Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2953 E. 2020/3141 K. 12.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2953 E.  ,  2020/3141 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2953
Karar No:2020/3141

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1. Kamu İhale Kurumu
VEKİLİ : Av. …

2. … Bakanlığı
(…-…)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Danışmanlık Reklam Organizasyon Tekstil Otomotiv ve Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü’nce 24/06/2008 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesinin 7. Gözden Geçirme Toplantısı (CRIC 7) ve Bilim ve Teknoloji Komitesi Özel Toplantısı (CST)’nin Organizasyon Hizmet Alımı” ihalesi üzerinde kalan davacı şirketin sözleşme imzalamamak suretiyle uğradığı toplam …-TL zararın, idari işleme karşı açılan iptal davası tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin 09/10/2018 tarih ve E:2018/2435, K:2018/2748 sayılı kararıyla bozulan vekâlet ücretiyle ilgili kısım yönünden bozmaya uyularak verilen kararda; kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifenin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesindeki düzenlemede, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretine, tarifenin üçüncü kısmına göre, yani nispi olarak hükmedileceği, belirlenecek ücretin ikinci bölüme göre hükmedilen maktu ücretten az olamayacağı, hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlemesinin yer aldığı; Tarife’deki mevcut düzenlemenin, maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kısmen kabul edilen tazminat miktarının reddedilen tazminat tutarı üzerinden önemli kısmının vekâlet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi sonucunu doğurduğundan açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hâle getirdiği, nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin, bireysel başvuru yoluyla gelen bir uyuşmazlıkta, 07/11/2013 günlü, Başvuru No:2012/791 sayılı kararıyla; hak edilen tazminatın 3/4’ünün vekâlet ücreti adı altında idareye verilmesini, Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde değerlendirdiği; bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinde tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktarın dilekçede gösterilmesinin zorunlu olması ve anılan Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasına 11/04/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanunla eklenen ıslah müessesesinin dava açma tarihi olan 11/06/2010 tarihinde bulunmaması nedeniyle davalı idare lehine, reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre nispi vekâlet ücretine hükmedileceği, ancak bu ücretin kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hükmedilen nispi vekâlet ücreti miktarını geçemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere yarı yarıya verilmesine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı Kamu İhale Kurumu tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık Ücreti” başlıklı 164. maddesinde değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde nispi avukatlık ücretinin hükmedilecek değer üzerinden hesap edilmesi esasının benimsendiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan Tarife’nin 12. maddesinde de davanın konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise, Tarife’nin 3. kısmına göre avukatlık ücretinin nispi olarak belirlenmesinin öngörüldüğü, Mahkeme kararının davalı idareler lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği; davalı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, hükmedilen vekâlet ücretinin Mahkemece hatalı hesaplandığı, 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde yer alan hükmün 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde yer almadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle vekâlet ücreti yönünden bozmaya uyma yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalılara iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı Kamu İhale Kurumu’na iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.