başvurusu üzerine verilen işbu kararın kesin olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması hukuken mümkün olmadığından, Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesine imkân bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararda, bu karar karşı temyiz yoluna başvurabileceği belirtilerek davalı idarenin yanlış yönlendirilmiş olması nedeniyle, toplam …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
3. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme’ce … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.