Danıştay Kararı 13. Daire 2020/407 E. 2023/490 K. 09.02.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/407 E.  ,  2023/490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/407
Karar No:2023/490

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muş ili, Malazgirt ilçesi, … Köyü’nün içme suyunun taşınması amacıyla döşenmiş ve hâlihazırda atıl hâlde bulunan 5.000 metre hurda çelik borunun satışı için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile 21/08/2019 tarihinde gerçekleştirilen ve davacının uhdesinde kalan ihaleye yönelik sözleşmenin idarece imzalanmaması nedeniyle sözleşme öncesi davalı idare hesabına yatırılan sözleşme bedeli, kesin teminat bedeli, karar pulu ve damga vergisinin iadesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; resmi dairelerin, idarelerin, iktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerin tamamının ellerindeki hurda malzemelerini Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca belirlenen fiyatlar üzerinden Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na satma hususunda zorunluluklarının bulunduğu; bu nedenle, davalı idareye ait 3284 sayılı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanun kapsamındaki ihale konusu hurda malzemelerin mevzuat hükümleri uyarınca Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu dışındaki gerçek ve tüzel kişilere ihale yoluyla satışının mümkün olmadığı;
Öte yandan, iptal davalarında, yetki ve şekil unsuru yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir idari işlemin tesisinde idarece esas alınmış sebebin hukuka uygun veya aykırı bulunmasına karşın, yargı yerince dosyanın incelenmesi aşamasında başka bir hukuka aykırılık ya da uygunluk nedeni saptanmış ise, idarenin ileri sürdüğü sebep dışında dosyada saptanan nedene göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin, idare hukukunda “sebep ikamesi” olarak nitelendirildiği; idarenin belli bir yönde davranma zorunluluğunu ifade eden bağlı yetkinin söz konusu olduğu durumlarda, yargı yerinin, idarenin ileri sürdüğü sebep yerine ikame ettiği sebebi, neden öncelikli gördüğüne dair değerlendirmeye de yer vermek suretiyle işlemin hukuka uygunluk denetimini yapmasına, re’sen araştırma ilkesinin imkân verdiği hususunun yargısal içtihatlarla kabul edildiği; ancak, sebep ikamesinin her uyuşmazlıkta uygulanamayacağı ve somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiği;
Bu durumda, her ne kadar davalı idare tarafından herhangi bir sebep ileri sürülmeden dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, ihale konusu hurda çelik boruların 3284 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na satışının yapılması gerekirken bu usule uyulmadan ihale yoluyla satışının yapıldığı anlaşıldığından, davalı idare tarafından açık hataya dayalı olarak yapılan ihalenin iptaline ilişkin dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemenin idarenin yerine geçip sebep ikamesi yapmasının hukuka aykırı olduğu, idarenin MKE’den uygun görüş alıp almadığı konusunda araştırma yapılmadan karar verildiği, zemin altında bulunan ve kullanım için çıkarılmamış hurdaların açık ihale usulü ile satışa çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ihale konusu iş için birçok araç kiralandığı ve işçi tutulduğu, ihalenin gerekçesiz ve hukuka aykırı olarak iptal edilmesi nedeniyle zarara uğradığı ve mağduriyet yaşadığı, ihaleden sonra kendisinden gerekli ödemelerin yapılmasının istenmesi üzerine ödemeleri yaptığı ve sözleşmeyi imzaladığı, idarenin işi sürüncemede bırakarak kendisini oyaladığı ve kamu yararına aykırı olarak keyfi şekilde ihaleyi iptal ettiği, 21/08/2019 tarihli ihale onaylandığı hâlde idarenin, ihalenin onaylanmadığından iptal edildiği yönündeki savunmasında çelişkiler bulunduğu, onaylanmış ihale kararının ita amirince iptal edilmesinin hukuka aykırı olduğu, mevzuatta ita amirine ihaleyi onayladıktan sonra iptal etme yetkisi tanınmadığı, ihale kararının onaylanması için mevzuatta belirtilen 15 günlük süre geçtikten sonra ita amirince ihalenin iptal edilmesinin hükümsüz olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Muş ili, Malazgirt ilçesi, … Köyü’nün içme suyunun taşınması amacıyla döşenmiş ve hâlihazırda atıl hâlde bulunan 5.000 metre hurda çelik borunun satışı için 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile 21/08/2019 tarihinde gerçekleştirilen ihale davacının uhdesinde kalmış, davacı tarafından kesin teminat bedeli ve sözleşme bedeli ödenerek 29/08/2019 tarihinde ihale sözleşmesi tek taraflı olarak imzalanmış ve davalı idareye sunulmuştur.
