Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2530 E. 2023/1124 K. 13.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2530 E.  ,  2023/1124 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2530
Karar No:2023/1124

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Yolcu Taşıma Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …

2- (DAVACI YANINDA MÜDAHİLLER)
1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- …
10- …
11- …
12- …
13- …
14- …
15- …
16- …
17- …
18- …
19- …
20- …
21- …
22- …
23- …
24- …
25- …
26- …
27- …
28- …
29- …
30- …
31- …
32- …
33- …
34- …
35- …
36- …
37- …
38- …
39- …
40- …
41- …
42- …
43- …
44- …
45- …
46- …
47- …
48- …
49- …
50- …
51- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Aydın ili, Söke ilçesinde 50 (elli) adet hattın rotasyonlu güzergâhlarda toplu taşıma hizmeti verme hakkının her bir hat için ayrı ayrı olmak üzere 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca 3 (üç) yıllığına kiraya verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Aydın Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu taşıtlarının çalışma şekil ve şartlarının, çalıştırılabileceği yerler ile güzergâhların tespit edilmesi ile sayısının belirlenmesi görev ve yetkisinin İl ve İlçe Trafik Komisyonlarına ait olduğu, 5393 sayılı Kanun ve 5216 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte kara üzerinde işletilen toplu taşıma araçlarının bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını, durak yerlerini belirleme, çalışma ruhsatı ve güzergâh izin belgesi verme görev ve yetkisinin büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde büyükşehir belediyesi bünyesindeki ulaşım koordinasyon merkezine, büyükşehir belediyesi bulunmayan yerlerde ise ilçe belediyesine geçtiği, ilgili ilçe belediyesi veya büyükşehir belediyesi tarafından toplu taşıma ve ulaşım hizmetinin bizzat ifa edilebileceği gibi gerçek veya tüzel kişi lehine tekel oluşturulmaması kaydıyla ruhsat verme veya toplu taşıma hatlarını kiraya verme suretiyle de toplu taşıma ve ulaşım hizmetinin yürütülebilmesinin mümkün olduğu, ancak toplu taşıma ve ulaşım hizmetinin başkasına gördürülmesinin belli bir süreyle sınırlandırılması gerektiği, bir başka deyişle toplu taşıma hatlarının satılması sonucunu doğuracak şekilde herhangi bir süreyle sınırlanmaksızın toplu taşıma hatlarını işletme hakkının ruhsat vermek ve benzeri yöntemlerle gerçek veya tüzel kişiye bırakılmasının mümkün olmadığı, nitekim bu nedenle 5216 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinde; büyükşehir belediyesi kurulmadan önce toplu taşıma ve ulaşım hizmetlerinin gerçek ve tüzel kişilere yaptırılması amacıyla verilen ruhsatların ve kira sözleşmelerinin ilgili belgelerde öngörülen süreyle sınırlı olmak kaydıyla büyükşehir belediyesi toplu taşıma ve ulaşım sistemine dâhil edileceğinin düzenlendiği, Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin 29. maddesinde yer alan büyükşehir belediyeleri dâhilinde daha önce il trafik komisyonu kararlarıyla ve valiliklerce alınan kararlarla veya izinlerle elde edilmiş hakların saklı olduğu şeklindeki düzenlemenin de 5216 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesi çerçevesinde yorumlanması gerektiği, dolayısıyla anılan Yönetmelik’in 29. maddesinin; belli süreyle sınırlı şekilde verilen toplu taşıma ve ulaşım yetkisinin bu süre geçtikten sonra da devam edeceği şeklinde değerlendirilemeyeceği, toplu taşıma ve ulaşım hizmetinin kiralama suretiyle gerçek veya tüzel kişilere gördürülmesi hâlinde kiralamanın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu çerçevesinde yapılması gerektiğinin kuşkusuz olduğu, 2886 sayılı Kanun gereğince ihaleyle kiralanmak suretiyle gerçek veya tüzel kişiye belli bir süreyle sınırlı olmak üzere verilen toplu taşıma hakkının anılan ihale neticesinde imzalanan sözleşmenin süresinin bitimiyle sona ereceği ve bu süreden sonra kazanılmış hakkın varlığından bahsedilemeyeceği;
