Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3591 E. 2023/1529 K. 29.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3591 E.  ,  2023/1529 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3591
Karar No:2023/1529

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Yayıncılık A.Ş.
(Eski Unvan: …Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 07/12/2017 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 297.960,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin …tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; uyuşmazlık konusu yayına yönelik olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 20/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; söz konusu yayında, on iki yaşındaki bir kız çocuğuna elli iki yaşındaki bir adam tarafından gerçekleştirilen cinsel istismarın ve adli süreç sonrası alınan karara ilişkin olayların aktarıldığı, izleyicilerin önünde istismar olayının detayları da sunularak ele alındığı, çocuk cinsel istismarında, çocuğun damgalanması ve ikincil travmaya uğramaması için kimliğinin gizli kalması büyük önem taşırken, annenin gerçek kimliği ile programda yer aldığı, çocuğun yaşı ve ismi verilerek olayın anlatıldığı, dava konusu yayında istismara uğrayan çocukta oluşabilecek ikincil travmaların önlenmesinin gözardı edildiği, çocuğun etiketlenmesine ve damgalanmasına sebep olunduğu, davaya konu programın çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlâkî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı yönünde görüş bildirildiği, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, söz konusu programa ait yayın bandı ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu programda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği anlaşıldığından dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda soyut ve genel değerlendirmelerde bulunulduğu, dava konusu programda olayın kişisel bir hadise olmaktan çıkarılıp istismar kavramının toplumsal bir olgu olarak değerlendirildiği, somut olayın yüzeysel ve üstü örtülü bir şekilde ele alındığı, çocuğun isminin veya görüntüsünün yayına yansıtılmadığı, dava konusu programın türü itibarıyla çocukların ve gençlerin ilgisini çekebilecek nitelikte olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu programda çocuğun yaşı ve ismi verilerek olayın anlatıldığı, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının ihlâl edildiği, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.