Danıştay Kararı 13. Daire 2020/2301 E. 2022/4861 K. 20.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2301 E.  ,  2022/4861 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2301
Karar No : 2022/4861

DAVACI : …Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2- … Perakende Satış A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU :
1. 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 28. maddesinin 9. fıkrasının,
2. Sisteme verilen elektrik enerjisi bedelinin ödenmemesine ilişkin 30/06/2019 tarihli … Elektrik Perakende Satış A.Ş. işleminin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Son tüketici noktasında tüketim olmaması hâlinde ödeme yapılmayacağına ilişkin düzenlemenin enerjinin üretilip sisteme aktarılması karşısında yatırımcıyı zor durumda bırakan, ticari hayatını tehlikeye sokan haksız bir uygulama olduğu, bu düzenlemenin 12/05/2019’da yapıldığı, uzun vadeli yatırımlar yapılırken gündemde olmayan bir düzenleme olduğu, Devlette devamlılık ve sürekliliğin esas olduğu, yatırım finansmanını ürettiği elektrikten alacağı bedellerle döndürme noktasında olan işletmelere hukuka aykırı bir yük getirildiği, yönetmelik maddesi gereğince, son tüketim noktasındaki kişi/kurumun 1,00-TL’lik kullanım yapmaması durumunda üretilen elektriğin (olayda 158.219,36-TL) karşılığının ödenmemesinin hiçbir hukuk mantığı ile izah edilemeyeceği, elektrik ihtiyacının sadece o tüketim noktası için değil, enerjide dışa bağımlılık göz önüne alındığında ülkenin ihtiyacı olduğu, … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 30/05/2019 ile 30/06/2019 tarihleri arasındaki üretim -0- olarak bildirildiğinden … Elektrik Perakende A.Ş.’nin bedeli ödemediği, bu işlemlerin dağıtım şirketinin sistem kullanım bedeli faturasını kesmeme işlemi ile ortaya çıktığı, dava açma süresi içinde idari başvuru yapıldığı, 30/06/2019 tarihli işlemin de Yönetmeliğe dayandığı ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı … Kurumu tarafından, usule ilişkin olarak, davanın süresi içerisinde açılmadığının tespiti hâlinde davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, esasa ilişkin olarak, lisanssız üretimde aslolanın, bir tüketim tesisine sahip olmanın yanı sıra burada elektrik tüketmek, tüketilen bu elektriği inşa edilen/edilecek üretim tesisinden sağlamak ve tüketimden arta kalan ihtiyaç fazlası enerji için gelir elde edilmesi olduğu, yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (YEKDEM) maliyetlerinin elektrik piyasasına ilişkin ilgili mevzuat kapsamında tedarik şirketlerine, EPİAŞ uzlaştırma hesaplamalarında tedarik şirketlerinin enerji çekişleri oranında yansıtıldığı, dolayısıyla YEKDEM maliyetlerinin tüketiciler tarafından elektrik faturaları üzerinden karşılandığı, Devlet tarafından karşılanan bir maliyet olmadığı, maliyetin artmasının tüketicilerin elektrik faturasında artışa sebep olduğu, lisanssız üretim tesislerinde ihtiyaç fazlası enerjinin YEKDEM kapsamında değerlendirilmesinin Kanun gereği olduğu, lisanssız üretim faaliyeti gösteren kişilerce bazen aylar boyunca hiç elektrik tüketilmeden sadece üretim yapılarak gelir elde edilmesinin lisanssız üretimin temeline aykırı olduğu, Mülga Yönetmelik kapsamında bazı kişilerce lisanssız üretim tesisi kurma hakkı elde edilirken tüketim tesisinin büyüklüğü ve tüketim miktarının öncelikli seçici kriter olarak değerlendirildiği, tüketim yaptığı için elde edilen bir hakkın tüketim olmaması durumunda kullanılmaya devam edilmesinin hakkaniyet açısından da uygun olmadığı, ihtiyacın üzerinde elektrik için kanunda yer alan fiyatların uygulanabileceği, dava konusu fikranın, ilişkili tesisinde hiç elektrik tüketmeyen lisanssız üretim tesislerini kapsadığı ve ilgili şirketlerin tüketim yapmadan üretim yapmak istemeleri hâlinde lisans alması gerektiği hususunda öncül ve uyarıcı nitelikte bir düzenleme olduğu, bir idari yaptırım düzenlemesi olarak değerlendirilemeyeceği, tüketim bağı olmayan bir yenilenebilir enerji tesisinin lisans alması gerekirken tüketim bağı olduğu için destekleme kapsamına giren tesisin tüketim yapması gerektiği, tüketim olmaması hâlinde üretilen elektriğin YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınmasının ölçülülük ilkesiyle tezat oluşturmadığı savunulmuştur.
Davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş. tarafından, dava konusu Yönetmelik kuralına uygun olarak işlem tesis edildiği, üretim bildiriminin kendileri tarafından yapılmadığı, sistem kullanım faturasının kendilerince kesilmediği, davacının kastettiğinin bölgede görevli dağıtım şirketi olduğu, davanın husumet yönünden reddi gerektiği, sistem kullanım bedeli faturası idari işlem niteliğinde olmadığından davanın kendilerine karşı idari yargıda yöneltilmesinin de hukuka aykırı olduğu, Yönetmelik iptali için hak düşürücü sürenin geçirildiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ :
Dava konusu işlemlerin iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’IN DÜŞÜNCESİ :
Dava; “sistem kullanım bedeli faturası” kesilmemesine ilişkin işlem ile bu işleme dayanak olduğu ileri sürülen, 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği”nin 28. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ne karşı açılmıştır.
Davalı idarelerin husumet dışındaki usule ilişkin itirazları geçerli görülmemiştir.
Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen 28/01/2020 tarih ve E:2019/3034, K:2020/208 sayılı dilekçe ret kararı incelendiğinde; dava dilekçesinde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yanında … Elektrik Dağıtım A.Ş. davalı olarak gösterilmek suretiyle 30/06/2019 tarihinde “sistem kullanım bedeli faturası” kesilmemesine ilişkin işlemin iptalinin istenildiği; bu işlem yanında dayanağı olduğu ileri sürülerek iptali istenilen Yönetmelik hükmünün; tüketim olmaması halinde üretilerek sisteme verilen elektrik enerjisine karşılık olarak herhangi bir ödeme yapılmayacağına ilişkin olduğu, ödeme işleminin ise, tedarik şirketi olan perakende elektrik satış şirketi (… Elektrik Perakende Satış A.Ş.) tarafından gerçekleştirildiği; dilekçe içeriğinde daha çok ödememe işlemine yönelik iddialara yer verilirken, bu yönde bir iptal isteminde bulunulmayıp, dağıtım şirketi hasım gösterilerek fatura kesmemeye ilişkin işlemin iptalinin istenildiği, bu haliyle dava konusunun yeterince açık olmadığı, fatura kesmeme işlemi yerine ödememe işlemi dava konusu ediliyor ise, işlemin tarih, sayı ve bildirim tarihi açıkça belirtilerek bu işlemi tesis eden şirket hasım gösterilmek suretiyle yenilenecek dilekçe ile davanın açılabileceğinin bildirildiği; davacı tarafça yenilenen ve işbu davanın konusu olan dilekçede ise, iptali istenilen bireysel işlemde herhangi bir değişiklik yapılmadığı, sadece davalı idareler arasında … Elektrik Dağıtım A.Ş. yerine bu kez … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’ne yer verildiği görülmektedir.
Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen dilekçe ret kararında da ayrıntısıyla açıklandığı üzere “sistem kullanım bedeli faturası”nı düzenlemekle dağıtım şirketi olan … Elektrik Dağıtım A.Ş. yetkili olup yenileme dilekçesinde hasım olarak gösterilen … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin bu yönde bir yetkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, dilekçe ret kararının gereklerinin layıkıyla yerine getirilmemiş olması nedeniyle yeniden dilekçe ret kararı verilmek suretiyle istem, hasım ve Yönetmelik hükmü arasındaki çelişkinin giderilmesi sağlanılarak ya da davacı tarafın iradesinin fatura kesmeme işleminin iptali istemi olarak tecelli ettiği kabul edilerek bir hasım düzeltme kararıyla … Elektrik Perakende Satış A.Ş. hasım mevkiinden çıkarılıp … Elektrik Dağıtım A.Ş. hasım mevkiine alınarak ya da dava dilekçesi ile fatura kesmeme işlemi yanında ödememe işleminin de iptalinin istenildiği kanaatine varılması halinde, yine bir hasım düzeltme kararıyla mevcut davalı idareler yanına … Elektrik Dağıtım A.Ş. eklenmek suretiyle dosyanın tekemmül ettirilerek duruşmaya konulması seçeneklerinden birinin tercih edilmesinin daha uygun olacağı savcılığımızca değerlendirilmekte ise de, bu yönde Danıştay savcılığına verilmiş bir yetkinin bulunmadığı açık olduğundan dava dosyasına mevcut haliyle düşünce verilmiştir.