Dava dosyasının ve … İdare Mahkemesi’nin E:… esas sayılı dosyasının Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ortamında birlikte incelenmesinden; … tarih ve … sayılı Söke İlçe Trafik Komisyonu kararıyla, 18/06/1992 tarihinde kuruluşunu tamamlayan ve o tarihten beri Söke’de faaliyet gösteren, davacı kooperatife bağlı olan ve plakaları ile sahipleri söz konusu kararın ekinde gösterilen 10 adet münibüsün belirlenen güzergâhlarda faaliyet göstermesine karar verildiği, … tarih ve … sayılı İlçe Trafik Komisyonu kararıyla söz konusu ilçe büyüdüğünden ve mevcut güzergâhlar uzatıldığından daha fazla sayıda araca ihtiyaç duyulması sebebiyle davacı kooperatife ait minibüs sayısının 6 minibüs daha ilave edilmek suretiyle 10 minibüsten 16 minibüse çıkarıldığı, bu yöndeki komisyon kararının … tarih ve … sayılı Aydın İl Trafik Komisyonu kararıyla onaylandığı, Söke Belediye Başkanlığı tarafından İlçe Trafik Komisyonu’na gönderilen … tarih ve … sayılı yazıyla toplu taşımacılık hizmeti maddi yetersizlikler nedeniyle sağlıklı şekilde yürütülemediğinden … tarih ve … sayılı Söke Belediye Encümeni kararıyla belirlenen güzergâh ve duraklarda belediye otobüsleri de dâhil 36 adet araç çalıştırılması yönünde karar alınmasının talep edilmesi üzerine … tarih ve … sayılı İlçe Trafik Komisyonu kararıyla belediye denetimli olarak 36 adet aracın (otobüsün) şehir içinde çalıştırılmasına karar verildiği, İlçe Trafik Komisyonu tarafından aynı gün alınan … sayılı kararla da minibüs taşımacılığı uygulamasına son verilmesine, mevcut 16 adet minibüsün belirlenen güzergâhlarda dönerli sistem dâhilinde çalışmasına, söz konusu minibüslerin otobüs olarak değiştirilmesi için 30/09/1996 tarihine kadar müddet verilmesine, şehir içi taşımacılığın belediye denetimli otobüslerle yapılmasına karar verildiği, ancak …. tarih ve … sayılı İl Trafik Komisyonu kararıyla söz konusu İlçe Trafik Komisyonu kararının aynen onaylanmadığı, anılan İl Trafik Komisyonu kararında; davacı kooperatifin üyelerine ait araçların … tarih ve … sayılı komisyon kararıyla belirlenen güzergâhta çalışmaya devam etmesine, bu araçlar dışında kalan 20 adet otobüsün ise … tarih ve … sayılı Söke Belediye Encümeni kararıyla belirlenen güzergâhta çalışmasına karar verildiğinin belirtildiği, … tarih ve … sayılı Aydın İl Emniyet Müdürlüğü yazısıyla il merkezi ve ilçelerde gelecek yıllarda plaka tahdidi uygulamasına geçilebileceği göz önüne alınarak Söke’de ticari olarak faaliyet gösteren minibüslere 2500’den 3500’e kadar olan M harf grubu plakaların tahsis edilmesinin teklif edildiği, bu teklifin kabulü yönündeki komisyon kararına Vali tarafından 11/06/2001 tarihinde Olur verildiği, İlçe Trafik Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı ve “Ticari Minibüs ile Midibüslere M Harf Grubu Plaka Verilmesi” konulu kararıyla Söke’deki ticari minibüs ve midibüslere … ile … arasındaki plakaların verilmesine karar verildiği, bu komisyon kararının 25/12/2002 tarih ve 2002/155 sayılı İl Trafik Komisyonu kararıyla onaylanması üzerine Söke Şoförler ve Otomobilciler Odası tarafından 22/09/2003 tarih ve 2003/60 sayılı Genelge’nin söz konusu Oda’ya bağlı (aralarında davacı kooperatifin de yer aldığı) minibüs kooperatiflerine ve hatlı çalışan minibüs duraklarına gönderildiği, ilgili Genelge’de; diğer araçlardan ayırıcı olması ve korsan araçların engellenmesi bakımından Söke’deki hatlı ticari minibüslere “M” harf grubu plaka verilmesinin … tarih ve … sayılı İl Trafik Komisyonu kararıyla onaylandığı ve “M” harf grubu plakaya 