Danıştay Kararı 13. Daire 2020/380 E. 2023/1373 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/380 E.  ,  2023/1373 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/380
Karar No:2023/1373

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Radyo TV A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 10/03/2018 tarihinde saat 20:44’de yayınlanan “…” isimli dizide 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle 589.426,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … numaralı kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava konusu işleme esas alınan inceleme raporu ve savunma dilekçesi ekindeki görüntü kaydıyla dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, söz konusu televizyon kanalında …” isimli dizinin 10/03/2018 tarihinde saat:20:44’de yayınlanan bölümünde yer verilen görüntü ve söylemlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düştüğü, bu hâliyle kadına şiddeti ve baskıyı özendirici, kadını istismar eden içeriğinin bulunduğu, bu durumda, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla yayın hizmeti ilkelerine uygun olarak yerine getirmekle yükümlü olan davacı medya hizmet sağlayıcısının 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendini ihlâl ettiğinin sabit olduğu, bu itibarla, dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 6112 sayılı Kanun’un lafzının yanlış yorumlandığı, anılan Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendi uyarınca söz konusu programın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, yaptırım kararında ise yayının geneline nazaran çok küçük iki kesit dikkate alındığı, yayında kadına yönelik şiddetin teşvik edilmediği, aksine kötü ve antipatik karakterler sergilenerek eleştirildiği, kamu kurumları tarafından yayınlanan kamu spotlarında kadına şiddet görüntülerine yer verildiği, idari yaptırıma gerekçe olarak gösterilen anlayıştan yola çıkılması durumunda bu kamu spotları da dahil yayında bulunan yapımların çoğunluğuna yaptırım uygulanmasının gerektiği, dava konusu yaptırımın kamu yararını gözetmediği, farklı yayın kuruluşlarında söz konusu yayın ilkesi açıkça ihlâl edildiği hâlde davalı idarece ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiği, ancak uyuşmazlık konusu yayın hakkında idari yaptırım uygulandığı, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, yayında yer alan kadına yönelik söylemlerin şiddeti meşrulaştırdığı, televizyon aracılığıyla şiddetin yeniden üretildiği, yayında cinsiyet eşitliğine aykırı söylemlerin bulunduğu, söz konusu şiddet sahnelerinin yayınlanması sebebiyle izleyicilerden de çok sayıda şikâyet alındığı, ölçülülük ilkesine uygun olarak ve kamu yararı gözetilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, yayın hizmetinde bulunulurken sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket edilmesinin gerektiği, ilgili Kanun ve Yönetmeliklere aykırılığın yayının bütününde veya bir kısmında bulunmasının yaptırım uygulanmasına engel olmadığı, davacının eşitlik ilkesine aykırılık iddiasının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, yayında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (s) bendinin ihlâl edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.