Danıştay Kararı 13. Daire 2020/21 E. 2020/378 K. 10.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/21 E.  ,  2020/378 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/21
Karar No:2020/378

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Sağlık Müdürlüğü’nce 11/06/2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “2019-2020 Yılları KVC Kliniklerine Sarf Malzeme Alımı” ihalesine yönelik olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kamu İhale Kurulu’nun 26/09/2019 tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … İl Sağlık Müdürlüğü’nce 11/06/2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ihalede davacı tarafın teklifte bulunduğu ve numune sunduğu, ihale komisyonu üyelerince numuneler değerlendirilerek buna ilişkin tutanakların oluşturulduğu, davacının sunduğu numunenin teknik şartnameyi karşılamadığı ifade edilerek teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı, akabinde davacının 31/07/2019 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun idarece 16/08/2019 tarihinde reddi üzerine 29/08/2019 tarihli itirazen şikayet başvurusu neticesinde de başvurunun reddi yönünde işlem tesis edildiği, davacı tarafından numunelerinin davalı idare tarafından incelettirilmesi yönündeki talebi karşılanmaksızın bu husustaki yetkinin ihaleyi yapan idarede olduğu saptamasının itirazen şikâyet başvuru yolunu işlevsizleştirdiği ileri sürülmüş ise de; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 56. maddesinde, davalı idarenin, itirazen şikâyet başvurularını incelerken, gerekli görmesi halinde, özel uzmanlık gerektiren teknik hususlarla ilgili olarak ihtisas sahibi kamu veya özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilerin görüşüne başvurabileceği düzenlenmiş olup idareye bu konuda bir takdir yetkisi tanındığı, idareye tanınan takdir yetkisinin ise mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu, takdir yetkisine istinaden tesis edilen işlemlerin sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk denetimine tabi tutulacağı, takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri sınırları içinde kullanılması ve takdir yetkisine istinaden tesis edilen işlemin dava konusu edilmesi halinde de, bu sınırlar içinde kullanıldığının idarece ortaya konulması gerektiği ve takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının saptanması halinde, sözü edilen bu durumların dava konusu idari işlemin sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğu, ihalesi yapılan ürünü kullanacak olan idarenin personeli tarafından değerlendirmenin yapılmasının sağlıklı olduğu, davalı idareye tanınan takdir yetkisi kapsamında inceleme yaptırılmasına gerek görülmemesinde; söz konusu ürünle ilgili davacıya ait numunede bulunmadığı belirtilen özelliğin teknik bir gözlemle tespit edilebileceği, başka bir ifadeyle sunulan numunenin damarı iyi kavramadığı ve kaydığı tespiti için defaten inceleme yaptırılmasının yeterli olduğunun açık olması ve ayrıca, davacı tarafından da şikayet/itirazen şikayet başvuru dilekçelerinde numunenin teknik şartnamede istenilen şartları sağladığından ziyade birçok hastanede sorunsuz bir şekilde kullanıldığı beyanlarına ağırlık verilmesi karşısında davalı idarece inceleme yaptırmama yönünde kullanılan takdir yetkisinin hukuka aykırı kullanıldığının da kabulüne olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu numunelerin bağımsız uzmanlar tarafından incelenmesinin hatalı sonuçlar doğurabileceği değerlendirmesinin hukuka ve bilime aykırı olduğu, uzman kurum veya kuruluştan teknik görüş alınmadan verilen kararın iptalinin gerektiği, teknik incelemenin idarenin takdir ve sorumluluğunda olduğuna dair düşüncenin ihalenin genel mantığına aykırı olduğu, bu durumun itirazen şikâyet başvuru yolunu işlevsizleştirdiği, idarenin aynı marka ürünün alımı için bir başka firma ile daha önce sözleşme imzaladığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, numune değerlendirmesinin ihale komisyonu uzman üyesi tarafından yapıldığının anlaşıldığı, numune değerlendirmesine ilişkin tutanak içeriğinin uygunluğuna ve dolayısıyla alınan ihale komisyon kararı sonucunda alımı yapılacak ürünlerin istenen teknik kriterleri sağlayıp sağlamadığına ilişkin usulüne uygun olarak yapılmış numune değerlendirmesi işlemlerinde yetki ve sorumluluğun ihale işlemlerini yürütmekle görevli ihale komisyonuna ait olduğu, belgeler üzerinden yapılan itirazen şikâyet incelemesinde numune değerlendirmesi sonucunda yapılan tespitlerin doğruluğunun denetlenmesinin mümkün bulunmadığı, teknik görüş alınması hususunda bir zorunluluk olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.