31/12/2003 tarihine kadar geçilmesi gerektiği hususlarının ifade edildiği, yeni güzergâhlarda toplu taşıma ihtiyacı bulunduğundan bahisle … tarih ve … sayılı İl Trafik Komisyonu kararıyla toplu taşıma araçlarının Söke Belediyesi tarafından bildirilen 5 yeni güzergâhta faaliyet göstermesine karar verildiği, 03/07/2005 tarihinde 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte (bu dönemde Aydın henüz büyükşehir belediyesi olmadığından) kara üzerinde işletilen toplu taşıma araçlarının bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını, durak yerlerini belirleme, çalışma ruhsatı ve güzergâh izin belgesi verme görev ve yetkisinin Söke yönünden Söke Belediye Başkanlığı’na geçtiği, daha sonra … tarih ve … sayılı Söke Belediye Encümeni kararıyla şehir içi ulaşım hizmetlerinin yürütülebilmesi için hat-araç sayısının 8 adet artırıldığı, akabinde anılan Belediye Encümeni’nin aynı tarih ve … sayılı kararıyla 12 adet belediye denetimli halk otobüsü işletmecisinin sözleşmesinin feshedilmesi ve 8 adet yeni hat oluşturulması nedeniyle toplam 20 adet hattın 3 yıl süreyle kiralanması için ihale yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda yapılan 20 adet hattın kiralanmasına ilişkin ihalenin … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla davacı kooperatifin uhdesinde bırakıldığı, akabinde Söke Belediye Başkanlığı ile davacı kooperatif arasında 06/09/2008 tarihine kadar geçerli olmak üzere söz konusu 20 adet hatta ilişkin hat kiralama sözleşmesi imzalandığı, … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla şehir içinde faaliyet gösteren toplu taşıma araç sayısının 14 araç daha ilave edilmek suretiyle 36 araçtan 50 araca yükseltildiği, bunun üzerine … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla söz konusu 14 adet hattın (önceki 20 hattın kiralama süresinin bitim tarihi olan) 06/09/2008 tarihine kadar kiralanması için ihale yapılmasına karar verildiği, bu karar uyarınca yapılan 14 adet hattın kiralanmasına ilişkin ihalenin de … tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararıyla davacı kooperatifin uhdesinde bırakıldığı, akabinde Söke Belediye Başkanlığı ile davacı kooperatif arasında 06/09/2008 tarihine kadar geçerli olmak üzere söz konusu 14 adet hatta ilişkin hat kiralama sözleşmesi imzalandığı, söz konusu 34 (20+14) adet hatta ilişkin kira sözleşmelerinin süresinin 06/09/2008 tarihinde sona ermesi üzerine Söke Belediye Meclisi’nce bu hatlara yukarıda bahsedilen İl ve İlçe Trafik Komisyonu kararlarıyla davacı kooperatife verilen 16 adet hat da dahil edilmek suretiyle toplam 50 (34+16) adet hattın 10 yıl süreyle kiralanması için 2886 sayılı Kanun uyarınca ihaleye çıkılması ve bu hususta belediye encümeninin yetkilendirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı kararın alındığı, bahsi geçen 50 adet hattın 10 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin ihalenin davacı kooperatifin uhdesinde bırakılması üzerine 01/01/2009 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere Söke Belediye Başkanlığı ile davacı kooperatif arasında 30/12/2008 tarihinde hat kiralama sözleşmesi imzalandığı, söz konusu hat kiralama sözleşmesinin geçerliliği devam ederken 30/03/2014 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçimiyle birlikte 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca Aydın’da sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulması ve il belediyesinin büyükşehir belediyesine dönüşmesi üzerine toplu taşıma ve ulaşımla ilgili yukarıda sayılan görev ve yetkilerin Söke Belediye Başkanlığı’ndan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile bünyesindeki Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)’ne geçtiği, bu dönemde henüz söz konusu hat