Belirtilen hususlar ve Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen 06/12/2021 tarihli görevlilik kararıyla netleştirilen davanın konusu esas alınmak suretiyle yapılan değerlendirme sonucunda iptal istemine konu edilen 30/06/2019 tarihli “sistem kullanım bedeli faturası” kesilmemesine ilişkin işlem bakımından;
Davalıların “sistem kullanım bedeli faturası” düzenleme konusunda yetkilerinin bulunmadığı, bu nedenle işlem tesis edemeyecekleri açık olduğundan, sistem kullanım bedeli faturası düzenlememe şeklinde gerçekleşen işlemde davalılar yönünden hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği”nin 28. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemine gelince;
Her ne kadar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca 09/05/2021 tarihli, 31479 sayılı ve 31/10/2021 tarihli, 31645 sayılı Resmi Gazete’lerde yayımlanan Yönetmelikler ile dava konusu edilen Yönetmeliğin 28/9 maddesi hükmünde değişiklik yapılarak “Geçici kabulü tamamlanarak…” cümlesinde geçen “Geçici” ibaresi kaldırılmış ve “…tüketim tesisi veya tesislerinde elektrik tüketimi olmaması halinde…” şeklinde yer alan kısmı “…tüketim tesisi veya tesislerinde mücbir sebep halleri hariç elektrik tüketimi olmaması halinde…” şeklinde değiştirilerek mücbir sebeplerin varlığı halinde tüketim yapılmasa da üretilen elektrik enerjisinin bedelinin ödenmesine devam olunması sağlanmış ise de; uyuşmazlık konusu yapılan ve davacı tarafça hak kaybına yol açtığı belirtilen hükümlerin mücbir sebep hali dışında uygulanmaya devam ettiği anlaşıldığından Yönetmelik hükmü bu yönüyle değerlendirilmiştir.
Anayasamızın 13. maddesinde; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” hükmüne yer verilmiş, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesinde ise; herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği; mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı yönündeki emredici hükümlere yer verilmiştir.
Konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 1 No.lu Protokol’ün 1. maddesinde de; “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” şeklindeki kurala yer verilmiştir.
6446 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu”nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.” kuralı yer almış; “Lisanssız yürütülebilecek faaliyetler” başlıklı 14. maddesinde lisans alma yükümlülüğünden muaf faaliyetler belirlenmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında, “Lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınır.”; 4. fıkrasında ise, “Bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.” kurallarına yer verilmiştir.
5346 sayılı Kanun’a 6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 4. maddesiyle eklenen 6/A maddesinin dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 2. fıkrasında, “Bu madde kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri hâlinde, I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir. Bu kapsamda dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisinin perakende satış lisansını haiz ilgili dağıtım şirketi tarafından satın alınması zorunludur. İlgili şirketlerin bu madde gereğince satın aldıkları elektrik enerjisi, söz konusu dağıtım şirketlerce YEK Destekleme Mekanizması kapsamında üretilmiş ve sisteme verilmiş kabul edilir.” kuralı yer almıştır.
“Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği”nin 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 2. maddesinde, Yönetmeliğin, lisanssız üretim kapsamında elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde yapılacak uygulamaya ilişkin usûl ve esasları kapsadığı; 5. maddesinin 2. fıkrasında, önlisans ve lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek veya tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde söz konusu elektrik enerjisinin, ilgili görevli tedarik şirketi aracılığı ile YEKDEM kapsamında değerlendirileceği; 24. maddesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve işletilen üretim tesislerinde üretilerek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi olarak görevli tedarik şirketi tarafından ilgisine göre belirlenen fiyattan, YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere on yıl süreyle satın alınacağı; lisanssız üreticilerin Yönetmelik kapsamındaki üretimleri için ikili anlaşma ve/veya organize toptan elektrik piyasalarında satış yapamayacakları kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin iptali istenilen 28/9. maddesinde ise; “Kabulü tamamlanarak işletmeye alınan üretim tesislerine ilişkin olarak; üretim tesisi ile ilişkilendirilen tüketim tesisi veya tesislerinde mücbir sebep halleri hariç elektrik tüketimi olmaması halinde, ilgili aya ilişkin üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğu kabul edilerek bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır.” kuralı yer almaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından elektrik enerjisinin niteliği önem taşımaktadır.
