Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3599 E. 2023/872 K. 28.02.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3599 E.  ,  2023/872 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3599
Karar No:2023/872

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bartın Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’nce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca açık ihale usulüyle 30/07/2019 tarihinde gerçekleştirilen “Tek Katlı 200 m² Kapalı 38 m² Açık Alanı Olan Minibüs Servisleri Bekleme Binası Yapım İşi” ihalesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı tarafından uyuşmazlığa konu ihalenin hukuka aykırı olduğu, imar planınında inşaatın yapılacağı alanının bir kısmının park, bir kısmının ise yol olarak yer aldığı, imar sorunu çözülmeden ihale yapılamayacağından bahisle iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, Mahkemenin 24/09/2019 tarihli ara kararı ile mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 10/12/2019 tarihinde mahallinde gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle ”dava konusu tek katlı 200 m² kapalı ve 38 m² açık alanlı inşa edilecek “Minibüs Servisleri Bekleme Binası Yapım İşi”nin onaylı planda büyük kısmının “Park” alanında kaldığı ve küçük kısmının “Yol” olarak görüldüğü, onaylı planlarda da “Park” alanlarında herhangi bir yapılaşma öngörülmediği, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 19. ve 26. maddelerinde “Park ve Yol” kullanımlı alanlarda toplamda %3’ü ve her birinin alanının 15 m²’yi geçmeyen hafif malzemeden yapılmış ve sabit nitelikli olmayan küçük ölçekli yapılaşmalar gerçekleştirebileceğinin düzenlendiği, mimari projesi, elektrik projesi, statik projesi ve mekanik projesi hazırlanmış tek katlı 200 m² kapalı 38 m² açık alanlı inşaatın aynı kapsamda yapılaşmalar olmadığı, ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenleme ortaklık paylarının düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmet alanlarından oluştuğu ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacağının düzenlendiği, imar mevzuatı uyarınca “Park” alanının başka maksatlarla kullanılmasının mümkün olmadığı” tespitlerine yer verildiği, bilirkişi raporuna davalı idarece yapılan itirazın yerinde görülmediği ve raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, onaylı planda “Park” kullanımına ayrılmasına rağmen henüz kamuya kazandırılmamış “tarla” vasıflı görülen alanda tek katlı 200 m² inşaat alanlı sabit tesis yapılmasının imar mevzuatına, planlama ve uygulama esaslarına aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu ihalede hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacının bu davayı açmada hukuki ehliyetinin bulunmadığı, ihaleyi iptal etme takdir yetkisinin idarede olduğu, Mahkemece yerindelik denetimi yapılarak ihalenin iptal edilemeyeceği, ihaleye konu yapının ruhsata tabi olmadığı, ihale edilebilecek yapılar arasında olduğu, ihaleye konu işin söz konusu yerdeki minibüs duruklarında çalışan kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılan, vatandaşların yaz ve kış aylarında beklerken mağduriyetlerini gideren tuvalet ve bekleme salonundan ibaret olduğu, arazide mülkiyet sorununun bulunmadığı, söz konusu arazinin niteliğinin park olmasının Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği kapsamında olaya bir etkisinin bulunmadığı, belirtilen alan içerisinde ulaşım tesisleri, tuvalet, büfe gibi yapılaşmaların yapılmasına kanuni bir engelin olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/02/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.