kiralama sözleşmesinin süresinin dolmaması nedeniyle 5216 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin 7. fıkrası uyarınca ilgili sözleşmenin büyükşehir belediyesi toplu taşıma ve ulaşım sistemine dâhil edildiği, böylelikle bahsi geçen sözleşme kapsamında davacı kooperatifin üyelerinin ilgili sözleşmenin bitiş tarihine kadar toplam 50 adet hattı işletmeye devam etmesine çalışma ruhsatı ve güzergâh izin belgesi düzenlenmek suretiyle imkân tanındığı, bahsi geçen 50 adet hattın kiralanmasına ilişkin sözleşmenin süresi 31/12/2018 tarihinde sona ereceğinden bahisle Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi Kurulu tarafından 22/11/2018 tarih ve 2018/6-6 sayılı kararla 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca Söke idari sınırları içerisindeki 7 farklı rotasyonlu güzergâhta 50 araç ile şehir içi toplu taşıma ihtiyacının karşılanabilmesi adına taşımacılık hizmetinin devam etmesinin uygun olduğuna karar verildiği, bu UKOME kararı üzerine … tarih ve … sayılı Aydın Büyükşehir Belediye Encümeni kararıyla 50 adet hattın 3 yıl süreyle ayrı ayrı kiralanması için 2886 sayılı Kanun uyarınca ihaleler yapılmasına karar verildiği, bunun üzerine davacı kooperatif tarafından hem bahsi geçen ihalelerin hem de … tarih ve … sayılı UKOME kararının iptali istemiyle … İdare Mahkemesi nezdinde E:… sayılı davanın açıldığı, anılan davada söz konusu Mahkeme’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla belediye meclis kararı bulunmadığı gerekçesiyle ihalelerin iptaline, büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yük taşıtlarıyla ilgili olarak her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesini sağlamak üzere Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin uygulamaya yönelik yönlendirici karar almaya ve trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yük taşıtlarının güzergâhlarını tespit etmeye yetkisi bulunduğu gerekçesiyle anılan Kurul kararı yönünden ise mezkur davanın reddine hükmedildiği, ilgili yargı kararıyla belediye meclisi kararı bulunmadığından bahisle söz konusu ihalelerin iptal edilmesi üzerine bu kez Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından Söke’de elli (50) adet hattın rotasyonlu güzergâhlarda toplu taşıma hizmeti verme hakkının her bir hat için ayrı ayrı olmak üzere 2886 sayılı Kanun uyarınca üç (3) yıllığına kiraya verilmesi yönünde … tarih ve … sayılı kararın alındığı, söz konusu meclis kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
Davacı kooperatif tarafından; üyelerinin plakalarının tahditli olduğu, kullanım haklarının sözleşme süresiyle sınırlı olmadığı, kaldı ki yetkisiz kişi tarafından imzalandığından geçersiz olan sözleşmenin süresi bittiğinden bahisle üyelerinin kullanım hakkının sona erdiğinin söylenemeyeceği, tahditli plaka nedeniyle kazanılmış haklarının bulunduğu, ihale yapılmasının bu hakkın ihlâli anlamına geldiği ileri sürüldüğünden uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle davacı kooperatifin üyelerine ait “M” harf grubunu içeren araçların plakalarının tahditli plaka mı, yoksa tahsisli plaka mı olduğunun ve buna bağlı olarak ilgili üyelerin kazanılmış hakkı bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiği;
