Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1699 E. 2020/2022 K. 09.09.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1699 E.  ,  2020/2022 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1699
Karar No:2020/2022

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Döviz Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): Hazine ve Maliye Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:2020/528 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Döviz alım-satım alanında faaliyet gösteren davacı şirketin “Yetkili Müessese Faaliyet İzninin İptali”ne ilişkin Bakanlık Makamı’nın 02/08/2019 tarih ve 272325 sayılı Oluru’na istinaden tesis edilen Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’nün 03/09/2019 tarih ve E.322430 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket tarafından 24/01/2018 tarihinde davalı idareye hisse devri izni talebinde bulunulduğu, e-devlet üzerinden Yetkili Müessese Bilgi Sistemine (YMBS) yapılacak girişlerle ilgili olarak davacının 30/04/2018 tarih ve 11195 evrak sayısıyla idare kayıtlarına giren dilekçesi ile …’u kullanıcı olarak bildirdiği, idarece 11/05/2018 tarih ve E.12831 sayılı işlemle hisse devri için davacı şirketten ”…’un İmza Beyanı ile Taahhüt edilen sermayenin tamamının banka hesabında bulunduğunun tesvik edilmesi”nin istenildiği, davacı şirketin anılan yazının gereğini yerine getirmediği, şirketin eski ortağı …’un toplam 1.000.000.00-TL hissesinin yeni ortak …’a devrinin yapıldığı ve bu hususun 15/10/2018 tarih ve 9681 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği, ancak hisse devrine Bakanlık tarafından izin verildiğine ilişkin bir bilginin dosyada yer almadığı, davalı idare tarafından ”Yetkili Müesseselerin A ya da B Grubu Seçim Süreçlerine İlişikin Hatırlatma Duyurusu” yapıldığı, ayrıca davacının, Mali Sektörle İlişkiler ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’nün 21/12/2018 tarih ve E.31762 sayılı yazısı ile ”A grubu ve B grup Seçim Ön İzni başvurusunun 01/01/2019 tarihine kadar yapılmaması veya ‘A grubu ve B grup Seçim Ön İzni’ başvurusunun yukarıda belirtildiği şekilde 01/07/2019 tarihine kadar tamamlanmaması halinde, faaliyet izniniz anılan Tebliğin Geçici 1 inci maddesi uyarınca hiç bir uyarıya gerek olmaksızın Bakanlığımızca iptal edilecektir” şeklinde uyarıldığı, davacı şirketin ortağı … tarafından 26/12/2018 tarihinde Tebliğ kapsamında Grup Seçim Ön İzni başvurusunda bulunulduğu, 27/12/2018 tarihli kayıtta ”Şirketin Grup Seçim Ön İzni başvurusunun değerlendirme aşamasına gönderildiği, kullanıcı notu olarak Şirket faaliyetimizin B Grubu olarak Aktifleştirilmesi” bilgisinin görüldüğü, idarece 07/03/2019 tarih ve E.5276 sayılı işlemle davacı şirkete ”başvurunun halihazırda tamamlanmadığı ve gerekli belgelerin eklenmediği, yazının tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde Bakanlık tarafından istenilen belgeleri tamamlayarak göndermesi, aksi takdirde yasal işlem başlatılacağının bildirildiği”nin tespit edildiği, davacı tarafından, iki ayrı ancak birbiriyle bağlantılı sürecin birlikte yürütüldüğü, hisse devrine ilişkin sürecin Bakanlık onayı ile izin verilerek tamamlanmaması nedeniyle, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2048-32/45 sayılı Tebilğ’de öngörülen sürede, idareye ait otomasyon sistemi olan Yetkili Müessese Bilgi Sistemi (YMBS) üzerinden ”Grup Seçim Ön İzni” başvurusunda bulunulamadığının görüldüğü, davacı şirket tarafından hisse devri için izin istenildiği, ancak idare tarafından