Danıştay Kararı 13. Daire 2020/422 E. 2020/843 K. 11.03.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/422 E.  ,  2020/843 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/422
Karar No:2020/843

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, davalı idarece tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Muhtelif Cadde ve Sokaklara Duvar Yapımı, Kilitli Parke Taş Döşeme ve Bordür Yapım İşi” ihalesinin iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idarece tarihinde açık ihale usulü ile ihaleye çıkıldığı, 9 kalemden oluşan işin 3 sıra nolu iş kaleminin; 35 cm yükseklikte 4,5 mm çapında 50×150 mm göz aralıklı min. 2 büklümlü sıcak daldırma galvaniz üzeri elektrostatik polyester toz boyalı panel teller ile 5000 metre çit yapılması (direk aralığı 2 mt. olacak şekilde duvar üzeri uygulama) olduğu, İşleri Müdürlüğü’nün tarihli yazısında, bu işin 4.400 metresinin ve Mahallesinde bulunan Caddesine prestij cadde yapım işi (iki taraflı) olduğu yönünde ihtiyaç tespiti yapıldığı, ancak ihale tarihinden sonra ikinci kez yerinde yapılan ölçümde, anılan caddede yapılması gereken çift taraflı ihata duvarı ve tel çitin 2.200 metre olduğu, iki taraflı yapılan hesaplamanın tek taraflı gibi anlaşılıp iki taraflı olması için iki ile çarpılarak 4.400 metre olarak alındığı, sehven yapılan yanlışlıktan dolayı yapılması gereken duvarın 2.200 metre fazla yazıldığının belirtilmesi üzerine, ihale yetkilisince ihaleye çıkılan işin miktarı ve niteliğinde değişiklik olduğu gerekçesiyle ihalenin iptaline karar verildiği, akabinde davalı idarece, 11 iş kalemi için tarihinde ve ihale kayıt numarası ile tekrardan ihaleye çıkıldığı, bu iş kalemlerinden 10 sıra nolu iş kaleminin; 0,40 m yükseklikte, 4,5 mm çapında 50×150 mm göz aralıklı min. 2 büklümlü sıcak daldırma galvaniz üzeri elektrostatik polyester toz boyalı panel teller ile 3.100 metre çit yapılması (direk aralığı 2 mt. olacak şekilde duvar üzeri uygulama) olduğu, bu ihalede davacı şirket ile birlikte toplamda iki firmanın istekli olduğu, tarihinde ihalenin gerçekleştirildiği, bu çerçevede 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca kaynakların verimli kullanılmasını sağlamaktan sorumlu olan davalı idarece ihalenin iptaline karar verilmek suretiyle yeni ihtiyaçlar doğrultusunda ikinci kez ihaleye çıkıldığının anlaşılması karşısında, idarenin takdir yetkisi çerçevesinde ihalenin iptali için makul sebeplerin oluştuğu, ayrıca idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif ve keyfi amaçlar doğrultusunda kullandığına ilişkin olarak dosya içeriğinde herhangi bir somut bilgi ve belge de bulunmadığı anlaşılmakla, ihalenin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 01/10/2019 tarihinde toplanan ihale komisyonu tarafından ihalenin oybirliğiyle uhdelerinde bırakıldığı, ihale yetkilisi tarafından ihale komisyonu kararının üzerine el yazısıyla tarih ve sayılı İşleri Müdürlüğü yazısına istinaden ihaleye çıkılan işin miktarı ve niteliğinde değişiklik olduğundan ihale tarafımca onaylanmamıştır. 02/10/2019″ şerhi düşülerek ihalenin iptaline karar verildiği, komisyonun toplanmasından bir gün önce yazılan mezkur yazının komisyonun bilgisine sunulmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki bu yazının aynı zamanda İşleri ve Müdürlüğü görevini yürüten komisyon başkanı olarak görev yapan şahıs tarafından yazıldığı, yazıyı yazan kişinin bir gün sonra toplanan komisyonda ihalenin uhdelerinde bırakılmasına karar vermesinin açık bir tutarsızlık olduğu, ilgili yazının bizzat ihale yetkilisinin ihaleyi iptal etmek için bir gerekçe bulunması talimatı üzerine memurlar eliyle hazırlandığı, ihale konusu işin projesi ve şartnamelerinin hazırlanmasında bizzat görev almış olan ve komisyonda bulunan İşleri Müdürlüğü’nde jeoloji mühendisi olarak görev yapan şahsın hesaplama yanlışlığından haberdar olması gerektiği, ihalenin iptaline ilişkin karar tarihinde EKAP üzerinden iletilmişken, ihale yetkilisinin iptal gerekçesini tarihinde şerh düştüğü, birim fiyat teklifi alınmak suretiyle ihale edilen iş için idarece yapılan imalatlar kadar ödeme yapılacağı, bu nedenle herhangi bir kamu zararının ortaya çıkmayacağı, sözleşme bedeli %80’in altına düşmediğinden bedelin %20’sine kadar iş eksilişi yapılabileceği, sorunun sözleşmenin uygulanması aşamasında çözümlenebilir olduğu, vekalet ücreti yönünden; avukatın vekalet ücretine hak kazanabilmesinin şartının hukuki yardımda bulunması olduğu, herhangi bir evrakın mahkemeye sunulmasının hukuki yardım olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle süresinde savunma dilekçesini sunmayan davalı idare vekili için vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, 4734 sayılı Kanun’un 39. maddesine göre ihalelerin iptal edilebilmesinin idarelerin takdirine bırakıldığı ve iptal edilen ihale nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girilmeyeceği, davacı şirketin talebi üzerine ihalenin iptal edilmesi gerekçesinin kendisine bildirildiği, Kanunun 5. maddesinde ifade edilen ilkelerin sağlanamaması hâlinde ihalelerin iptal edilebileceği, sehven yapılan hesap hatası nedeniyle ihale konusu işin miktarı ve niteliğinin değişmesi nedeniyle ihalenin iptaline karar verildiği, ihalenin iptali için makul bir sebep olduğu, ihale yetkilisinin ihale komisyonu kararını onaylamak zorunda olmadığı, böyle bir durumda hukuken kesin delil niteliği taşıyan belgelere dayanılmasının da zorunlu olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.