Danıştay Kararı 13. Daire 2020/518 E. 2023/1530 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/518 E.  ,  2023/1530 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/518
Karar No:2023/1530

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Yayıncılık A.Ş.
(Eski Unvan: …Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 13/04/2018 tarihinde yayınlanan …” isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile aynı maddenin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle anılan Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 505.471,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin …tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; uyuşmazlık konusu programda, … ve …çiftinin programa başvurarak …’nin yedi yıl boyunca komşularının cinsel saldırısına uğradığını iddia ettiği, bu iddia üzerine çiftin çocuklarına DNA testi yapılması neticesinde çocuklardan birinin babasının komşuları olduğunun tespit edildiği, konuyla ilgili olarak …Sulh Ceza Hakimliği’nin …tarih ve …D. İş sayılı kararı ile yayın yasağı getirilmesine rağmen DNA testinin sonuçlarının programda paylaşıldığı, uyuşmazlık konusu yayına yönelik olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; söz konusu programın içeriğinde yer alan ana temaların “cinsel saldırı, ailevi bir trajedi, insanların çaresizliği” olduğu, çocuk ve ergenler için ahlâki değerler, mahremiyet ve toplumun değer yargıları açısından kafa karıştırıcı mesajlar verildiği, suç davranışını ayırt etme, hukukun işleyişi, problem çözme yöntemleri açısından olumsuz model oluşturulduğu, programı izleyen çocukların ve gençlerin ruhsal gelişiminin olumsuz yönde etkileneceği, programda … isimli çocukla ilgili son derece mahrem bilgilerin hiç sakınmadan ifşa edildiği, son derece hassas bir konunun topluma mâl edilmesinin çocuk haklarının ihlâline ve çocuğun etkilenmesine neden olduğu, davaya konu programın çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlâki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı yönünde görüş bildirildiği, ilgili mevzuatın ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu programda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile aynı maddenin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği anlaşıldığından, dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu programın konu ve içerik bakımından çocukların ilgisini çekebilecek nitelikte olmadığı, bilirkişi raporunda programın türü değerlendirilerek bilimsel olmayan, genelleyici ve soyut ithamlarda bulunulduğu, programın asıl konusunun çocuğun annesinin yaşadığı mağduriyet olduğu, çocuğun yaşının sosyal bir çevreye sahip olamayacak kadar küçük olduğu, dava konusu programda yayın yasağına aykırı olabilecek bir içerik bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu programda yer alan hususların küçük bir çocuğun psikolojisini olumsuz yönde etkileyeceğinin açık olduğu, Sulh Ceza Hakimliği kararıyla getirilmiş yayın yasağına rağmen yayıncı şirketin konuya ilişkin açıklamalara yer vererek hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı davrandığı, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.