istenilen bilgi ve belgeler davacı tarafından sunulmadığından olumlu bir sonuca ulaşmadığı, davacının 30/04/2018 tarih ve 11195 evrak sayısıyla idare kayıtlarına giren dilekçesi ile …’u kullanıcı olarak bildirdiği görüldüğünden, yeni ortak … tarafından Tebliğ kapsamında Grup Seçim Ön İzni başvurusunda bulunmak amacıyla idarenin otomasyon sistemi olan Yetkili Müessese Bilgi Sistemine bilgi girişi yapılmaya çalışıldığında sistemin “kayıt bulunamadığı” şeklindeki bildiriminin, idareden kaynaklı hata veya otomasyon sisteminin tam olarak faaliyete geçirilmemesi nedeniyle değil, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, ilgili Tebliğ kapsamında getirilen yükümlülükler doğrultusunda YMBS’ye bilgi girişi için idare tarafından duyurular ve davacıya uyarılar yapılmasına ve süre verilmesine rağmen bilgi girişinin yapılmadığı anlaşıldığından, davacının yetkili müessese izin belgesinin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarenin yaptığı işlemin sebebini tereddüte yer vermeyecek şekilde somut ve net biçimde belirtmediği, faaliyet izni belgesinin iptali için alınan olur gerekçesinin hatalı olduğu, olur yazısı ekinde iptal gerekçesi olarak “Grup seçim ön izni tamamlanmamış olup 01.07.2019 tarihine kadar grup seçim iznine başvurulmamıştır” denildiği, Bakanlık makamının da bu sebebe dayalı olarak iptal işlemine olur verdiği, aynı yazıyla başka firmaların da faaliyet izni belgelerinin iptalinin Bakanlık oluruna sunulduğu, onlarda farklı gerekçelerin yer aldığı, hisse devri ile Tebliğ ile belirlenen sürecin tamamlanamaması arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, hisse devrinin idarece sisteme tanımlanmış olması halinde belgenin iptalini gerektirecek hiçbir eksikliğin olmayacağı, 11/05/2018 tarihli yazıdan sonra bu yazıya cevaben 18/05/2018 tarihinde imza beyanının iadeli taahhütlü posta ile ve banka dekontlarının ise evrak kayıttan geçirilerek verilmiş olduğu, belgelerin de dosyada mevcut olduğu, Bakanlığın hisse devri için yazılı onayı olmamakla beraber idarenin şifahi bilgi ve talimatı ile “gidin ticaret odasından işleminizi yaptırın” denilmesi sonrası 11/10/2018 tarihinde sicil tasdiknamesinin … adına düzenlendiği ve hisse devrinin 15/10/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, 18/11/2018 tarihinde Bakanlığa başvurularak hisse devrinin yapıldığı ve bunun tescil edildiğinin bildirildiği, başvuruların şirket ortağı tarafından ve elektronik ortamda yapılması zorunluluğu olduğu, bu nedenle bakanlıkça şirket ortağının sisteme tanıtılması ve yetkili olarak işlenip işlem yetkisi verilmesi gerektiği, bu işlem yapılmayınca hisseyi devralan …’un sistemde yetkili olarak görülemediği, bu nedenle sistemde hâlen yetkili olarak görünen …’un işlemi başlattığı, ancak verilecek evraklardan biri olan noter onaylı kurucular beyanı alınmak istendiğinde ticaret sicilinde ortak olarak görülmediği için noterce işlem yapılmadığı, davalı idarenin, kendilerinin hisse devri için izin talebini bildiği ve şifahi olarak izin verdiği, ancak yargılama sürecinde bunları kabul etmediği, gizli kapaklı hiçbir iş ve işlem bulunmadığı, idarenin en geç 18/11/2018 tarihinde hisse devrine ilişkin bilgi sahibi olduğu, idarenin kendi işini yapmadığı ve bir yıllık sürede hisse devrini sonuçlandırmayarak hak kaybına neden olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, mevcut yetkili müesseselerin faaliyet izni süreçlerinin Bakanlığın Yetkili Müessese Bilgi Sistemi (YMBS) üzerinden “Grup seçim ön izni” ve “Grup seçim izni” olmak üzere