Tahditli plaka uygulamasının yasal dayanağının 02/04/1986 tarih ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Karar olduğu, bu Karara göre bir ilde veya ilçede tahditli plaka uygulaması yapılabilmesi için öncelikle yetkili idarece ilgili il ya da ilçe yönünden plaka tahdidi kararı alınması ve plakaların söz konusu Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde verilmesi gerektiği, aksi takdirde sözü geçen yerdeki toplu taşıma araçlarına ait plakalara belli bir harf grubu verilmesi yönündeki uygulamanın, şehir içi toplu taşımacılık yapan araçların belirli bir düzende faaliyet göstermeleri ve takiplerinin kolaylaşması amacına hizmet ettiği, ilgili yerde sadece bu plakalarla toplu taşımacılık yapılabileceği anlamına gelmediği, tahdit uygulamasıyla, kanunen yetkililendirilmiş organlarca tahdit kararı alınan belediye sınırları dahilinde toplu taşıma yapılabilecek plakaların vatandaşların ihtiyacına yetecek sayıda sabitlenmesi, böylece gerek halkın ihtiyacının karşılanması gerekse kaynak israfının önlenmesi, ayrıca tahditli araçların kayıt altına alınması suretiyle kaçak taşımacılığın engellenmesinin amaçlandığı, tahditli plaka sistemi uygulanan yerlerde bireylerin, belli bir bedel karşılığında ticari yolcu taşıma hakkını elde ettiği; tahsisli plakanın ise belirli bir idari bölge sınırı içinde, belirli bir yolcu taşımacılık faaliyetinde kullanılan araçlar için belirli harf veya harfler kullanılarak sayı sınırlaması olmaksızın verilen ve bu yolla kullanılan araçların toplam sayısını sınırlamayan plakaları ifade ettiği, toplu taşımacılık yapma hakkının sözleşmeyle, ruhsatla veya benzeri belgelerler belli bir süreyle sınırlandırılması hâlinde bu sürenin sona ermesiyle birlikte söz konusu hakkın devam etmeyeceği, bahsi geçen hak herhangi bir süreyle sınırlandırılmamış olsa dahi uzun zamandır tahsisli plakayla toplu taşımacılık yapılmasının tek başına kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, öte yandan, tahdit kapsamına alınan plakalara; denetiminin kolaylaşması, korsan taşımacılığın engellenmesi gibi amaçlarla bir harf grubu tahsis edilebileceği, yani, tahditli plakaların tamamının aynı harf grubu (örneğin “M”) plakalar olabileceği, bu durumun aynı zamanda tahsisli plakalar yönünden de geçerli olduğu, bu nedenle toplu taşıma aracında “M” plaka bulunmasının doğrudan o aracın tahdit kapsamında bulunduğunu göstermediği, ilgiliye plaka üzerinde yazılı olan rakam ve harflerin değil, yetkili idarece alınmış tahdit kararının hak sağladığı;
Aydın ili, Söke ilçesi yönünden alınmış plaka tahdidi kararı bulunmadığı, davacı kooperatifin üyelerine ait “M” harf grubunu içeren plakaların 02/04/1986 tarih ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Karar çerçevesinde verilmediği, anılan plakaların verilmesine dayanak teşkil eden idari işlemin Söke İlçe Trafik Komisyonu’nun … tarihli, … sayılı ve “Ticari Minibüs ile Midibüslere M Harf Grubu Plaka Verilmesi” konulu kararı olduğu, bu kararın öncesinde Aydın il merkezi ve ilçelerde gelecek yıllarda plaka tahdidi uygulamasına geçilebileceği göz önüne alınarak Söke’de ticari olarak faaliyet gösteren minibüslere 2500’den 3500’e kadar olan M harf grubu plakaların tahsis edilmesi yönünde ilçe trafik komisyonu kararı alınmış ise de bu kararın davacı kooperatifin üyelerine ait plakaların tahditli olduğunu göstermediği, zira anılan kararın içeriğinde ileride plaka tahdidi uygulamasına geçilme ihtimaline karşılık olarak ilgili plakaların tahsisine karar verildiğinin belirtildiği, bu karara istinaden tahsis edilen plakaların daha sonra tahditli plakaya dönüştürüldüğüne ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dava dosyasında yer almadığı gibi davacı tarafından bahsi geçen dönüşümü tevsike yarayan belge de ibraz edilmediği, buna göre Söke Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın 22/09/2003 tarih ve 2003/60 sayılı genelgesinde de belirtildiği üzere … tarih ve … sayılı İlçe Trafik Komisyonu kararının; diğer araçlardan ayırıcı olması ve korsan araçların engellenmesi bakımından Söke’deki hatlı ticari minibüslere “M” harf grubu plaka verilmesinden ibaret olduğu, bir başka deyişle Söke’de toplu taşımacılık yapılabilecek plaka sayısını sınırlamayan ve bu nitelikteki plakaları belirlemeyen, sadece