Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2308 E. 2023/1607 K. 04.04.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2308 E.  ,  2023/1607 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2308
Karar No:2023/1607

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediyesi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Pursaklar İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı 1.450,00 m² yüz ölçümlü taşınmazın 29/08/2018 2886 sayılı Kanun uyarınca 29/08/2018 tarihinde gerçekleştirilen satış ihalesi üzerinde kalan davacı tarafından, sözleşme imzalanmayarak geçici teminatın iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 2886 sayılı Kanun’un 60. maddesine göre davalı idarenin 57. maddede yazılı süre içinde sözleşme yapılması hususunda kendisine düşen görevleri yapmak ve taşınmaz malların satımında ferağa ait işlemleri tamamlamak ve şartnamede belirtilen sınır ve evsafa göre satılan malları müşteriye teslim etmekle yükümlü olduğu düzenlendiği halde ihale ile satışa konu edilen taşınmazın altından geçen doğal gaz ana hat iletim borusunun varlığına ilişkin bilgiye herhangi bir ihale dokümanında yer verilmediği, davalı idarenin taşınmazın altından doğal gaz ana hat iletim borusunun geçtiğini kabul ettiği halde davacı tarafından bu hususun ihaleden önce bilindiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de sunulamadığı, hukuken verilmiş bir irtifak hakkı söz konusu olmamakla birlikte taşınmazın altından geçen doğal gaz ana hat iletim borusunun taşınmazdan umulan faydayı kısıtlayıcı nitelikte olması, kısıtlayıcı durumun davalı idarece ortadan kaldırılmaması hâlinde 2886 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile müşteriye ihtarname göndermek suretiyle taahhütten geri dönme ve geçici teminatın istenmesi hakkının verilmesi karşısında, ihale üzerinde kalan davacının ihale sonrasında öğrendiği bu hususu ileri sürerek sözleşmeye icabet etmemesine fiili durumu ihtilaflı olan taşınmazı ihaleye çıkaran davalı idarece sebep olunduğu sonucuna varılmakla davacının geçici teminatının irat kaydedilmesi yönündeki dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bakanlar Kurulu kararına rağmen tapu kaydından kaldırılmaması sonucu tapu kaydında yapılaşma yasağının kaldığı, Tapu Müdürlüğü’ne Bakanlar Kurulu kararının sunulması takiben yapılaşma yasağı şerhinin kaldırıldığı, doğalgaz hattının parselden geçirilmesi konusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 726. maddesine istinaden üst hakkı kurulmadığı, Pursaklar ve Ankara’da çok sayıda parselin altından buna benzer alt yapıların geçtiği ve parselin yapılaşma esnasında bu ve buna benzer problemlerin çözüldüğü, söz konusu parselin ayıplı mal konumunda olmadığı, ihaleyi kazanan isteklinin yurt dışında yaşadığı, mevduatının dolar olması ve ülke ekonomimizin düzelme eğilimine girmesine paralel olarak doların Türk lirası karşısında oransal olarak değer kaybetmesi sonucu söz konusu parseli almaktan vazgeçtiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, taşınmazın kaydında şerh bulunmamasının maddi ayıpları ortandan kaldırmayacağı, idare ihaleye çıkardığı taşınmazda mevcut ayıpları gizleyerek ayıplı mal satmaya çalıştığı, arsanın imar planından ve taşınmazın altından doğalgaz iletim hattı bulunduğundan haberdar olunmasının kendilerinden beklenemeyeceği, verilen kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 04/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.