4721 sayılı “Türk Medeni Kanunu”nun 762. maddesinde taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçler olarak belirtilmiş olup; elektrik enerjisinin bu doğal güçlerden biri olarak mülkiyet hakkı kapsamında korunmaya değer ekonomik bir menfaat oluşturduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Bu kapsamda yukarıda yer verilen yasa hükümleri incelendiğinde gerek 6446 sayılı Yasa, gerekse 5346 sayılı Yasa’da yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini sisteme vermeleri halinde son kaynak tedarik şirketince satın alınacağı yönünde emredici düzenlemelere yer verilmiş, ekonomik değer taşıyan üretilmiş elektrik enerjisinin, mülkiyet hakkı ihlal edilerek, bedelsiz olarak alınmasına imkan verecek herhangi bir düzenlemeye ise anılan yasalarda yer verilmemiştir.
Nitekim 6446 sayılı Yasa’nın yukarıda yer verilen 14/4 maddesinde de Yönetmelik ile düzenlenebilecek konulara yer verilmiş, bu konular arasında satışa ilişkin usul ve esasların belirlenmesi de sayılmış olmakla birlikte, elektrik enerjisinin bedelsiz olarak alınabileceği hallere ilişkin çerçeve bir düzenleme yapılmamış ve idareye bu yönde Yönetmelik düzenleme yetkisi de verilmemiştir.
Bu durumda yukarıda ayrıntısıyla yer verdiğimiz Anayasanın 13. ve 35. maddesi ile AİHS ek 1 nolu protokolün 1. maddesinde yer verilen açık ve emredici hükümler karşısında, mülkiyet hakkının hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerini sağlayacak nitelikte düzenlenecek yasa hükümleri ile sınırlandırılması mümkün olup, yasal düzenlemede yer verilmeyen bir kuralın alt düzeyde yer alan düzenleyici işlemler ile tesisine anılan hükümler karşısında olanak bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle dava konusu edilen Yönetmelik hükmü, mülkiyet hakkına yasal bir dayanak olmaksızın müdahale edilmesi sonucunu doğurduğundan Anayasa ve tarafı olduğumuz AİHS’nin ek 1 nolu protokolünün 1. maddesi hükmüne, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 30/06/2019 tarihli “sistem kullanım bedeli faturası” kesilmemesine ilişkin işlem bakımından davanın reddine; “Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği”nin 28. maddesinin 9. fıkrasının ise iptaline karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 20/12/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …’ın, davalı EPDK vekili Av. …’ın ve davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş. vekili Av. …’in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacının davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin görevli tedarik şirketi olduğu bölgede yenilenebilir enerji kaynakları ile lisanssız elektrik üretimi yaptığı, … Elektrik Perakende Satış A.Ş. tarafından Haziran 2019 döneminde tüketimi “0” olduğundan bu dönem üretimi için herhangi bir ödeme yapılmayacağına ilişkin 30/06/2019 tarihli işlemin tesis edilmesi üzerine anılan işlemin ve işlemin dayanağı olarak gösterilen 12/05/2019 tarih ve 30772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 28. maddesinin 9. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalılardan … Elektrik Perakende Satış A.Ş. tarafından, şirketleri açısından idarî yargının görevsiz olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulması üzerine Dairemizin 06/12/2021 tarih ve E:2020/2301 sayılı görevlilik kararı ile davalı … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin görev itirazının reddine karar verilmiş olup, davalıların usûle ilişkin diğer itirazları da geçerli görülmemiştir.
Öte yandan, 09/05/2021 tarih ve 31479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. maddesi ile, bakılan davada iptali istenen Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 9. fıkrasında yer alan “geçici” ibaresinin yürürlükten kaldırıldığı, böylece, iptali istenen kuralın daha önce “geçici kabulü tamamlanarak işletmeye alınan üretim tesislerine ilişkin” iken “kabulü tamamlanarak işletmeye alınan üretim tesislerine ilişkin” hâle geldiği, ancak taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kuralda yer alan “kabul zamanına ilişkin” bir uyuşmazlığın zaten bulunmadığı görülmüştür.