toplu taşıma araçlarının takibinin ve denetiminin kolaylaşması, korsan taşımacılığın engellenmesi amacıyla ticari minibüslere “M” harf grubu verilmesi yönünde alınan söz konusu İlçe Trafik Komisyonu kararının tahditli plaka değil, tahsisli plaka uygulaması niteliğinde olduğu, davacı kooperatife toplu taşımacılık faaliyeti yürütmek üzere toplam 16 adet hat verilmesine ilişkin ilçe trafik komisyonu kararlarının da tahditli plaka uygulaması olmadığı, ayrıca davacı kooperatifin üyelerine ait araçların ruhsatlarında tahditli plaka sahibi olduğunu gösteren açıklamanın yer almadığı dikkate alındığında davacı kooperatifin üyelerine ait “M” harf grubunu içeren plakaların tahditli plaka değil, tahsisli plaka olduğu;
Bu durumda, davacı kooperatifin üyelerine ait “M” harf grubunu içeren plakaların tahditli plaka değil, tahsisli plaka olduğu, davacı kooperatifin üyeleri tarafından Söke’de işletilen toplam 50 adet hattın 34’üne ilişkin il ve ilçe trafik komisyonu kararı bulunmadığı, bu hatların belli bir süreyle sınırlı olan hat kiralama sözleşmelerine istinaden işletildiği, diğer 16 adet hattın işletme hakkının ilk olarak il trafik komisyonu kararlarıyla davacı kooperatife verilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere tahditli plaka uygulaması bulunmadığı müddetçe “M” plakayla toplu taşımacılık yapılmasının tek başına kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, dolayısıyla bahsi geçen komisyon kararlarının söz konusu 16 adet hattın sürekli şekilde davacı kooperatif tarafından işletilmesi sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki bahsi geçen 16 adet hattın da diğer 34 adet hat gibi en son durumda davacı kooperatif ile Söke Belediye Başkanlığı arasında 01/01/2009 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere 30/12/2008 tarihinde imzalanan hat kiralama sözleşmesine istinaden işletildiği, buna göre hem tahditli plaka bulunmadığından hem de hatlarda ticari yolcu taşımacılığı yapma hakkı bahsi geçen sözleşme süresiyle sınırlı olduğundan davacı kooperatifin üyelerinin kazanılmış hakkının bulunmadığı;
Ayrıca, davacı kooperatif tarafından söz konusu hat kiralama sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle bahsi geçen hattı işletme hakkının süreyle sınırlandırılamayacağı ve kazanılmış hakkın bulunduğu ileri sürülmekte ise de; ilgili sözleşmenin kapsadığı dönem boyunca bu sözleşmenin semerelerinden faydalanıldıktan sonra sözleşme dönemi bitince bahsi geçen sözleşmenin geçersiz olduğunun iddia edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın kötüye kullanımının korunmasının mümkün olmadığı, kaldı ki toplu taşımacılık yönünden kazanılmış hakkın varlığı tahditli plaka uygulamasına bağlı olduğundan, anılan hat kiralama sözleşmesi geçersiz olsa dahi (plakaların tahditli olmaması nedeniyle) bahsi geçen hatlar yönünden davacı kooperatifin üyelerinin kazanılmış hakkı bulunduğundan bahsedilemeyeceği;
Bu durumda, davacı kooperatifin üyelerine ait plakaların tahditli plaka niteliğinde olmadığı, bu nedenle ilgili üyelerin kazanılmış haklarının bulunmadığı, söz konusu hatları işletme hakkının sözleşme süresiyle sınırlı olduğu, bahsi geçen sözleşmenin 31/12/2018 tarihinde sona ermesiyle birlikte davacı kooperatifin üyelerinin ilgili hatları kullanma hakkının da son bulduğu, kamu hizmeti niteliğindeki toplu taşıma faaliyetinin taşıma hatları kiraya verilmek suretiyle yerine getirilmesi mümkün olduğundan söz konusu hatların kiralanması için yeniden ihaleye çıkılmasına engel bulunmadığı, bu nedenle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla hukuka uygun bulunan … tarih ve … sayılı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi Kurulu kararına istinaden Söke’de elli (50) adet hattın