Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1242 E. 2020/2686 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1242 E.  ,  2020/2686 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1242
Karar No:2020/2686

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): Kamu İhale Kurumu
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 05/09/2019 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “221 Kalem Tıbbi Sarf Malzeme Alımı” ihalesinin 218. ve 219. kısımlarının iptaline ilişkin Kamu İhale Kurulu’nun 16/10/2019 tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; sağlık alanında tam anlamıyla uyumlu bir sistem ve program içerisinde, en ufak hataya mahal vermeden gerekli tetkiklerin ve değerlendirmelerin yapılması gerektiğinden, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda yer alan rekabet ilkesinin sağlıkla ilgili hususlarda değerlendirilirken idarenin takdir yetkisi ile rekabet ilkesinin arasında bir denge kurulması gerektiği, idareler tarafından tıbbi cihazlarla ilgili teknik problemlerle karşılaşmamak ve hizmetin kusursuz işlemesi adına Teknik Şartnamelerde birtakım önlem mahiyetinde düzenlemelere yer verilebileceği açık ise de, davaya konu ihalede, kanüllerin “spiral telli yapı”ya sahip olması, “seçici geçirgen” malzemeye sahip olması, alt kısmının “cırtcırt sistemli” olması, uç kısımlarının “mandallı” yapıya ve “360° dönerli” yapıya sahip olması, ünitenin “2,1 kg” ağırlığında olması, “ısı ve akış ölçer” sisteminin bulunması, “yüksek akış nemlendirici sistemin özel dezenfeksiyon sistemi ile 90°C sıcaklıkta 55 dk içerisinde kendisini dezenfekte edebilmesi”, “dezenfeksiyon kiti” istenilmesi gibi özelliklerin belirlendiği, söz konusu özelliklerin ayırt edici ve özellikle piyasadaki belirli bir marka veya markalara işaret edici nitelikte olduğu, bu hâliyle rekabet ilkesinin ihlâl edildiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, Erciyes Üniversitesinden alınan 01/10/2019 tarihli teknik değerlendirme yazısında belirtilen hususların bilimsel olarak yeterli olmadığı, firmanın teknik üstünlüğünün bir markaya işaret edildiği yönünde değerlendirildiği, teklif edilen malzemelerin hasta sağlığı bakımından daha güvenli ve daha uzun süreli kullanımlar sağladığından daha ekonomik olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, iddiaların değerlendirilebilmesi amacıyla Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü’nden teknik görüş talep edildiği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi tarafından verilen teknik görüş doğrultusunda tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.