Ayrıca, 31/10/2021 tarih ve 31645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1. maddesi ile, bakılan davada iptali istenen Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 9. fıkrasına, “mücbir sebep halleri hariç” ibaresi eklenmek suretiyle, mücbir sebep nedeniyle elektrik tüketimi yapılamaması durumu ödeme yapılmama uygulamasından istisna tutulmuş olmakla birlikte, uyuşmazlıkta mücbir sebebe ilişkin bir tartışmanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen açıklamalar çerçevesinde esasın incelenmesine geçilmiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır.” kuralı yer almış; “Lisanssız yürütülebilecek faaliyetler” başlıklı 14. maddesinde lisans alma yükümlülüğünden muaf faaliyetler belirlenmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında, “Lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten kişilerin ihtiyacının üzerinde ürettiği elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde elektrik enerjisi son kaynak tedarik şirketince, 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda kaynak türü bazında belirlenen fiyatlardan alınır.”; 4. fıkrasında ise, “Bu kişilerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.” kurallarına yer verilmiştir.
5346 sayılı Kanun’a Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’a 6094 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle eklenen 6/A maddesinin dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 2. fıkrasında, “Bu madde kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri hâlinde, I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir. Bu kapsamda dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisinin perakende satış lisansını haiz ilgili dağıtım şirketi tarafından satın alınması zorunludur. İlgili şirketlerin bu madde gereğince satın aldıkları elektrik enerjisi, söz konusu dağıtım şirketlerce YEK Destekleme Mekanizması kapsamında üretilmiş ve sisteme verilmiş kabul edilir.” kuralı yer almıştır.
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın, elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 2. maddesinde, Yönetmeliğin, lisanssız üretim kapsamında elektrik enerjisi üreten gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde yapılacak uygulamaya ilişkin usûl ve esasları kapsadığı; 5. maddesinin 2. fıkrasında, önlisans ve lisans alma yükümlülüğünden muaf olan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten gerçek veya tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisinin sisteme verilmesi hâlinde söz konusu elektrik enerjisinin, ilgili görevli tedarik şirketi aracılığı ile YEKDEM kapsamında değerlendirileceği; 24. maddesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve işletilen üretim tesislerinde üretilerek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi olarak görevli tedarik şirketi tarafından ilgisine göre belirlenen fiyattan, YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere on yıl süreyle satın alınacağı; lisanssız üreticilerin Yönetmelik kapsamındaki üretimleri için ikili anlaşma ve/veya organize toptan elektrik piyasalarında satış yapamayacakları kurala bağlanmıştır.
Yönetmeliğin iptali istenilen 28. maddesinin dokuzuncu fıkrasında ise, “kabulü tamamlanarak işletmeye alınan üretim tesislerine ilişkin olarak; üretim tesisi ile ilişkilendirilen tüketim tesisi veya tesislerinde elektrik tüketimi olmaması hâlinde, ilgili aya ilişkin üretilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olduğu kabul edilerek bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmaz ve bu kapsamda sisteme verilen enerji YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınır.” kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 9. fıkrasının incelenmesi:
Sözlük anlamı ile “düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme”, kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426). Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. “Kural işlemler” (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar konulmuş olması zorunlu olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi gerekir.
Elektrik piyasası faaliyetleri, 4628 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat ile ayrıntılı olarak düzenlenmiş, 4628 sayılı Kanun’un mülga 2. maddesi, elektrik piyasası faaliyetlerini, “piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri” olarak sıralamıştır. Kanun’da elektrik enerjisi “iletim” faaliyetinin ancak tekel niteliğinde ve Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülebileceği düzenlenmiş, diğer faaliyetlerde ise kamu tüzel kişilerinin yanında, özel hukuk tüzel kişilerinin de hizmetlerin yürütülmesine katılabileceği öngörülmüştür. Elektrik piyasası faaliyetlerinin yürütülmesinde kamu-özel ayrımı yapılmaksızın, kural olarak, lisans alınması zorunluluğu getirilmiştir. Belirtilen yaklaşım, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile de sürdürülmüştür.
Öte yandan, 6446 sayılı Kanun’un “Lisanssız yürütülebilecek faaliyetler” başlıklı 14. maddesinde, lisans alma yükümlülüğünden muaf faaliyetler belirlenmiş, anılan maddenin 4. fıkrasında, lisanssız üretim yapabileceklerin sisteme bağlanmasına ilişkin teknik usul ve esaslar ile satışa, başvuru yapılmasına ve denetim yapılmasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
Kurum tarafından kendisine tanınan bu yetkinin dava konusu kuralın yer aldığı Yönetmeliğin yayımlanması suretiyle kullanıldığı görülmektedir. Buna göre, lisans alma yükümlülüğü olmaksızın elektrik enerjisi üretebilecek gerçek veya tüzel kişilere uygulanacak usûl ve esaslar Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nde belirlenerek, katılımcıların hak ve yükümlülükleri ile sistem işletmecisi olarak dağıtım şirketlerinin ve görevli tedarik şirketlerinin yetki ve sorumluluğu ile her aşamada hangi işlemlerin nasıl tesis edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yönetmeliğin amacının tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesisinden karşılaması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi olduğu vurgulanmıştır.
