Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2408 E. 2020/3032 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2408 E.  ,  2020/3032 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2408
Karar No:2020/3032

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Enerji Akaryakıt A.Ş.
(… Türkiye A.Ş.)
VEKİLLERİ : Av. …, …

KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansına sahip davacı şirketin bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı veriler içermemesi ve bayide tespit edilen aykırılıkları Kuruma bildirmemesi nedeniyle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 7. maddesinin altıncı fıkrası ile 1240 sayılı Kurul Kararı’nın 4. maddesinin birinci fıkrasına, 5. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) bentlerine, 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aykırı hareket ettiğinden bahisle hakkında 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ve Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. Maddesi Uyarınca Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ uyarınca …- TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin 03/01/2019 tarih ve 8366-20 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; “dağıtıcı lisansı sahibi olan davacı şirkete, bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı veriler içermediği ve bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmediğinden bahisle, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca idari para cezası verildiği, 7164 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinde değişiklik yapılarak, lisans sahibi kişiler hakkında 5015 sayılı Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine yahut Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde, Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine, Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi gerektiğinin, aykırılığın giderilmemesi hâlinde faaliyetin geçici olarak durdurulabileceğinin ihtar edileceği, verilen ihtar süresi sonunda mevzuata aykırı durumun devam ettirilmesi hâlinde piyasa faaliyetinin altmış gün süre ile geçici olarak durdurulacağı, geçici durdurma süresi sonunda da tespit edilen aykırılıkların giderilmemesi halinde faaliyetin durdurulmasına devam edilerek soruşturma başlatılacağı ve gerekli idari yaptırımların uygulanacağına yönelik olarak önceki düzenlemelerden farklı mahiyette usul ve esaslar belirlendiği, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesine istinaden Kurul tarafından alınan 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kararla, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanacağına yönelik kural kapsamında, “uzaktan erişim sistemine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi” fiilinin, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı ve dava konusu fiilinde bu kapsamda olduğu, anılan düzenlemenin davacı şirketin lehine olduğu, her ne kadar dağıtıcı lisansına sahip davacı şirkete, bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı veriler içermediği ve bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmediğinden bahisle idari para cezası verilmiş ise de, 5015 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere alınan düzenleyici Kurul kararı ile, söz konusu fiilin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı, davacı şirketin, lehe düzenlemeyle getirilen ihtar kapsamında değerlendirilmesi gerekirken söz konusu fiil sebebiyle idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmediği sonucuna varılmıştır.”
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nce; “İdare Mahkemesi’nce, dava konusu fiilin “uzaktan erişim sistemine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi” olarak alındığı ve 5015 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere alınan düzenleyici Kurul kararı ile dağıtıcının mevzuata aykırı fiilinin niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller arasında sayıldığı dikkate alındığında, davacı şirketin, lehe düzenlemeyle getirilen ihtar kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, söz konusu fiil sebebiyle idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, dava konusu işlemde fiilin “Sözleşmeli bayisinin otomasyon sisteminin doğru ve sağlıklı veriler içermemesi ve bayide tespit edilen aykırılıkların kuruma bildirilmemesi” şeklinde tanımlandığı, dolayısıyla İdare Mahkemesi’nce dava konusu idari para cezasının sebep unsurunun hatalı tespit edildiği, bu hatalı tespite göre hüküm kurulduğu, idari yaptırıma konu olan ve davacıya atfedilen “sözleşmeli bayisine ait otomasyon sisteminin usulüne uygun çalışmadığı ve bayide tespit edilen aykırılıkların Kuruma bildirilmediği” şeklindeki yükümlülüğün yürürlükten kaldırılmadığı, başka bir ifade ile idari para cezası verilecek fiiller kapsamından çıkarılmadığı ve söz konusu fiil için öngörülen idari para cezası miktarında ise, daha önceden “sekiz yüz elli bin Türk Lirası” şeklinde maktu olarak belirlenen para cezasının “bir milyon iki yüz elli bin Türk Lirasından az olmamak ve altı milyon iki yüz elli bin Türk Lirasını” geçmemek üzere alt ve üst sınır gösterilmek suretiyle nispî olarak düzenlendiği ve bu şekilde yeni düzenleme ile söz konusu fiil karşılığı idari para cezasında bir azalma meydana gelmediği, aksine idari para cezası oranının yükseltildiği, ayrıca 7164 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesinin getirdiği sınırlama kapsamında ihtarın yalnızca maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca para cezası verilmemiş ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiler için getirildiği, 7164 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenlemelerin davacının fiili yönünden lehe bir durum meydana getirmediği, dağıtıcı lisans sahibi olan davacı şirketin, sözleşmeli bayisi olan akaryakıt istasyonunda Kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak kaçak akaryakıt satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmak ve uygulamakla yükümlü olduğu, bununla birlikte istasyonda bulunan otomasyon sistemine yönelik olarak akaryakıt satım hareketlerini izleme ve raporlama yükümlülüğü bulunduğu ve bu yükümlülüklerini uygulaması gerektiği, olayda ise, kurulu bulunan otomasyon sistemine yansımayan tank satışlarının olduğunun 16/06/2016 tarihli tutanak ile sabit olmasına rağmen dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin buna ilişkin olarak Kuruma bildirimde bulunmadığı, bu nedenle dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık, dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. “
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile …İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:…sayılı kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:…sayılı kararın usul ve yasaya uygun olduğu, isnat edilen fiilin düzeltme imkânı olan fiiller arasında yer aldığı, lehe düzenlemenin uygulanması gerektiği, davalı idarenin mevzuaatta öngörülen sürelere uymayarak usule aykırı bir şekilde idari para cezası tesis ettiği, otomasyon sistemindeki arızanın kendilerince bilinemeyeceği, verilen cezanın fahiş, hakkaniyete aykırı ve orantısız olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 05/11/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.