Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2743 E. 2020/3788 K. 22.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2743 E.  ,  2020/3788 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2743
Karar No:2020/3788

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İletişim Yayıncılık Reklamcılık Ticaret ve Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, … il merkezine yönelik 91.4 MHz frekansından “…” çağrı işareti ile yapmakta olduğu radyo yayınının durdurulmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 12/12/2012 tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin 30/09/2019 tarih ve E:2014/232, K:2019/2811 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Üst Kurul tarafından sıralama ihalesine katılarak yayın lisansı almak isteyenlere yönelik olarak 22/06/1995 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Lisans ve Yayın İzni Almak İsteyen Radyo Yayın Kuruluşlarına Genel Duyuru üzerine davacı tarafından davalı idareye verilen radyo lisans başvurusuna ek çizelgede “radyo yayın hizmeti verilmek istenen yerleşim yerleri” arasında … il merkezinin yer almadığı, yayıncı kuruluşun 10 Mart 1995 tarihinden itibaren fiilen yayın yaptığı yerleşim yerlerine ilişkin Üst Kurul tarafından yapılan bir tespitin bulunmadığı ve davacı tarafından da 10 Mart 1995 tarihinde fiilen yayında olduğunu kanıtlayan delil sunulamadığı, 1995 yılında faaliyette olup daha sonra yayınına ara verdiği bir yerleşim yerinin bulunmadığı, 6112 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 03/03/2011 tarihinde Üst Kurul kayıtlarına göre yayın hakkı olan kuruluşların Kurul tarafından izin verilen yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla bu tarihten itibaren yayınlarına devam ettiği ve frekans kullanım ücretlerinin de bu kayıtlar doğrultusunda tahsil edildiği, … il merkezine yönelik olarak yayıncı kuruluş tarafından ilgili mevzuat uyarınca yapılmış herhangi bir başvurunun veya yayıncı kuruluş adına düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmadığı;
Öte yandan,1995 yılı başvurularının dayanağı olan mülga Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri ile Yayın Lisansı ve İzni Yönetmeliği’nin Geçici 1. maddesinde yer alan ”Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte yayında bulunan radyo ve televizyon istasyonlarının yeri, kullandığı frekans kanalı, en yüksek yayın gücü (erp) ve yayın saatleri bir ay içinde Üst Kurula bildirilir.” kuralı doğrultusunda yapılan başvuruların madde metninde yer alan teknik bilgileri içermesinin zorunlu olduğu, yayıncı kuruluş tarafından 1995 yılında yapılan başvurunun ise, yayın yapılmak istenen yerleşim yerleri ve yayının kapsayacağı nüfus dışında herhangi bir teknik bilgiyi içermediği, bu nedenle söz konusu başvurunun, anılan Yönetmelik uyarınca fiilen yayın yapılan yerlere ilişkin bir başvuru olmadığı; bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının … il merkezinde 3984 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi uyarınca yayın yapma hakkının bulunmadığı, bu itibarla, davacı şirketin yayın izni olmaksızın FM bandından … il merkezine yönelik 91.4 MHz frekansından “…” çağrı işaretiyle yaptığı radyo yayınını durdurması yönünde uyarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, üsûlüne uygun şekilde 1995 yılında Bölgesel Düzeyde Radyo Yayını (R2) Lisans başvurusu yapıldığı, bu başvuruya istinaden … ilinde 17 yıldır yayın yapıldığı, İç Anadolu Bölgesi ve dolayısı ile … ilini kapsayan bölgesel düzeyde yayın lisans başvurusu dosyasının Kurul’da bulunduğu, Kurul tarafından Bölgesel Düzeyde Radyo Yayını (R2) Lisansı başvurusunun reddedildiğine veya geçersizliğine dair herhengi bir delil sunulmamasının kendilerine yayın yapma izni verildiğine karine oluşturduğu, Kurul’un 17 yıl sessiz kalmasının başvuruyu zımnen kabul ettiği anlamına geldiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarece, temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.