Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3394 E. 2020/3981 K. 29.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3394 E.  ,  2020/3981 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3394
Karar No:2020/3981

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Uydu Altyapı İşletmeciliği A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Altyapı İşletmecisi Yayın İletim Yetkisi sahibi olan davacı şirket tarafından, Kurula bildirimde bulunulmadan yayın iletimi yapıldığından ve bu yayınların mevzuata aykırı olduğundan bahisle, iletimi sağlanan “…” paketindeki yayınların iletiminin durdurulması ve yapılan tebliğe rağmen bu yayınların iletimine devam edildiğinin tespit edilmesi hâlinde yayın iletim yetkisinin iptal edileceğinin bildirilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … nolu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket tarafından, Kurula bildirimde bulunulmadan Türksat uydularından ”…” paketi içinden çeşitli yayınların iletildiği, bu yayınların aynı logo ile birden fazla farklı teknik parametrelerle zaman zaman aynı, zaman zaman da farklı içerikte izinsiz şekilde iletildiğinin tespit edildiği, iletimi sağlanan “…” paketindeki yayınların iletiminin davacı şirket tarafından durdurulmasına ve yapılan tebliğe rağmen bu yayınların iletimine devam edildiğinin tespit edilmesi hâlinde yayın iletim yetkisinin iptal edileceğine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının, Yönetmelikte belirtilen süre içerisinde Kurula bildirimde bulunmadan anılan yayınları ilettiği hususunun davalı idarece düzenlenen tutanak ile sabit olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, idarece yapılan duyuru ile Yönetmelik gereğince istenilen bilgi ve belgelerin 19/02/2016 tarihine kadar Üst Kurul’a bildirilmesine karar verilmesine rağmen anılan sürenin dolması beklenilmeden dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülmüş ise de Yönetmeliğin 13. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6112 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinin birinci fıkrasının birlikte değerlendirilmesinden, Yönetmelikte yapılan değişiklikle 26/06/2015 tarihinden önce yayında olan ve hâlen devam eden yayınlar ile bu tarihten sonra başlayan yayınların bildirim yükümlülüğü açısından ayrıldığı, Yönetmeliğin yayım tarihinden (26/06/2015) sonra platform işletmecisi tarafından ilk defa yayını iletilen kuruluşlara ait bilgi ve belgelerin bu Yönetmeliğin 13. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca, iletim tarihinden en az 30 gün önce her bir yayın için ayrı bir dosya hâlinde Üst Kurula bildirmek zorunda olduğu, somut olayda, davacının iletmiş olduğu yayınların 26/06/2015 tarihinden sonraki dönemde olduğu ve bildirim yükümlülüğü açısından Yönetmeliğin 13. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen otuz günlük süreye tâbi olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; daha önceki iş bölümü kararı uyarınca görevli olan … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı “istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline” yönelik karara karşı davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine verilen Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak; işletmeciler için Kurula bildirimde bulunma zorunluluğunun Kanun’un 29. maddesinde öngörüldüğü, uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirketin gerçekleştirmiş olduğu “Kurula bildirimde bulunulmadan yayın iletimi yapılması” yönündeki eylemin Kanunda açıkça yasaklandığı, bununla birlikte, Kanun’un 37. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, altyapı işletmecilerinin yayın hizmetlerinin iletimi faaliyetlerine ilişkin uymaları gereken idarî, malî ve teknik şartları belirlemek, bunlara yayın iletim yetkisi vermek ve gerektiğinde iptal etmek” hususunun Kurul’un görev ve yetkileri arasında sayıldığı, usûlüne göre bildirimde bulunarak faaliyette bulunan işletmeciler için uygulanan Kanun’un 29. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen yaptırımın gerekli şartları yerine getirmeden izinsiz iletim yapan kuruluşlar için de uygulanmasına ilişkin Yönetmelik kuralının, anılan Kanun hükümlerine aykırı olmaksızın ve Kanun’un uygulanmasını sağlamak üzere düzenlendiği, dolayısıyla davacının eylemi ve uygulanan yaptırım bakımından kanunilik ilkesine aykırılığın mevcut olmadığının anlaşıldığı, bu durumda, davacı kuruluş tarafından, Yönetmeliğin 13. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olarak Kurula bildirimde bulunulmadan Türksat uydularından ”Digisat” paketi kapsamında televizyon yayınlarının iletildiği, bu yayınların Kanuna ve Yönetmeliğe aykırı ve izinsiz olarak iletiminin yapıldığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olmasının dava konusu işlemin iptaline engel olmayacağı, dayanak Yönetmelik kurallarının Kanuna aykırı düzenlemeler içerdiği, kanunilik ilkesine aykırı olduğu, davalının Yönetmeliğin uygulanması hâlinde izinsiz yayınların önüne geçileceğine ilişkin beyanlarının yasanın emredici kuralı karşısında kabul edilebilir olmadığı, yayın iletim yetkisinin iptali yönündeki işlemin dava konusu Kurul kararının sonucu niteliğinde olduğu, yaptırımın ölçülülük ilkesine uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 49. maddesinde sayılı bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.