Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1693 E. 2020/3888 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1693 E.  ,  2020/3888 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1693
Karar No:2020/3888

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kütahya il merkezinde FM bandından yayın yapan davacı kuruluşun yaptığı yayın izinsiz olduğundan bahisle yayının durdurulması ve 15 gün içinde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na bilgi verilmesi yönünde uyarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Dairemizin 04/07/2019 tarih ve E:2013/2304, K:2019/2405 sayılı bozma kararına uyularak, Üst Kurul tarafından sıralama ihalesine katılarak yayın lisansı almak isteyenlere yönelik olarak 22/06/1995 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Lisans ve Yayın İzni Almak İsteyen Radyo Yayın Kuruluşlarına Genel Duyuru üzerine davacı tarafından davalı idareye verilen radyo lisans başvurusuna ek çizelgede “radyo yayın hizmeti verilmek istenen yerleşim yerleri” arasında Kütahya ili merkezinin yer aldığı, ancak yayıncı kuruluşun 10/03/1995 tarihinden itibaren fiilen yayın yaptığı yerleşim yerlerine ilişkin Üst Kurul tarafından yapılan bir tespitin bulunmadığı ve davacı tarafından da 10/03/1995 tarihinde fiilen yayında olduğunu kanıtlayan delil sunulamadığı, 1995 yılından sonra faaliyette olup daha sonra yayınına ara verdiği bir yerleşim yerinin bulunmadığı, Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri ile Yayın Lisansı ve İzni Yönetmeliği’nin 22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmesiyle birlikte yayıncı kuruluşların yayın alanlarını genişletebilmesine imkân tanındığı, davacı yayıncı kuruşun başvuruda bulunduğu ve başvuruda dava konusu yerlerin yayın genişletilmesi kapsamında listede yer aldığı, ancak anılan Yönetmeliğin Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 24/05/2005 tarih ve E:2005/5054, K:2005/2729 sayılı kararı ile iptal edildiğinden bahisle hiçbir yayıncı kuruluşa yayın izni verilmediği hususunun davalı idarece bildirildiği, 6112 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 03/03/2011 tarihinde Üst Kurul kayıtlarına göre yayın hakkı olan kuruluşların Kurul tarafından izin verilen yerleşim yerleri ile sınırlı olmak kaydıyla bu tarihten itibaren yayınlarına devam ettiği ve frekans kullanım ücretlerinin de bu kayıtlar doğrultusunda tahsil edildiği, davacı yayıncı kuruluşun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na güvenlik sertifikası için Kütahya iline yönelik olarak 25/09/2006 tarihinde müracaat ettiği, 1995 başvurularının dayanağı olan mülga Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri ile Yayın Lisansı ve İzni Yönetmeliği’nin Geçici 1. maddesinde yer alan ”Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte yayında bulunan radyo ve televizyon istasyonlarının yeri, kullandığı frekans kanalı, en yüksek yayın gücü (erp) ve yayın saatleri bir ay içinde Üst Kurula bildirilir.” kuralı doğrultusunda yapılan başvuruların madde metninde yer alan teknik bilgileri içermesinin zorunlu olduğu, yayıncı kuruluş tarafından 1995 yılında yapılan başvurunun ise yayın yapılmak istenen yerleşim yerleri ve yayının kapsayacağı nüfus dışında herhangi bir teknik bilgiyi içermediği, bu nedenle söz konusu başvurunun, anılan Yönetmelik uyarınca fiilen yayın yapılan yerlere ilişkin bir başvuru olmadığı, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının Kütahya il merkezinde 3984 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi uyarınca yayın yapma hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla, davacı şirketin yayın izni olmaksızın Kütahya il merkezine yönelik FM bandı … MHz frekansından “…” çağrı işareti ile yaptığı radyo yayınını durdurması yönünde uyarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, 1995 yılı başvurusunun o dönemde faaliyette olan tüm yayıncı kuruluşlar tarafından aynı içerikte olmak üzere davalı idareye ibraz olunduğu, 1995 yılında dava konusu yerde yayında bulunulduğunun kanıtlanmasının istenmesinin hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığı, 2011 yılı kanal/frekans yıllık kullanım ücretine ilişkin verici bildirim listesi kayıtlarının Üst Kurul tarafından hazırlanarak internet ortamından gönderildiği ve müdahale şansının olmadığı, söz konusu listede dava konusu yerin yer almamasının yayın izni bulunmadığı anlamına gelmeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacı yayın kuruluşunun 1995 yılında yaptığı müracaatta radyo yayın hizmeti verilmek istenen yerleşim yerlerine yönelik emisyon yeri, yayın frekansı, verici gücü ve benzeri bilgilerin yer almadığı, söz konusu başvurunun Üst Kurulca yapılacak frekans ihalesinde, ihale sonrası frekans tahsis işlemlerinde değerlendirilmek üzere yapıldığı, yayın kuruluşunun ulusal yayın başvurusunda bulunmasının ülke genelinde yayın yapma hakkının bulunduğunu göstermediği, davanın reddi yönündeki Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.