Danıştay Kararı 13. Daire 2020/3057 E. 2020/2984 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/3057 E.  ,  2020/2984 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/3057
Karar No:2020/2984

TEMYİZ EDEN
(DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : … Otomotiv Parçaları Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : Rekabet Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nce dava konusu işlemin iptaline ilişkin verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinde, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinde, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalının temyiz isteminde bulunmadığı, buna karşılık temyiz isteminde bulunan … Otomotiv Parçaları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin, davalı yanında müdahil sıfatıyla davayı takip ettiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 68. maddesine göre davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahil, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına başvurmaması durumunda, tek başına kanun yollarına başvuramaz. (Kuru Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, İstanbul-2016, s.512). Bununla birlikte, feri müdahilin tek başına kanun yollarına başvuramamasının, Anayasa’nın 90. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan âdil yargılanma hakkı çerçevesinde de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hukuk sisteminde bireye doğrudan taraf olmadığı, ancak hak ve menfaatlerini etkileyen bir davada iddia ve savunmalarını öne sürebilmesine imkân sağlayacak nitelikte bir mekanizmanın bulunması ve bu mekanizmanın etkin bir şekilde işlemesi adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olarak kabul edildiğinden üçüncü kişinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar feri müdahil olarak davada yer alabileceği kurala bağlanmıştır. İdarenin işlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı idarî yargıda da müdahillik, görülmekte olan davalar yönünden uyuşmazlık konusu üzerinde hak iddia eden ya da davanın taraflarından birinin davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan üçüncü kişilerin davaya sadece şeklen değil, etkili bir şekilde katılmasıyla, âdil yargılanma hakkının güvencelerinin sağlanabilmesi için önemli bir müessesedir.
Ancak, âdil yargılanma hakkı, davanın doğrudan tarafı olmayan fer’i müdahile asıl tarafa sağlanan tüm imkân ve hakların mutlak ve şartsız olarak tanınmasını zorunlu kılacak nitelikte bir güvenceyi bünyesinde barındırmamaktadır. Bu bağlamda, âdil yargılanma hakkının, fer’i müdahilin yanında davaya katıldığı tarafın iradesiyle uyuşmayan usûl işlemlerini yapabilmesini garanti altına almadığı ifade edilmelidir. Dolayısıyla asilin yargılamayı devam ettirmeme yönündeki iradesine rağmen fer’i müdahilin davayı sürdürebilmesine imkân tanınması biçiminde âdil yargılanma hakkından doğan bir zorunluluğun bulunmadığı açıktır. Nitekim Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 19/7/2018 tarihinde, … İnşaat ve Eğitimi Hizmetleri A.Ş. (B. No: 2015/2909) başvurusunda, fer’i müdahilin temyiz isteminin reddi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Bu itibarla, fer’i müdahilin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı yanında müdahilin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme’ce … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.