Danıştay Kararı 13. Daire 2020/257 E. 2020/255 K. 29.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/257 E.  ,  2020/255 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/257
Karar No:2020/255

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): Tarım ve Orman Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Oteller 1. Gelişim Bölgesi, No:… adresinde bulunan … Turistik ve Sportif Tesisler İnşaa ve İşletme A.Ş. (… Otel)’nin hisse devri yoluyla satışına ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Milli Parklar ve Av Hayatı Genel Müdürlüğü ile … Turistik ve Sportif Tesisler İnşaa ve İşletme A.Ş. arasında imzalanan 18/04/1995 tarih ve 21132 sayılı kesin izin taahhüt senedinde; izne konu olan tesisin hak lehdarı tarafından taahhütnamede belirtilen şartlar dâhilinde gerçekleştirilmesinin esas olduğu, taahhütname şartlarının ihlâli hâlinde iznin sona ereceği, ancak bu taahhütnamenin şartlarının ihlâlinin bahis konusu olmaması ve zaruri sebepler bulunması hâlinde Bakanlığın muvafakati ile taahhütname şartları aynen kalmak üzere devir yapılabileceğinin kurala bağlandığı, sermayesinin tamamının davalı idarenin bünyesindeki şirketlere ait tesisin hisselerin tamamının devri için ihale yapılmasına karar verildiği, şirket hisselerinin tamamının devri durumunda şirketin el değiştirmesi söz konusu olduğundan taraf olan davacı Bakanlıktan muvafakat alınması gerekirken, alınmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, Mahkemece … tarih ve E:… sayılı “Görevlilik Kararı”na itiraz süresi içinde nihaî kararın verildiği, Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun uyarınca görevlilik kararına yapılan itiraz hakkında karar verilinceye kadar yargılamanın durdurulması gerektiği; davanın husumet yönünden reddi gerektiği, davalı olarak gösterilen … İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nin pasif dava ehliyetinin söz konusu olmadığı, kamu kurumu olmadığı, işlemleri idarî işlem niteliğinde olmadığı gibi, iptali istenilen işlemin de idarî bir işlem olmadığı, Birliğin hisse devri satışı yapılan şirkette herhangi bir tasarruf yetkisinin bulunmadığı, hisse devri yapılan şirketin Türk Ticaret Kanunu’na tâbi bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu, davacının ihlâl edilen bir menfaati bulunmadığı gibi söz konusu ihaleyle ilgili hukukî ve maddi bir bağlantısının da bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Bakılan dava, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Oteller 1. Gelişim Bölgesi, No:… adresinde bulunan … Turistik ve Sportif Tesisler İnşaa ve İşletme A.Ş. (… Otel)’nin hisse devri yoluyla satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı tarafından süresinde verilen savunmada, diğer hususlar yanında öncelikle uyuşmazlığın adlî yargının görev alanına girdiği, idarî bir işlemin söz konusu olmadığı, bu nedenle davanın görüm ve çözümünde idarî yargı görevli olmadığından dolayı görev itirazında bulunulduğu; bunun üzerine Mahkemenin … tarihli “Görevlilik Kararı” ile, davalının görev itirazının reddine, kararın tebliğinden itibaren 15 (on beş) gün içerisinde uyuşmazlık çıkarılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulabileceği bildirilmiştir.
Anılan kararın davalı vekilinin …. adresine 24/11/2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, davalı vekili tarafından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere uyuşmazlık çıkarılması istemiyle 06/12/2019 tarihinde talepte bulunulmuştur.
Bu süreçte Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma” başlıklı 10. maddesinde, “Görev Uyuşmazlığı Çıkarma; adlî ve idarî bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.
Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, idarî yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır…”; “Yargı merciince yapılacak işlemler” başlıklı 12. maddesinde; “Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.
Bu yargı mercii, dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.
Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde; yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi, alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası muhtevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir.
Bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurulabilir.” kurallarına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, “… Mahkemece görevlilik kararı verilmesinden, görev itirazında bulunan tarafça bu karara itiraz edildikten ve mahkemece ilgili Başsavcılığa başvuru iletildikten sonra, yetkili Başsavcılığın vereceği kararın beklenmemesi 10. madde ile öngörülen amaçla bağdaşmayacağı gibi, ilgili Başsavcılıklara yasayla tanınan takdir haklarının zaafa uğratılması ve sonuçsuz bırakılması neticesini de doğurabilecektir. Şu hâlde, 18. maddede, öngörülen davanın görülmesinin geri bırakılması hâlinin, ilk derece mahkemesinin görevlilik kararı vermesi ile birlikte başlayacağının kabulü gerekmektedir. Aksi hâlde, …, ilgili Başsavcılığın olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvurmaya dair kararın ilgili mahkemeye ulaşmasından önce mahkemenin evvelce görevlilik kararı vermişken bu kez görev yönünden ret kararı vermesi ya da davayı esastan sonuçlandırması gibi hâller ortaya çıkacak ve bu kararlara rağmen Uyuşmazlık Mahkemesi’nce görev konusunda karar verilmesinin pratikte uygulanabilirliği tartışmaya açık hâle gelecektir. Oysa Anayasa’nın 158. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesinin görevle ilgili verdiği kararlar kesindir ve ilgili mahkemeleri bağlayıcı niteliktedir… ilgili mahkemelerin de verdikleri görevlilik kararlarından sonra ilgili Başsavcılıkların bu konudaki iradeleri kendilerine yazılı olarak bildirilinceye kadar görev konusunda başka bir karar veya davayı esastan çözümleyen bir karar verebilmeleri hukuken mümkün bulunmamaktadır…” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
Bu bağlamda, adlî veya idarî yargı yerlerine açılan davalarda görev itirazında bulunulması hâlinde, başkaca bir usûli işlem yapılıp esasın incelenmesine geçilmeden, bu itiraz hakkında bir karar verilmesi; eğer görev itirazı reddedilmiş ise, bunun tebliğ edilerek görev itirazında bulunan kişi veya makama görev uyuşmazlığı çıkarmayı isteme konusunda olanak tanınması gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davalının savunmasında görev itirazında bulunarak, uyuşmazlıkta adlî yargı yerinin görevli olduğunu ileri sürdüğü; Mahkemenin … tarihinde “Görevlilik Kararı” verdiği, bu kararın 24/11/2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine, davalı tarafından 06/12/2019 tarihinde (on beş günlük süre içinde) görev uyuşmazlığı çıkarılması talebinde bulunulduğu, ancak 2247 sayılı Kanun uyarınca uyuşmazlık çıkarılmasının istenilebileceği on beş günlük süre beklenilmeksizin Mahkemece … tarihinde davanın esastan karara bağlandığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince, davalının görev uyuşmazlığı çıkarılması talebi üzerine, 2247 sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan süreç işletilmeden işin esasına girilmek suretiyle karar verilmesinde hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 29/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.