Danıştay Kararı 13. Daire 2020/259 E. 2020/248 K. 29.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/259 E.  ,  2020/248 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/259
Karar No:2020/248

TEMYİZ EDENLER: 1. (DAVACI) … A.Ş.
VEKİLLERİ: …
2. (DAVALI) …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, … – …Hidroelektrik Santraline ait enerji satış tarifesindeki fiyatlarda yapılan başvurulara rağmen düzenlemeye gidilmediği, 2008 yılı başından itibaren elektrik fiyatlarında değişiklikler yapıldığı, son olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 03/09/2009 ve 17/09/2009 tarihli kararlarıyla toptan satış tarifesinde ve tüketim tarifelerinde 01/10/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan zamlar dikkate alındığında, 2008 yılı başından itibaren yapılan fiyat ayarlamaları sonucunda 30/09/2009 tarihi itibarıyla …-TL ana para ve …-TL gecikme faizi olmak üzere toplam …-TL fark oluştuğundan bahisle, zaman geçirilmeden tarifelerin yapılması ve fark tutarlarının tazmini istemiyle davalı idarelere yapılan başvuruların zımnen reddedildiği belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin E:2008/3873 sayılı dosyasında talep edilen …-TL hariç tutularak geriye kalan …-TL’nin sözleşmesel faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 3096 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. maddesi ve ilgili Yönetmelikte belirlenmiş bulunan objektif kriterler çerçevesinde, davacı şirket ile arasında yeni bir tarife belirlenmediği sürece, …-… Hidroelektrik Santraline ait enerji satış tarifesinin değiştirilmesi ve elektrik enerjisi satış tarifelerinde yapılan değişikliklerin davacı şirkete ait tarifeye yansıtılması mümkün olmadığından, davacı şirket tarafından yapılan başvurunun zımnen reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda, davacı şirketin başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, bu işlemler nedeniyle tazmini gereken bir zarardan da söz edilemeyeceği ve tazminat istemine yönelik davanın yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin birinci fıkrası ve Geçici 8. maddesi uyarınca görevli ve yetkili olan … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 45. maddesinin 1. fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı belirtilmiş, aynı maddenin son fıkrasında, ivedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı kurala bağlanmış; 2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’la eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrasında, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanun’la idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş; 07/11/2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığının Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Kararı’nda, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca kurulan bölge idare mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Bu düzenlemelere göre, idare ve vergi mahkemelerinin konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen davalarda verilen kararları ile ivedi yargılama usulüne tabi davalarda verilen kararları hariç, 2576 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan Bölge İdare Mahkemeleri’nin tüm yurtta göreve başladıkları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen nihaî kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir.
Davacı şirket tarafından, … -… Hidroelektrik Santraline ait enerji satış tarifesindeki fiyatlarda yapılan başvurulara rağmen düzenlemeye gidilmediği, 2008 yılı başından itibaren elektrik fiyatlarında değişiklikler yapıldığı, son olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) 03/09/2009 ve 17/09/2009 tarihli kararlarıyla toptan satış tarifesinde ve tüketim tarifelerinde 01/10/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan zamlar dikkate alındığında, 2008 yılı başından itibaren yapılan fiyat ayarlamaları sonucunda 30/09/2009 tarihi itibarıyla …-TL ana para ve …-TL gecikme faizi olmak üzere toplam …-TL fark oluştuğundan bahisle, zaman geçirilmeden tarifelerin yapılması ve fark tutarlarının tazmini istemiyle davalı idarelere yapılan başvuruların zımnen reddedildiği belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin E:2008/3873 sayılı dosyasında talep edilen …-TL hariç tutularak geriye kalan …-TL’nin sözleşmesel faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada, Dairemizin 19/11/2013 tarih ve E:2010/545, K:2013/3102 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı şirket tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulu’nun 09/05/2017 tarih ve E:2014/3807, K:2017/2009 sayılı kararıyla, davacı şirket ile Bakanlık arasında imzalanan sözleşmenin, idareye ayrıcalıklı yetkiler tanıyan bir idarî sözleşme olmakla birlikte Danıştay incelemesinden geçirilmediğinden sözleşmenin bu hâliyle imtiyaz sözleşmesi niteliğini taşımadığı anlaşıldığından, bu sözleşmeden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle Dairemizin anılan kararı bozulmuştur.
Bunun üzerine, davalı Bakanlık tarafından yapılan karar düzeltme istemi de Danıştay İdarî Dava Daireleri Kurulu’nun 31/01/2019 tarih ve E:2017/2866, K:2019/342 sayılı kararıyla reddedilmiş, Dairemizin 16/05/2019 tarih ve E:2019/1338, K:2019/1743 sayılı kararıyla da davanın görev yönünden reddine, dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı 30 gün içerisinde … Bölge İdare Mahkemesi’nde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiş, bunun üzerine davacı şirket ile davalı … Genel Müdürlüğü tarafından karşılıklı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Bu itibarla, … İdare Mahkemesi’nce, bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta faaliyete başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra 04/11/2019 tarihinde verilmiş olan davanın reddi yolundaki kararının bozulması istemini içeren başvurular, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinde düzenlenen “istinaf” kanun yolu kapsamında bulunduğundan, istemlerin … Bölge İdare Mahkemesi tarafından karara bağlanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
2. Dosyanın istinaf incelemesinde görevli ve yetkili … Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.