rotasyonlu güzergâhlarda toplu taşıma hizmeti verme hakkının her bir hat için ayrı ayrı olmak üzere 2886 sayılı Kanun uyarınca üç (3) yıllığına kiraya verilmesi yönünde yetkili belediye meclisi tarafından alınan dava konusu kararda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı ve müdahiller tarafından, kooperatif üyesi müdahillerin tamamının … tarih ve … sayılı Aydın İl Trafik Komisyonu kararına istinaden ticari toplu taşımacılık faaliyeti yürütmek üzere tescil edilmiş tahditli (M) plaka maliki olduğu, Aydın il genelinde merkez ilçe Efeler, Nazilli, Didim, Kuşadası’nda faaliyet gösteren (M) plaka malikleri ile aynı belgelere ve haklara sahip oldukları hâlde anılan plaka sahipleri müktesep hak kapsamında idare tarafından belirlenen hatlarda, belirlenen kurallar çerçevesinde ihalesiz, ihaleye tâbi tutulmaksızın faaliyetlerini sürdürürken kendilerinin bu haktan yararlanamadığı, aynı il genelinde eşitler arasında farklı uygulamanın yapılamayacağı, Söke Belediye Başkanlığı ile aralarında imzalanan 30/12/2008 tarihli sözleşmenin başlangıçtan itibaren hükümsüz olduğu, zira söz konusu sözleşmenin yetkisiz kişilerce imzalandığı, işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden sakat olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davaya konu kararın mahkeme kararının uygulanması kapsamında tesis edildiği, davacı ve müdahiller tarafından tahditli plaka olduğu iddia edilen ticari “M” plakaların tahditli değil tahsisli plaka olduğu, davacı kooperatife ait il ve ilçe trafik komisyonu kararı bulunmadığı, söz konusu kooperatif ve üyelerine ait olduğu iddia edilen il ve ilçe trafik komisyonu kararları olsa dahi hem 2008 yılında Söke Belediyesi’nin 2886 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerince açmış olduğu ihaleye girerek 10 yıl süre ile sözleşmeye bağlı olarak çalışmaları hem de belediyeler hakkında düzenlenen Sayıştay denetim raporları gereğince kazanılmış haktan bahsedilemeyeceği, Sayıştay raporlarına göre toplu taşıma hizmetlerinin imtiyaz, kiralama, ruhsat veya hizmet satın alma usûllerinden biri ile üçüncü kişilere ihale yoluyla gördürülmesi gerektiği, her dört yöntem bakımından da bu hizmetin üçüncü kişilere gördürülmesinde mutlak olarak belirli bir sürenin öngörülmesinin zorunlu olduğu, toplu taşıma hizmetlerinin söz konusu usûller dışında veya satış şeklinde bir usûl ile yapılmasının mümkün olmadığı, kanunda öngörülen sürelerden daha uzun bir sürenin öngörülmesi veya hiçbir sürenin öngörülmemesinin hukuka aykırı olduğu, kazanılmış haktan bahsedebilmek için bu hakkın yürürlükteki hukuk kurallarına uygun olarak tesis edilen bir işlemle elde edilmesi gerektiği, kazanılmış hak adı altında bireysel yararların kamu yararına üstün tutulması sonucunu doğuracak bir kazanılmış hak anlayışının kabul edilemeyeceği, dolayısıyla meclis, encümen ve belediye başkanı kararıyla ihalesiz verilen ya da süresiz veya satış şeklinde ihale edilen ya da il trafik komisyonu kararı ile verilen toplu taşıma haklarının kazanılmış hak oluşturmayacağı, Söke Belediyesi tarafından 2008 yılında ihale edilen ve ihale sonucu anılan belediye ile davacı kooperatif arasında imzalanan hat kiralama sözleşmesinin süresinin 21/12/2018 tarihinde biteceği, söz konusu tarihten sonra davacı kooperatifin çalışma hakkının kalmayacağı, işin süresinin bitiminden sonra tekrar 2886 sayılı Kanun uyarınca ihaleye çıkılmasının mevzuatın idarelerine verdiği bir hak olduğu ve bu hak kapsamında yeni ihale çalışmalarının başlatıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve müdahillerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya ve müdahillere iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 13/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.