Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2433 E. 2022/5404 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2433 E.  ,  2022/5404 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2433
Karar No:2022/5404

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurumu
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …

KARŞI TARAF (DAVACI): … Sanayi Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı … Sanayi Ticaret A.Ş.’nin (…) bayileri arasında ayrımcılık yapmak, nihai satış fiyatını tespit etmek ve bayileri arasında bölge ve müşteri tahsisi yapmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. ve 6. maddelerini ihlâl ettiği iddiasıyla yapılan şikâyet üzerine, önaraştırma sonucunda alınan … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 30/11/2011 tarih ve E:2008/3117, K:2011/5424 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine konu hakkında yürütülen soruşturma neticesinde “… tarafından 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlâl edilmediğine, bu nedenle adı geçen teşebbüse aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine yer olmadığına” dair alınan … tarih ve … sayılı Kurul kararının bu defa … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, yargı kararının uygulanmasını teminen yapılan inceleme sonucunda, davacının bir kısım satışlarda bayilerin yeniden satış fiyatını belirlemek, bazı bayilere rekabette dezavantajlı duruma düşürecek şekilde ayrımcı iskonto oranları uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlâl ettiğinden bahisle 2.115.839,95-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket hakkında bayilerinin nihai satış fiyatını tespit etmek, bayilerine müşteri sınırlamaları getirmek, bayiler arasında ayrımcı uygulamalar yapmak ve bayilerine yönelik olarak hedef indirimler uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer verilen yasak faaliyetlerde bulunup bulunmadığına yönelik olarak yürütülen soruşturma sonucunda, hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nin E:… esasına kayden açılan davada; ”… düzenlemeler uyarınca yasaklanmış olan davranışların gerçekleşmiş olması hâlinde, ceza verilecek teşebbüs niteliğindeki gerçek ve tüzelkişiler ile teşebbüs birlikleri ve/veya bu birliklerin üyelerinin bir yıl önceki mali yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan gayrisafi gelirinin yüzde onuna kadar para cezası verileceği, Kurul’un, para cezasına karar verirken, kastın varlığı, kusurun ağırlığı, ceza uygulanan teşebbüs veya teşebbüslerin pazar içindeki gücü ve muhtemel zararın ağırlığı gibi unsurları dikkate alacağı açık olmakla birlikte, şikâyete konu olan … firması tarafından 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi açıkça ihlâl edildiğinden, … firması hakkında yeterli delil ve dayanak bulunmadığı belirtilmek suretiyle idari para cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararında hukuka uyarlılık görülmemiştir…” gerekçesi ile idari para cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin Kurul kararının iptaline karar verildiği ve bu kararın uygulanmasını teminen işbu davanın konusunu oluşturan idari para cezasının tesis edildiği, davacı tarafından 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlâline sebebiyet verildiği tespit edilen eylemlerine uyan idari para cezasının miktarına ilişkin belirlemenin yapılmasının, eylem tarihlerine ilişkin saptamalardan ziyade, diğer bir ifade ile yasal düzenlemelere aykırı eylemlerin gerçekleştiği yıl(lar) dikkate alınmaksızın, dava konusu idari para cezasının miktarının, 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 472. maddesi ile değişik “Bu Kanun’un 4, 6 ve 7’nci maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, ceza verilecek teşebbüs ile teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerinin nihaî karardan bir önceki malî yıl sonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihaî karar tarihine en yakın malî yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde onuna kadar idarî para cezası verilir.” hükmüne istinaden, dava konusu Kurul karar tarihi esas alınmak suretiyle davacı şirketin 2013 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayrisafi gelirleri esas alınarak belirlendiği, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise idari para cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmünün dikkate alınması gerektiği, her ne kadar dava konusu Kurul kararında lehe düzenlemelerin dikkate alındığı şeklinde bir ifadeye yer verildiği görülmekte ise de, idari para cezasına esas teşkil eden eylem(ler) tarihinde (2007 yılında) yürürlükte bulunan mevzuat hükmü uyarınca, en son gerçekleştirilen eylem tespit edilerek bu eylem yılı esas alınarak bir yıl önceki malî yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayrisafi gelirinin hesaplanması ve bu durumun dava konusu işlemde de değerlendirilmesi ve açık ve somut bir şekilde ortaya konulması ile ardından … tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 472. maddesi ile değişik ve işlem tarihinde yürürlükte olan yasal düzenleme uyarınca da nihaî karardan bir önceki malî yıl sonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihaî karar tarihine en yakın malî yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayrisafi gelirlerinin hesaplanması ile her iki durum (eylem tarihinden önceki yıl ile karar tarihinden önceki yıl (2015 veya en yakın yıl) esas alınarak hesaplanan gayrisafi gelir) uyarınca oluşan sonucun değerlendirilerek davacı lehine olan yasal düzenlemenin esas alınması suretiyle idari para cezası miktarının belirlenmesi gerekirken, Kurul kararı tarihinden önceki 2015 yılı ve 2013 yılları esas alınarak belirlenen yıllık gayrisafi geliri arasından lehe olanın uygulanması suretiyle 2013 yılı gayrisafi geliri esas alınarak tesis olunan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, tespit edilen en son fiilin 2007 yılına ait olduğu, bu nedenle lehe düzenlemenin dikkate alınması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 29/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.