Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1349 E. 2020/1831 K. 08.07.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1349 E.  ,  2020/1831 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1349
Karar No:2020/1831

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Fon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı kapsamında, Bayındır Grubu ile 25/10/2002 tarihinde imzalanan ve davacının da kefil olduğu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS)’nde … Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye olan kefaletinden dolayı …-TL’nin ödenmesinin istenilmesine ilişkin 15/05/2015 tarih … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … Grubu ile imzalanan ve davacının da kefil olduğu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ve ek sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken borcun ödenmediği, asıl borçludan tahsil edilmeyen kamu alacağının bu kez kefil olduğu gerekçesiyle davacıdan istenildiği, FYYS imzalanmış olmakla birlikte ödeme yükümlülüklerinin kısmen ya da tamamen yerine getirilmemesi halinde alacaklı Fon’un tek taraflı olarak sözleşmeden dönüp kaldığı yerden alacağın cebren takip ve tahsiline devam etmesine engel bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme imzalanmış olmasının borcu sınırlayan bir işlem olmadığı, borcun sözleşmeye uygun olarak ödenmemesi halinde davalı idarenin alacağını yeniden hesaplayıp ilgililerden bunu talep edebileceği, kaldı ki, asıl borçlu ile alacaklı arasında sözleşme imzalanmış olmasının, alacaklının müteselsil borçlular nezdinde ayrıca takip ve tahsil işlemlerini yürütmesine engel oluşturmayacağı, Mahkemelerinin 18/10/2019 tarihli ara kararı ile dava konusu 15/05/2015 tarih … sayılı ödemeye çağrı mektubu ile talep edilen tutara … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubuyla talep edilen … Ticaret ve Sanayi A.Ş’nin, … A.Ş.’den kullanmış olduğu kredinin dâhil edilip edilmediği hususunun sorulduğu, davalı idarece ara kararına cevaben, dava konusu ödemeye çağrı mektubunun davacı hakkında devam eden meri takipler dışında kalan gruba bağlı … ve Sanayi A.Ş.’nin, … A.Ş. ve … A.Ş.’den kullanmış olduğu ve ödenmeyen kredilere olan kefaletinden kaynaklandığı, 26.02.2014 tarih ve 01888 sayılı ödemeye çağrı mektubunun konusunun ise davacının FYYS’ye olan kefaletinden kaynaklanan alacak olduğu, dava konusu ödemeye çağrı mektubuna konu olan borcun … ve Sanayi A.Ş.’nin, … A.Ş.’den kullanmış olduğu ve ödenmeyen kredilerden sadece … A.Ş. ile ilgili olan meblağın 26.02.2014 tarih ve 01888 sayılı ödemeye çağrı mektubuna dahil edildiğinin belirtildiğinin, … ve Sanayi A.Ş.’nin, … A.Ş. ve … A.Ş.’den kullanmış olduğu ve ödenmeyen kredilerden … A.Ş. ile ilgili olan meblağın hem 26.02.2014 tarih ve … sayılı ödeme çağrı mektubuna hem de dava konusu işleme dahil edildiği dolayısıyla mükerrer tahsilat yoluna gidildiği, ayrıca ara kararı ile istenilen borç kalemleri ile dava konusu çağrı mektubundaki meblağın uyum içerisinde olmadığı, tahsili istenilen meblağın hangi borçtan kaynaklandığının her türlü kuşkudan uzak şekilde ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … ve Sanayi A.Ş.’nin, … A.Ş.’den kullanmış olduğu ve ödenmeyen kredilerden sadece … A.Ş. ile ilgili olan meblağın … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubuna dahil edildiği, bu hatanın işlemin tümünü sakatlamayacağı anılan kısım hakkında iptal kararı verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.