Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2550 E. 2020/2470 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2550 E.  ,  2020/2470 K.h.ö
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2550
Karar No:2020/2470

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) :…A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Müdürlüğü tarafından 05/08/2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Akıllı Ücret Toplama Sistemi” ihalesine katılan ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak ihale uhdesinde kalan davacı şirket tarafından, ihaleye katılan müdahil şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin …(Kurul) …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:…. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; her ne kadar davacı şirketin teklif dosyasında ortaklarından sadece birinin vergi kimlik numarasına yer verildiği, diğer dört ortağın vergi kimlik numaralarına yer verilmediği gerekçesiyle teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına karar verilmiş ise de, davacı şirket tarafından sunulmayan bilgi eksikliğinin ihale sonucu açısından teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmadığı ve bu tür bir bilgi eksikliğinin idarece tamamlatılabileceği anlaşıldığından, bahse konu bilgi eksikliği bulunduğundan bahisle düzeltici işlem belirlenerek davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı; öte yandan, Kurul tarafından davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleşmesi gerektiğine karar verilmekle birlikte Kurul kararının devamında, itirazen şikâyete konu ihalenin …tarih ve …sayılı Kurul kararı ile iptal edildiği görüldüğünden söz konusu işleme gerek olmadığına karar verildiği, ancak 4734 sayılı Kanun’un 54. maddesinde Kurul’a yapılan başvurular hakkında ne tür kararlar verilebileceğinin sayma yoluyla belirlendiği dikkate alındığında, bunlar arasında “işleme gerek bulunmadığına” ilişkin bir karar türüne yer verilmediği, bu nedenle dava konusu Kurul kararında bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tüzel kişi isteklilerin ihaleye katılabilmeleri için ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicili Gazetesini veya diğer belgeleri sunmaları gerektiği, davacı tarafından teklif kapsamında sunulan Ticaret Sicili Gazetesi’nin incelenmesinden, şirketin 143.500.000 olan toplam pay adedinin, 143.499.993’üne sahip olan …A.Ş. dışındaki diğer dört tüzel kişi ortağın vergi kimlik numaralarının bulunmadığı, yalnızca bu şirketin vergi kimlik numarasına yer verildiği, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması ve bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesi gerekmekle birlikte, itirazen şikayete konu ihale …sayılı Kurul kararı ile iptal edildiğinden söz konusu işleme gerek olmadığına karar verildiği, dolayısıyla davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması söz konusu olmadığından davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, şirketin ortakları ve ortaklık oranları ile yönetimindeki görevlileri belirten son duruma ilişkin belgelerin usulüne uygun şekilde teklif zarfı içinde sunulduğu, şirketin beş tüzel kişi ortağından tamamına ait vergi kimlik numarası bilgisinin teklif kapsamında sunulması gerektiği kabul edilse de, 4734 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca, bu bilginin teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmayan bilgi eksikliği kapsamında olduğu, bu eksikliğin istekli tarafından tamamlanması yazılı olarak istenilmeden teklifin değerlendirme dışı bırakılması gerektiğine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, Danıştay’ın istikrar kazanmış emsal kararlarının da aynı yönde olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.