Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2450 E. 2023/964 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2450 E.  ,  2023/964 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2450
Karar No:2023/964

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 21/4/2017 tarihinde 18:30-20:00 saatlerinde yayınlanan “…” adlı programda, işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki haliyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan ‘Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.’ hükmünün tekraren ihlâl edildiğinden bahisle, aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 355.711,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan 48 no’lu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığa konu “…” yayınında Şanlıurfa’da 3 (üç) Suriyeli işçi tarafından bir çocuğa yapılan işkence görüntülerinin yayınlanması nedeniyle çocuk ve gençlerin gelişimlerinin olumsuz etkilendiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, adı geçen yayınla ilgili anılan Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; “…şiddet içerikli bu görüntülerin; hem okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar, hem de ergenler için olumsuz örnek oluşturduğu düşünülmüştür. Aynı zamanda haberde çocukla yapılan röportaj sırasında, çocuğa yöneltilen kapalı uçlu sorularla olayın tekrar gündeme getirilmesinin, olayın çocuk üzerindeki stresli ve travmatik etkisinin yeniden uyarılması yoluyla, olayın olumsuz etkisini artırma riski taşıdığı düşünülmüştür.(…) Yapılan değerlendirme doğrultusunda; “…” bülteni yayınında yer alan görüntülerin, 6112 sayılı kanunun 8.maddesi 2.fıkrasında yer alan “çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde bir yayın olduğu(…)” görüş ve kanaatlerine yer verildiği, anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü, bu durumda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yaptırıma konu yayının, çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek nitelikte olduğu, bu itibarla 6112 sayılı Kanun’un 8. madddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, uyuşmazlıkta, daha önce uyarı yaptırımı uygulanan ve tekerrüre esas teşkil eden davalı idarenin … sayılı kararına karşı davacı tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin E:2012/998, K:2012/3461 sayılı bozma kararının verildiği, … İdare Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararıyla ısrar kararı verildiği, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun E:2013/3433, K:2015/2517 sayılı kararıyla mahkemenin ret kararının onandığı ve bu karara karar karşı yapılan karar düzeltme talebininde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun E:2016/942, K:2018/2868 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu yayının haber niteliği taşıdığı ve yayınlanmasında üstün değer kabul edilen kamu yararı olduğu, yayında aşırıya kaçan, haberin sunumu için gerekli ve orantılı olmayan bir şiddet görüntüsüne yer verilmediği, habercinin esas amacının topluma gerçekleri sunmak olduğu, yayınlanan haber nedeniyle çocuk yaştaki izleyicinin şiddet davranışı sergilemeyeceği, böyle bir haber yayınlansa da yayınlanmasa da çocukların toplumda var olan bu gerçeklerden başka dış etkenler yoluyla haberdar olacağı, burada temel olanın ailenin çocuğun dış dünyada maruz kaldığı olumsuz uyaranlarla ilgili onu eğitme ve uygun tepkileri öğretme sorumluluğunu yerine getirip getirmediği olduğu, anılan haber ile işlenen bir suçun cezasız kalmayacağı gerçeği gözler önüne serildiği gibi ebeveynlerin de daha dikkatli davranmaya yöneltildiği, bilimsel referanslara dayalı olarak hazırlanmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacı şirkete ait kanalda yayınlanan “…” bülteninde üç kişi tarafından bir çocuğa yapılan işkence görüntülerine yer verilmesinin çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde bir uygun olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, 6112 sayılı Kanun’da düzenlenen ilke ve yasaklara uygun davranılması gerektiği, basın özgürlüğünün mutlak olmadığı, görüntülerin flulaştırılmasının hukuka aykırı içeriğe meşruiyet sağlamadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.