Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3067 E. 2023/1406 K. 24.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3067 E.  ,  2023/1406 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3067
Karar No:2023/1406

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- … Film Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, … logosu ile yayın yapan … Televizyon Prodüksiyon A.Ş.’ye ait televizyon kanalında 12/04/2016 tarihinde yayınlanan …’da” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinde belirtilen sair yayın ilkelerinin ihlâl edildiği gerekçesiyle yayın kuruluşu hakkında cezai işlem uygulanması yönünde yapılan başvuru üzerine tesis edilen idarî yaptırım uygulanmasına yer olmadığına ilişkin …tarih ve …sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; şikâyete konu yayına yönelik deşifre metni ile şikâyet dilekçesinde koyu ve altı çizili olarak yazılmış ibarelerin birlikte incelenmesinden, söz konusu programda, sunucunun yaşanan birtakım olaylar hakkında kendisinin ve diğer rakip programların suçlanması üzerine açıklamalarda bulunduğu, haksız rekabete yol açacak nitelikte karalayıcı ifadeler kullanmadığı, “…’la” isimli programdaki kişiler ve katılımcılar hakkında kişilik haklarını ihlâl edecek bir söylemde bulunmadığı, sahte nikah memurunun programa çıkarılması örneğinde olduğu gibi sosyal medyada gündem oluşturmuş bazı skandal olayların ortaya çıkardığı suçun kendisine yüklenmemesi gerektiğini ifade eden söylemlerde bulunarak kendisini savunduğu, “…’la” isimli programda yaşanan birtakım olaylarda kendisinin bir rolü olmadığını ifade etmek adına söylemlerde bulunduğu ve bu sırada olayı yaşayan kişinin isminin hiç zikredilmediği ve fotoğrafının buzlandığı, özel hayatın gizliliği ve kişilik haklarının ihlâl edilmediği, …’un, “…’la” isimli programın yapımcıları olan davacılar …ile …’e yönelik kullandığı “bel altı çalışması yapıyorlar” ifadesinin eleştiri sınırlarını aşan ve küçük düşürücü bir nitelik taşımadığı, …ile …’e yönelik sözlerin haksız ve gerçek dışı olup olmadığının bilinemeyeceği, düzeltme ve cevap hakkı kapsamında değerlendirilebileceği, davacılara yönelik olarak küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadelerin kullanılmadığı, yapılan yorum ve eleştirilerin Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamında olduğu, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde yer alan yayın ilkelerinin ihlâl edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nce, Dairemizin 05/11/2019 tarih ve E:2019/1993, K:2019/3432 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yeterli gerekçeden yoksun olduğu, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin bozma kararına uyularak alınan bir karar olduğu, yeterli gerekçenin Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin bozma kararında mevcut olduğu, dava konusu programda kullanılan ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu ifadeler ile yayın ilkesi ihlâline neden olunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun’un 50. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştay’ın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.” hükmü bulunmaktadır.
Aktarılan kurallar göz önünde bulundurulduğunda, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Dairemizin bozma kararındaki esaslara uyularak verilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacılara iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 24/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.