Davalı idare tarafından, 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinde lisanssız yürütülebilecek faaliyetlerin tanımlandığı, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı yürütülen faaliyetler kapsamında üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin 5346 sayılı Kanun kapsamında satın alınacağının kurala bağlandığı, lisanssız elektrik üretiminde aslolan hususun bir tüketim tesisine sahip olmanın yanı sıra burada elektrik tüketmek, tüketilen bu elektriği inşa edilen/edilecek üretim tesisinden sağlamak ve tüketimden arta kalan ihtiyaç fazlası enerji için gelir elde edilmesi olduğu, lisanssız elektrik üretim tesislerinde ihtiyaç fazlası enerjinin YEKDEM kapsamında satın alınacağı Kanun’da kural altına alınmışken, lisanssız elektrik üretimi yapan kişilerin hiç elektrik tüketmeden sadece elektrik üretimi yaparak gelir elde etmesinin elektrik üretiminin lisansa dayalı olarak yapılması sistemine aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istenen Yönetmelik kuralının hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
Elektrik piyasasında lisanslı üretim esas lisanssız üretim ise istisnai üretim şeklidir. 6446 sayılı Kanun’da bazı şartlarda lisanssız üretime izin verilmiş, üretim sonucu ihtiyaç fazlasının sisteme verilerek satın alınması öngörülmüştür. Bu nedenle, lisanssız elektrik üretiminde kişilerin kendi ihtiyaçlarını gidermeyi hedeflemeleri gerekmektedir. İptali istenen kuralın, lisanssız üretimin ihtiyaç fazlasının sisteme verilerek gelir elde edilmesinden ziyade üreticilerin öncelikle kendi ihtiyaçlarını gidermek üzere üretim yapmalarını sağlamak amaç olmakla birlikte, iptali istenen Yönetmelik kuralında, tüketim noktasında tüketimin ilgili ayda “0” olmasına ilişkin hukuken belirli ve öngörülebilir şekilde idarî ya da teknik birtakım zorunlu sebeplere veya durumun süreklilik arz edip etmediğine ilişkin herhangi bir kıstas getirilmeksizin düzenleme yapılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik kuralının lisanssız üretimin ihtiyaç fazlasının sisteme verilerek gelir elde edilmesinden ziyade üreticilerin öncelikle kendi ihtiyaçlarını gidermek üzere üretim yapmalarını sağlamaktan da uzak olduğu görülmektedir. Zira, hakkın kötüye kullanımı olarak nitelenebilecek şekilde çok az da olsa tüketim yapanlara elektrik enerjisi bedeli ödenmeye devam edecekken teknik birtakım sebeplerle hiç tüketim yapamamış lisanssız üreticilere ödeme yapılmayacaktır.
Öte yandan, iptali istenen kuralla, tüketim noktasında çok az da olsa bir miktar tüketim yapılması hâlinde üretilen elektrik enerjisinin bedeli ödenirken öngörülemeyen nedenlerle tüketimin hiç olmaması durumunda bedel ödenmemesinin ölçülü olduğu söylenemez. Hiçbir istisna kabul edilmeden “0” tüketim yapmış lisanssız üreticilere ödeme yapılmaması ile davalı idare tarafından ileri sürülen maddenin amacı arasında makûl bir denge bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 9. fıkrasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Sisteme verilen elektrik enerjisi bedelinin … Elektrik Perakende Satış A.Ş. tarafından ödenmemesi işleminin iptali talebinin incelenmesi:
Yukarıda yapılan incelemede Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28. maddesinin 9. fıkrasında hukuka uygunluk bulunmadığından, bu fıkra uyarınca tesis edilen davacı şirketin Haziran 2019 döneminde sisteme verdiği elektrik enerjisi bedelinin ödenmemesi işleminde de hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 9. fıkrasının ve buna dayanılarak tesis edilen … Elektrik Perakende Satış A.Ş. işleminin İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.