Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/3522 E. , 2022/5367 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3522
Karar No:2022/5367
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yatırımları A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hatay Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nce 22/03/2018 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca gerçekleştirilen “Hatay Devlet Hastanesi Ek Hizmet Binası Kantin/Kafeterya Yeri Kiralaması İşi” ihalesi sonucunda sözleşme imzalanan davacı şirket hakkında, 2886 sayılı Kanun’un 84. maddesinin 3. fıkrası ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 91. maddesi gereğince tesis edilen 1 (bir) yıl süreyle Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 16/04/2019 tarih ve 30747 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ihale üzerinde kalan davacı şirket ile 26/04/2018 tarihinde kira sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin yürütülmesi sırasında davacının … tarih ve … sayı ile Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’nün evrak kayıtlarına alınan 28/12/2018 tarihli dilekçesinde, hastane kapısında hizmet veren büfe niteliği kazanmış kaçak işletmelerin kapatılmasına ilişkin sözlerin yerine getirilmediği, sözlü ve yazılı tüm girişimlerine rağmen davalı kurum tarafından bu işletmelerin kaldırılmadığı, bu nedenle 20/12/2018 tarihli raporlarda 130.000,00-TL işletme zararının ortaya çıktığı, oluşan bu mücbir sebepten dolayı işletmeyi açık tutmaya ve işletmeciliği sürdürmeye maddi imkanlarının kalmadığı, ayrıca kurumun her ne kadar sözleşmede toplamda 29 m² işletme teslim edeceğini belirtmiş olsa da kullanımlarına izin verilen alanın toplamı 42 m² olduğu gerekçeleri ile 31/12/2018 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğinin bildirdiği, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından durumun Hatay Devlet Hastanesi’ne bildirildiği, Hatay Devlet Hastanesi’nin … tarih ve E… sayılı yazısı ile hastanenin ek hizmet binasında (B blok) faaliyet gösteren davacının 31/12/2018 tarihi itibarıyla kantin, kafeterya hizmetini durdurduğu, işletmeyi bırakıp gittiğini Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirildiği, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenen … tarih ve E… sayılı 10 (on) gün süreli ihtarnamenin 22/01/2019 tarihinde iadeli taahhütlü olarak davacıya tebliğ edildiği, ancak davacının 10 günlük ihtar süresi sonunda da faaliyetine devam etmemesi üzerine İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 13/02/2019 tarihinde sözleşmenin feshedildiği ve davacının, 2886 sayılı Kanun uyarınca 16/04/2019 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği;
Davacı tarafından, hastane kapısında hizmet veren büfe niteliği kazanmış kaçak işletmelerin kapatılmasına ilişkin sözlerin yerine getirilmediği, sözlü ve yazılı tüm girişimlerine rağmen işletmeleri kaldıramadıkları, bu nedenle yıl sonu sayımları ve kârlılık kontrolleri sonucunda 20/12/2018 tarihinde çıkan raporlar doğrultusunda 130.000-TL işletme zararına uğradığı, ayrıca her ne kadar sözleşmede toplamda 290 m² işletme teslim edileceği belirtilmiş olsa da 42 m²’nin kullandırıldığı, kontrolleri dışında oluşan bu durumların mücbir sebep olduğu ileri sürülmüş ise de, dosyada mevcut belge ve bilgilerden, Hatay Devlet Hastanesi kantin/kafeteryası çevresinde bulunan satıcıların engellenmesinin Belediyenin görevi olduğu, bu hususta yaptırım uygulama yetkisinin de Belediyelere ait olduğu, davacının da bizzat Belediyeye bu konuda başvurabileceği, davalı idarenin seyyar satıcılara karşı yaptırım uygulama yetkisinin bulunmadığı, buna rağmen 18/05/2018 tarihli yazı ile çevrede bulunan satıcıların kantin işleyişine engel olacağı ve toplum beslenmesinin sağlıksız şekilde yürütüldüğünden bahisle Hatay Antakya Belediyesi’ne bildirimde bulunulduğu, ancak Belediye tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığı, öte yandan hastane çevresinde seyyar satıcılarının olabileceğinin öngörülebilir bir durum olduğu hususları dikkate alındığında belirtilen durumun mücbir sebep olarak kabul edilmeyeceği, diğer yandan davacıya ihale sonrası yer teslim edilirken tutulan imzalı tutanakta, 14/05/2018 tarihinde 290 m² (50 m² kapalı, 240 m² açık alan) yer tesliminin yapıldığı, davacının daha az yer teslim edildiği iddiasının somut bir biçimde ortaya konulamadığının anlaşıldığı;
Bu itibarla, sözleşme konusu taahhüdünü, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediği, idarenin en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumu devam ettirdiği anlaşılan davacının, 1 yıl süreyle Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale sözleşmesinde 50 m² kapalı ve 240 m² açık alan olmak üzere 290 m²’nin kantin/kafeterya olarak işletilmek üzere kiralandığı belirtilmiş olmasına rağmen, Hatay Devlet Hastanesi tarafından 2 adet konteynırın toplam alanı olan 42 m² alanın kullandırıldığı, geriye kalan 248 m²’ lik alanın ise idarenin kusuru nedeniyle hiçbir zaman teslim edilmediği, dosyada mevcut fotoğraflar ile de sabit olduğu üzere teslim tutanağında belirtilen şekilde bir kapalı alanın mevcut olmadığı, taraflar arasında sözleşme yapılmadan önce ihalenin yapılması aşamasında ve sözleşme imzalanana kadar ihale komisyonu tarafından hastane yakınında seyyar tezgâhlarda yiyecek ve içecek satışı yaparak faaliyet gösteren izinsiz satıcıların tezgâhlarının kaldırılmasına yönelik gerekli yazışmaların Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’nce yapılacağı ve bu konuda yükleniciye destek verileceğinin sözlü olarak taahhüt edildiği, ancak davalı idarenin bu hususa riayet etmediği, sadece Hatay/Antakya Belediyesi’ne durumun bildirilmekle yetinildiği, Belediye’nin verdiği cevabi yazıda seyyar satıcıların faaliyette bulunduğu alanın hastaneye ait olduğununun bildirildiği, mevcut şartlar altında kantin işletmesi faaliyetini sürdürmek zorunda kalan şirketin 20/12/2018 tarihli rapora göre 130.000,00-TL işletme zararına uğradığının tespit edildiği, sözleşmenin ifa edilemediği ve bu durumun kendilerinden kaynaklanmadığı, sözleşmenin ifasını engelleyen işbu sorunun, idarenin bütünlüğü ilkesi uyarınca çözülebilmesinin mümkün olduğu, Yargıtay ve Danıştay kararları doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, kamu gücüne haiz idare tarafından üzerine düşen edimlerin tam olarak yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan ve kamudan kaynaklanan hakkın kullanılmasını engelleyen sebeplerle devamının imkânsız hâle geldiği, 28/12/2018 tarihli dilekçeleri ile sözleşme haklı nedenlerle feshedilmişken, sonrasında davalı idare tarafından 01/03/2019 tarihli yazı ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmesinin hukuka aykırı olduğu, Hatay Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’ne karşı … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E…. esasına kayden açılan davanın hâlen derdest olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.