Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3374 E. 2023/1779 K. 11.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3374 E.  ,  2023/1779 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3374
Karar No:2023/1779

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Özel İdaresi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nce 16/04/2020 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Yaptırılması (Poliçelerin Yenilenmesi)” ihalesine ilişkin olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali ile 53.323,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 63.323,00-TL tazminatın ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının dava konusu Kurul kararına yönelik iddialarının değerlendirilmesinden; uyuşmazlığın, ihalelere katılmaktan yasaklı bir sigorta şirketinin acentesi olan sigorta şirketinin ihaleye katılması hâlinin, ilgili mevzuatı çerçevesinde esasında yasaklı sigorta şirketinin ihaleye katılması anlamına gelip gelmeyeceği hususundan kaynaklandığı, ihale işlem dosyası kapsamında yapılan incelemede, isteklilerin yasaklı olup olmadığına dair idarece Kamu İhale Kurumu’ndan talep edilen teyit belgesinin yer aldığı, söz konusu belgeler incelendiğinde, belge üzerinde ihale uhdesinde kalan … Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ihale tarihi olan 16/04/2020 tarihi itibarıyla yasaklılar listesinde olduğuna dair bir kayda rastlanılmadığı bilgisinin bulunduğu, diğer taraftan, anılan isteklinin … Acente Yetki Belgesi’ni sunduğu görüldüğünden, ihale üzerinde bırakılan isteklinin … A.Ş.’nin yetkili acentesi olduğu, … A.Ş.’nin (ihale tarihinden sonraki tarih olan) 21/04/2020 tarihi itibarıyla 1 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olduğu, … Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ortakları arasında … A.Ş.’nin bulunmadığı, bu çerçevede, aday ve istekliler ile bunların şahıs şirketi olmaları hâlinde tüm ortakları, sermaye şirketi olmaları hâlinde sermayesinin yarısından fazlasına sahip ortakları ve hisseleri toplamı şirket sermayesinin yarısından fazlasını teşkil eden ortakları ile başvuru veya teklifi ya da sözleşmeyi imzalayan, başka bir ifade ile ihaleye katılan vekil ve temsilcilerinin de ihalelere katılmaktan yasaklı olup olmadıklarının sorgulanacağı,
Öte yandan, Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Yasaklı firmanın ürününün yetkili bayi ya da başka bir satıcı tarafından teklif edilmesi” başlıklı 28.1.6. maddesinde de, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olmayan isteklinin, yetkili satıcı ya da üretici firmanın kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı bulunması hâlinde, üretici firma garantisinde olan bazı belgeleri ve satışa dair yetki verilen mal veya malları teklif etmesine engel bir durum bulunmadığı yönünde açıklamalara yer verildiği, ancak uyuşmazlığa konu sigortacılık alanına ilişkin münhasır bir açıklamaya yer verilmediği, yapılan tespitler bir arada değerlendirildiğinde, ihale sürecinde isteklinin (kendisi, ortakları, teklifi imzalayan yetkilileri) yasaklı olup olmadığı teyidinin yapılacağına ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, somut ihalede isteklilerden hizmet konusu sigorta poliçesine taraf olacak ana sigorta şirketine ilişkin yetkili acente belgesinin teklif dosyasında sunulması istenilmiş olsa da işe ait Teknik Şartname’nin 4.10. maddesinde yer alan düzenleme kapsamında sözleşmenin yürütülmesi aşamasında yüklenicinin, acentesi olduğu başka bir sigorta şirketinin sigorta poliçesini düzenleyebilmesinin mümkün kılındığı, uyuşmazlığa konu ihalede acentesi olduğu ana sigorta şirketinin yasaklı olması hâlinin ihale aşamasında ihale üzerinde bırakılan istekli aleyhine sonuç doğurmayacağı, acentelikle iştigal eden bir sigorta şirketinin birden fazla sigorta şirketinin acenteliğini yapmasının mümkün olduğu, sözleşmenin yürütülmesi aşamasında ihalede verilen teklif bedeli üzerinden acentesi olunan başka bir sigorta şirketinin sigorta poliçelerini düzenleyebileceği dikkate alındığında, dava konusu ihalede idarenin ana sigorta şirketinin yasaklı olması hâlinin ihalenin sonuçlandırılması bakımından acente olan sigorta şirketinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektirmeyeceği, dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Davacının 53.323,00.-TL maddi tazminat istemine ilişkin olarak;
Dava konusu … tarih ve … sayılı Kurul kararı hukuka uygun olduğundan, söz konusu ihale nedeniyle davacının uğradığı herhangi bir maddi zararının bulunmadığı,
Davacının 10.000,00.-TL manevi tazminat istemine ilişkin olarak ise;
Dava konusu olayda, manevi tazminat ödenmesi koşulları oluşmadığından, davacının manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1,700.00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkeme kararında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat yönünden ayrı ayrı ve nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece maktu bir vekâlet ücretine hükmedilmediği, dolayısıyla Mahkeme kararının vekâlet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği; Davacı tarafından, ihale üzerinde bırakılan isteklinin acentesi olduğu sigorta şirketinin ihalelere katılmaktan yasaklı olduğu, bu sebeple anılan isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olduğu, bu itibarla kararın alınmasında hizmet kusuru bulunmadığı gibi kusursuz sorumluluk ilkesine göre de tazmini gerektirir bir durumun da söz konusu olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare Mahkemesi kararının, davanın reddi yolundaki esasa ilişkin kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davanın reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın reddine ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
İdare Mahkemesi kararının, vekâlet ücretine ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:
02/01/2020 tarih ve 30996 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve Mahkemenin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında, “Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” kuralına yer verilmiş; anılan tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, idare mahkemelerinde görülen davalarda duruşmasız işler için 1.700,00-TL maktu vekâlet ücreti tespit edilmiştir. Aynı tarifenin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinin 4. fıkrasında, “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” kuralına yer verilmiş; anılan tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde, idare mahkemelerinde görülen davalarda duruşmasız işler için 1.700,00-TL maktu vekâlet ücreti tespit edilmiştir.
Aktarılan Tarife düzenlemeleri incelendiğinde, maddi ve manevi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda anılan Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre, idare mahkemelerinde görülen davalarda duruşmasız işler için 1.700,00-TL maktu vekâlet ücretine hükmolunacağı kurala bağlandığından ve temyize konu Mahkeme kararında da davanın reddine karar verildiğinden, davalı idarenin nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin iddiasının bir geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, anılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinin 4. fıkrasında, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceğine yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacı tarafından, 53.323,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı, Mahkemece hem maddi hem de manevi tazminat yönünden davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, reddedilen maddi tazminat için ayrı, manevi tazminat için ayrı bir kalem olmak üzere iki ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Ücret Tarifesi’ne göre her bir kalem için 1.700,00-TL maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğinden, toplam 1.700,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukukî isabet bulunmamaktadır.
Ancak, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, Danıştay’ın, temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği açık olduğundan, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyize konu Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca, reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden ayrı ayrı 1.700,00-TL olmak üzere toplam 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” dair kısmının “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinin 4. fıkrası gereğince, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 1.700,00-TL, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 1.700,00-TL olmak üzere toplam 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.