iki aşamalı olarak planlandığı, ilk aşamada, şirketin seçeceği grubu (A veya B) belirlemesi, ortakların gerekli şartları sağladıklarını tevsik etmeleri ve şirket ana sözleşme taslağının sisteme yüklenmesinin istenildiği, ikinci aşamada ise, seçilen grup ile ilgili anılan Tebliğ’de yer alan yükümlülüklerin sağlanmasının istenildiği, davacı şirketin ön izin aşamasını dahi gerekli tevsiki sağlayarak tamamlayamadığı, Tebliğ’de öngörülen sürenin bitmesine sınırlı bir süre kala sürecin ilerletilmeye çalışıldığı ancak eksikliklerin bir türlü tamamlanmadığı, süre 01/07/2019’da sona erdiğinden sürecin devam ettirilmediği, ön izin başvurularıyla ilgili olarak 21/12/2018 ve 07/03/2019 tarihlerinde davacı şirkete süresi içerisinde hiçbir işlem yapılmadığına dair hatırlatma yazısı gönderildiği, ayrıca 04/12/2018, 08/04/2019 ve 13/05/2019 tarihlerinde yetkili müesseselere dönük duyurular yayımlandığı, Tebliğ yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gerektiği, aksi halde faaliyet izinlerinin iptal edileceği konularında uyarı yapıldığı, dava konusu işlemde faaliyet izni iptali gerekçesinin açıkça belirtildiği, belgenin Tebliğ’in geçici 1. maddesinin birinci fıkrası uyarınca iptal edildiği, burada açıkça A ve B grubu yetkili müesseselerin faaliyette bulunmak üzere başvuruda bulunması gereken sürelerin ve bunlara uyulmaması halinde belgenin iptal edileceğinin düzenlendiği, faaliyet izni iptali için alınan olurun gerekçesinin, hem yazıda hem de ekinde yer aldığı, ek listede yer alan detayların grup seçim izni başvurusunda bulunmama veya başvuruda bulunmakla birlikte Tebliğ’de yer alan şartları sağlayamama hususları olduğu, davacının grup seçim ön iznini tamamlamamış olmasının esasen grup seçim izni başvurusunda da bulunmadığını gösteren ve kapsayıcı bir gerekçe olduğu, hisse devri izni sürecine ilişkin olarak 11/05/2018 tarihli yazıyla eksik evrakların talep edildiği, bundan sonra konuya ilişkin evrak gönderilmediği, gönderilmiş ise de davacının ilgili belgenin Bakanlığa ulaştığını kanıtlaması gerektiği, kayıtlarda böyle bir evrak bulunmadığı, davacının 18/05/2019 tarihli bir yazısının Bakanlığa ulaştığı anlaşılmış ise de, bu yazının hisse devri iznine ilişkin talep edilen evrakları içermediği, bu yazı ile Tebliğ m.19/2 uyarınca her yıl rutin olarak gönderilen finansal tabloların sunulduğu, hisse devrine şifahi olarak izin verildiğinin kabul edilemez olduğu, hisse devri izin sürecinin Bakanlık makamı onayını gerektirdiği, davacı tarafından esasen kendisine izin verilmeksizin söz konusu devir işlemini gerçekleştirdiğinin belirtildiği, davacı her ne kadar …’un YMBS’de yetkili olarak tanımlanmaması dolayısıyla elektronik ortamda yapılması gereken başvuruların yapılamadığını iddia etse de, davacının 30/04/2018 tarihli yazısıyla kayıtlara giren dilekçesinde …’u kullanıcı olarak bildirdiği, daha sonra herhangi bir kullanıcı bildiriminin söz konusu olmadığı, dolayısıyla kayıtlarda kullanıcı olarak yer almayan bir kişinin YMBS’ye giriş yapamamasının normal olduğu, Tebliğ’in 18/1 maddesi uyarınca yetkili müesseselerin ortaklarında değişikliğe neden olan hisse devirlerinin izne tabi olduğu, dolayısıyla Bakanlığın hisse devrine izin vermeme yetkisi bulunduğu, ayrıca 1 yıllık sürede hisse devri izni işleminin sonuçlanmamasının nedeninin, davacı şirketin mevzuat uyarınca sağlanması gereken bilgi ve belgeleri sağlamamış olmasından kaynaklandığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/09/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.