Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1825 E. 2020/1848 K. 08.07.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1825 E.  ,  2020/1848 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1825
Karar No:2020/1848

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kararda belirtilen gerekçeyle reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararları ile bölge idare mahkemelerinin maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır. Aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idarî işlemler hakkında açılan davalar hakkında bölge idare mahkemelerinin verdikleri kararlar, temyiz edilebilecek olan kararlar arasında sayılmıştır.
2577 Kanun’un Ek 1. maddesinde, bu Kanun’da öngörülen parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından verilen 163.111,00-TL idarî para cezasının tahsili amacıyla tanzim edilen 24/12/2015 tarih ve … sayılı ödeme emri sonrasında borcun ödenmemesi üzerine 27/06/2016 tarih ve … sayılı haciz varakasının düzenlendiği, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği; davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, davacının istinaf başvurusunun reddine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği; bunun üzerine davacı tarafından, anılan kararın bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Konusu para ile ölçülebilen davalara ilişkin olarak idare mahkemelerince verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge idare mahkemelerince verilen kararların temyize tabî olup olmadığının, istemde bulunulan parasal tutarın bölge idare mahkemelerince karar verildiği tarihteki temyiz sınırının altında olup olmadığına göre belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 46. ve Ek 1. maddeleri ile 474, 484 ve 503 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde, konusu para ile ölçülebilen davalarda temyiz sınırının, bölge idare mahkemelerince 2016 yılında verilen kararlar için 100.000,00-TL; 2017 yılında verilen kararlar için 103.000,00-TL; 2018 yılında verilen kararlar için 117.000,00-TL; 2019 yılında verilen kararlar için 144.000,00-TL; 2020 yılında verilen kararlar için ise 176.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda, davacıya verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine konu borcun ödenmemesi üzerine tesis edilen ve 163.111,00-TL tutar içeren 27/06/2016 tarih ve … sayılı haciz varakasının iptali istemiyle açılan davanın konusu, 2020 yılı için miktar itibarıyla öngörülen temyiz sınırı olan 176.000,00-TL’nin altında kaldığından, Bölge İdare Mahkemesi’nce istinaf başvurusu üzerine verilen işbu kararın kesin olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması hukuken mümkün olmadığından, Bölge İdare Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesine imkân bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesi’nce verilen kararda, bu karara karşı temyiz yoluna başvurabileceği belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmiş olması nedeniyle, toplam …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
3. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme’ce … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.