Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3516 E. 2023/1725 K. 06.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3516 E.  ,  2023/1725 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3516
Karar No:2023/1725

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) : … Kurulu…
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVACI) : … Yayıncılık A.Ş.
(… Televizyon Yayıncılık A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVACI YANINDA) : … Film Programları Yapımcılık San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “… ” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 10-11/04/2017 tarihlerinde yayınlanan “… ” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) ve (m) bentlerinde yer alan yayın ilkelerinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 1.076.726,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; yarışmacılar arasında geçen diyaloglarda yer alan ifadelerin ve bu ifadeleri kullanım şekilleri ile jest ve mimiklerinin, eleştiri sınırlarının ötesinde itham, hakaret ve aşağılama içerdiği, kişileri küçük düşürmeye yönelik ifadeler olduğu, ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, programın bir moda programı olma vasfından ziyade kişisel tartışmaları ön plana çıkardığı, ihlâle konu yayında İngilizce sözcük kullanımı (styling, proporsiyon, trend…), dilin yanlış kullanımı (Gurur falan duyuyorum, beni aydınlanmış olursun, …ben yorumu yaparım sana bebeeeğimmm takılma bu kadar…) ve sözcüklerin yanlış telaffuzunun yapıldığı (Babayy, geliyooo, sssöyledimmmm, mızmızlanıyosuuunnn…), Türk dilinin kaba, düzeysiz ve yanlış kullanımına yaygın olarak yer verilen dava konusu yayınla 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) ve (m) bentlerinin ihlâl edildiği anlaşıldığından, anılan yayın nedeniyle davacı şirkete 1.076.726,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Üst Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca belirlenen 1.090,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yarışmacıların kendi aralarında ve sunucu ile yarışmacılar arasında geçen konuşmalarda eleştiri sınırlarının ötesinde ifadeler sarf edilmediği, insan onuruna aykırı davranılmadığı, eleştiri niteliğindeki konuşmaların programın toplam süresi içinde kısa bir yer tuttuğu, yarışmacıların programa kendi rızalarıyla katıldıkları, verilen idari para cezasında alt sınırdan uzaklaşmasının gerekçesinin ortaya konulamadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediği, kararın yalnızca vekâlet ücreti yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ilk derece İdare Mahkemesi kararında davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedildiğinden yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesi durumunda idare lehine mükerrer vekâlet ücreti doğacağı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının yalnızca vekâlet ücreti yönünden bozulması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun bozmaya uyularak reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 06/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.