İhale konusu hurda çelik borularının bulunduğu … Köyü’nün muhtarı tarafından Muş İl Özel İdaresi’ne hitaben yazılan 02/09/2019 tarihli dilekçe ile, içme suyu amaçlı döşenen çelik boru tesisatının kullanılmaya devam edilmesinden dolayı çelik boruların satışına ilişkin ihalenin iptal edilmesi istenilmiştir.
Bunun üzerine idarece ihale sözleşmesi imzalanmamış ve sözleşmenin geçerlilik kazanmaması nedeniyle davacı tarafından sözleşme öncesi davalı idare hesabına yatırılan sözleşme bedeli, kesin teminat bedeli, karar pulu ve damga vergisinin iadesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem tesis edilmiş, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ”İlkeler” başlıklı 2. maddesinde, ”Bu Kanun’un yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.”; “İhale kararlarının onayı veya iptal edilmesi” başlıklı 31. maddesinde, “İhale komisyonları tarafından alınan ihale kararları, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanır veya iptal edilir. İta amirince karar iptal edilirse ihale hükümsüz sayılır.”; “Sözleşme yapılmasında müteahhit veya müşterinin görev ve sorumluluğu” başlıklı 57. maddesinde, “Sözleşme yapılması gerekli olan hâllerde müteahhit veya müşteri 31’inci maddeye göre onaylanan ihale kararının veya Maliye Bakanlığı’nın vizesi gereken hâllerde bu vizenin yapıldığının bildirilmesini izleyen günden itibaren 15 gün içinde geçici teminatı kesin teminata çevirerek noterlikçe tescil edilmiş sözleşmeyi, idareye vermek zorundadır. Satışlara ilişkin ihalelerde müşterinin aynı süre içinde ihale bedelini ve müşteriye ait bulunan vergi, resim ve harçları yatırması, diğer giderleri ödemesi gerekir.”; “İdarenin görev ve sorumluluğu” başlıklı 60. maddesinde, “İdare 57’nci maddede yazılı süre içinde sözleşme yapılması hususunda kendisine düşen görevleri yapmak ve taşınmaz malların satımında, ferağa ait işlemleri tamamlamak, şartnamede belirtilen sınır ve evsafa göre satılan malları müşteriye teslim etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde, müteahhit veya müşteri, sürenin bitmesinden itibaren en çok 15 gün içinde, 10 gün müddetli bir noter ihbarnamesi ile bildirmek şartıyla, taahhüdünden vazgeçebilir. Bu takdirde teminat geri verilir. Müteahhit veya müşteri, ihaleye girmek ve teminat vermek için yaptığı masrafları istemeye hak kazanır.” kuralları yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare, 2886 sayılı Kanun’a göre yapılan ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması ilkelerine göre ihaleyi gerçekleştirmek zorundadır. Anılan Kanun’un 31. maddesi ile, itâ âmirlerine 15 gün içinde ihaleyi onaylama ya da onaylamayarak iptal etme konusunda tanınan yetki, ihale işlemlerinin sadece mevzuata uygunluğunu denetlemeye yönelik olmayıp, aynı zamanda ihale konusu işin özelliklerini, benzer işlere ilişkin diğer ihalelerin sonuçlarını ve ihalede oluşan fiyatın piyasa şartlarına uygun olup olmadığını en iyi bilebilecek durumda bulunması nedeniyle itâ âmirinin yerindelik denetimi yaparak Hazine menfaatini ve kamu yararını koruması amacıyla düzenlenmiştir.
Bu kapsamda, itâ âmiri hem hukuka uygunluk hem de yerindelik denetimi yapmakta olup, ihalenin kamu yararına veya hizmet gereklerine aykırı olduğunun ihale onaylandıktan sonraki bir aşamada tespit edilmesi hâlinde de, ihale sözleşmesinin imzalanmamasına ve ihalenin iptaline karar verilebileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, içme suyunun taşınması amacıyla döşenmiş ve hurda kapsamında değerlendirilen çelik boruların satışı için uyuşmazlık konusu ihale gerçekleştirildikten sonra, boruların bulunduğu … Köyü’nün muhtarı tarafından Muş İl Özel İdaresi’ne hitaben yazılan 02/09/2019 tarihli dilekçe ile, içme suyunun taşınması amacıyla döşenen çelik boru tesisatının kullanılmaya devam edilmesinden dolayı çelik boruların satışına ilişkin ihalenin iptal edilmesinin istenilmesi üzerine, çelik boru tesisatının köylülerce kullanıldığı gerekçesiyle idarece kamu menfaatinin korunması amacıyla ihalenin iptal edildiği ve ihale sözleşmesinin imzalanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, kamu menfaatinin korunması amacıyla tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 09/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.