Danıştay Kararı 13. Daire 2020/281 E. 2023/1398 K. 23.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/281 E.  ,  2023/1398 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/281
Karar No:2023/1398

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Yayıncılık A.Ş.
Vekili : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 13/10/2014 tarihinde 00.00-01.40 saatleri arasında yayınlanan “… ” adlı sinema filminde 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle 12.353,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu sinema filminde birçok sahnede ve uzunca bir süre cinsel ilişki sahnelerine yer verildiği, kadın bedeninin çıplak bir şekilde görsel bir meta gibi sunulduğu, yoğun erotizm öğeleri içerdiği, toplumsal yaşam alanı içinde sergilenemeyecek mahrem söz ve davranışlar içerdiğinden bahisle dava konusu Kurul kararının tesis edildiği, Mahkemelerinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile “çözümü özel ve teknik bilgiden de yararlanmayı gerektiren uyuşmazlıkta, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen mahkeme kararında eksik inceleme nedeniyle hukuka uyarlık görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulması üzerine, Mahkemelerince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi raporunda sonuç olarak, “… bilirkişi kurulumuz dava konusu filmde müstehcen bir içeriğin bulunmadığına kanaat getirerek müstehcen bir film olarak değerlendirilmemesini uygun görmüştür.” şeklinde görüş bildirildiği, davalı idarece bilirkişi raporuna yapılan itiraz yerinde görülmeyerek anılan raporun hükme esas teşkil edebilecek nitelikte görüldüğü, bu durumda, filmin şifreli ve ücretli bir kanal aracılığıyla yayınlandığı, filme ulaşımın sınırlı ve engelli olduğu, bu hâliyle 18 yaş altı izleyici kitlesini hedef almadığı, filmin gece 12’den sonra ve simge sistemine uygun biçimde yayınlandığı, filmde müstehcen bir içeriğin bulunmadığı ve müstehcen bir film olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere uyuşmazlık konusu filmde çıplaklık ve cinsellik içeren görüntülerin yer aldığı, yayının şifreli veya ücretli olmasının yayıncılık sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekliliğini ortadan kaldırmadığı, ayrıca filmin yayınlandığı kanalın şifreli ve ücretli yayın sistemi üzerinden değil paket alınması hâlinde herhangi bir kanal gibi şifresiz ve açık bir şekilde erişilebilir konuma geldiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Mahkeme’ce karar verilen tarih itibarıyla yürürlükte olan hâliyle 45. maddesinde, idare ve vergi mahkemelerinin tek hâkimle verilen nihaî kararlarına, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebileceği, bölge idare mahkemelerinin bu kararlarının kesin olduğu ve temyiz yoluna başvurulamayacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Geçici 8. maddenin gerekçesinde ise, Resmî Gazete’de ilan tarihinden önce idare ve vergi mahkemelerince verilip ilan tarihinden önce ya da sonra kanun yollarına müracaat edilen ve bozulmak suretiyle idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında da ilk kararın verildiği tarihte uygulanan kanun yoluna ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıklamasına yer verilmiştir.
07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile, söz konusu Bölge İdare Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları duyurulmuştur. Nitekim bu tarih itibarıyla anılan mahkemeler yargılama faaliyetlerine başlamıştır.
Aktarılan mevzuata göre, 20/07/2016 tarihinden önce verilen (ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere) kararlar için kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yoluna ilişkin hükümler uygulanmaya devam edeceğinden, 20/07/2016 tarihinden önce idare ve vergi mahkemelerince tek hâkimle verilen nihaî kararlara karşı mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemelerine itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararların kesin olduğu, anılan tarihten önce idare ve vergi mahkemelerince verilen ve itirazen incelenerek bozma kararı verilerek idare ve vergi mahkemelerine gönderilen dosyalar hakkında mahkemelerce bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararların ilk kararın verildiği tarihte uygulanan kanun yollarına tâbi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 13/10/2014 tarihinde yayınlanan “…” adlı sinema filminde, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde yer alan yayın ilkesini ihlâl ettiğinden bahisle davacı şirkete 12.353,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Üst Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla (tek hakim) davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 26/09/2016 tarih ve E:2016/3433, K:2016/3013 sayılı kararıyla “tek hâkimle verilen karara karşı yapılan itirazın çözümünde görevli ve yetkili mahkemenin … Bölge İdare Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle istemin “görev yönünden reddine” karar verildiği, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce itiraz kanun yoluna ilişkin hükümler uyarınca inceleme yapılarak … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davacının itirazının kabulüne, idare mahkemesi kararının bozulmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkeme’ye iadesine karar verildiği, bunun üzerine … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozma kararına uyularak istinaf yolu açık olmak üzere dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce bu kez istinaf kanun yoluna ilişkin hükümler uyarınca inceleme yapılarak … tarih ve E:…, K:… sayılı temyiz başvurusuna konu karar ile istinaf başvurusunun temyiz yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, istinaf yetkisini haiz Bölge İdare Mahkemeleri’nin tüm yurtta göreve başladıkları tarih olan 20/07/2016 tarihinden önce idare veya vergi mahkemelerince verilen tek hakim kararlarının itirazen incelenmek suretiyle bozularak mahkemelerine gönderilmesi üzerine mahkemelerce bozma kararına uyularak verilecek kararlara ilişkin olarak ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin düzenlemelerin uygulanması gerektiğinden, 20/07/2016 tarihinden önce tek hakimle verilen ilk kararın itirazen incelenerek bozulduğu, bozma kararına uyularak yine tek hakimle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar da belirtilen düzenlemeler çerçevesinde itiraz kanun yoluna tabi olduğundan, bu kanun yolu uyarınca incelenerek karar verilmesi gerekirken, istinaf kanun yoluna ilişkin hükümler uyarınca yapılan inceleme sonucunda temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 23/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.