Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3254 E. 2022/4727 K. 13.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3254 E.  ,  2022/4727 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3254
Karar No:2022/4727

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Makina Hırdavat Bilgisayar İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Elektrik İletim Anonim Şirketi 2. Bölge Müdürlüğü’nce … tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ‘Muhtelif Hırdavat, Ölçü Aleti ve Hat Hırdavatı Alımı” ihalesinin davacı üzerinde kalması sonucunda sözleşme imzalayan davacı şirketin sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdün yerine getirilmediğinden bahisle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25/f ve 26. maddeleri uyarınca 2 (iki) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 14/03/2019 tarih ve 30714 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı ile 07/09/2018 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 60 takvim günü olan işin teslim süresinin, 06/11/2018 tarihinde dolduğu, ancak firmanın sözleşme gereği teslim etmesi gereken malzemeleri bu süre içerisinde teslim etmemesi üzerine, … Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından … tarihli ve … sayılı ihtarname ile, malzemelerin en geç 10 gün içerisinde teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin EKAP üzerinden davacı şirkete bildirildiği, ihtarname süresinin dolması ve sözleşme gereklerinin zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle, ihalelerine katılmaktan 2 yıl süre ile yasaklama kararı verilmesi hususunun … Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin … tarihli ve … sayılı yazısı ile Bakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı’na iletildiği, bu talep üzerine,11/03/2019 tarihli ve 500 sayılı Bakan Yardımcısı Olur’u ile mücbir sebep göstermeksizin ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle, davacı şirket hakkında, 2 (iki) yıl süre ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verildiği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Merkez Teşkilatı İmza Yetkileri Yönergesi’nin 13. maddesinde Bakan tarafından imzalanacak yazılar arasında sayılmamış olan İhalelerden yasaklama işleminin, anılan Yönergenin 14. maddenin (j) fıkrasındaki düzenleme uyarınca Bakan Yardımcısı tarafından tesis edilmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı şirket tarafından sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdün yerine getirilmediği açık olduğundan, davacı şirket hakkında 4735 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (f) bendi kapsamında görülen eylemi nedeniyle, aynı Kanunun 26. maddesine göre kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama cezası verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmamakta ise de; anılan Kanun’un 26. maddesinde, 25. maddede belirtilen fiil ve davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil ve davranışın özelliğine göre bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verileceği belirtildiği, uyuşmazlıkta ise davacı şirketin kendi iradesi dışında gelişen, ortaya çıkmasında herhangi bir kusuru veya dahli olmayan, ülke ekonomisini bütünüyle etkileyen ve çok kısa süre içerisinde gerçekleşen yüksek oranlı kurdaki ani artışa bağlı olarak fiyatların anormal şekilde yükselmesi ve ürün üretici ve ithalatçılarının piyasadaki olumsuz algı sebebiyle ürün satışlarını durdurmaları nedeniyle ürün tedariki yapıp yapamadığı gözetilmeksizin ve ilgilinin fiil ve davranışının özelliği dikkate alınmaksızın, Kanunda öngörülen yasaklama cezasının en üst sınırdan (iki yıl) verilmesi yönünde tesis edilen işlemde, eylemle ceza arasındaki ölçülülük ve hakkaniyet ilkeleri yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, aksi halin kabulü halinde, diğer bir deyişle, 25. maddede belirtilen fiil ve davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil ve davranışın özelliğine göre bir değerlendirme yapılmaksızın, ilgililer hakkında doğrudan üst sınırdan yasaklama cezası verilmesi yoluna gidilirse, ihale doküman ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek fiili, hile, vaat, tehdit, nüfus kullanma, çıkar sağlama, anlaşma irtikap rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek gibi daha ağır fiillerle eşit duruma getirilmiş olur ki, bu da Kanun’un anlam ve amacıyla bağdaşmaycağı, her fiilin karşılığı cezanın takdirinde ölçülülük kuralına uymasının esas olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 06/11/2018 tarihinde ifa süresi dolmasına rağmen, davacı şirketin ihale konusu malzemeleri teslim etmemesi üzerine, davacı şirkete malzemelerin en geç 10 gün içerisinde teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin EKAP üzerinden bildirildiği, 26/11/2018 tarihinde 10 günlük ihtarname süresinin dolması ve sözleşme gereklerinin zamanında yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşenin feshedildiği, takdir yetkisi kapsamında teşebbüse verilen zarar dikkate alınarak iki yıl süreyle yasaklama kararı alındığı, idarenin takdir hakkını ortadan kaldıracak şekilde mahkemelerce karar verilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.