Danıştay Kararı 13. Daire 2020/1142 E. 2023/1461 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/1142 E.  ,  2023/1461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1142
Karar No:2023/1461

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … TV A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 27/11/2017 tarihinde yayınlanan “… adlı yarışma programında, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle, aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirkete 478.405,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; her gün iki yarışmacının kendilerine verilen bütçe ile alışverişe çıkıp o günün konseptine uygun farklı farklı kombinler oluşturarak hem kendilerini hem takımlarını temsil ederek jüriden puan almaya çalıştığı, yarışma süresince, alışveriş sırasında ve kulisteki hazırlanma sürecinde yarışmacıların birbirleri hakkındaki yorumlarının dış ses ve jüri tarafından yarışmacılara hatırlatılarak tartışma ortamı oluşturulmaya çalışıldığı ve bu suretle reytinglerin yükseltilmesinin amaçlandığı ihlâle konu programda, jüri üyelerinin bazı yarışmacılar hakkında eleştiri sınırlarını aşan aşağılayıcı ifadeler kullandığı, jüri üyelerinden …’nın çoğu zaman eleştirilerinde dozajı ayarlayamayarak kıyafet ve stil üzerinden yapılması gereken eleştirileri aşağılayıcı ifadelere dönüştürdüğü, jüri üyelerinin yarışmacılara hitapları ile yarışmacıların birbirlerine hitaplarının, eleştiri sınırının ötesinde, kişiyi küçük düşürücü, aşağılayıcı nitelikte ifadeler içerdiği anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca idari para cezasına verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; uyuşmazlık konusu programda yer alan ifadelerin eleştiri sınırları ötesinde kişileri küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikte olmadığı, söz konusu ifadelerin yarışmacıların kıyafet tercihi ve stiline yönelik olduğu, ifadelerin kişileri hedef almadığı anlaşıldığından, programda geçen ifadelerle 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edilmediği, bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına ve 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi’nce uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiği, kararın gerekçesiz olduğu, idarenin takdir yetkisinin kaldırıldığı, yerindelik denetimi yapıldığı, ihlâle konu programda jüri üyelerinin yarışmacılara, yarışmacıların birbirlerine hitaplarının eleştiri sınırlarını aştığı, aşağılayıcı ve küçük düşürücü olduğu, program formatının dışına çıkılarak yarışmacıların tutum ve davranışları üzerinden aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler kullanıldığı, kişilerin eleştiri sınırını aşan ifadelerle hedef alındığı, gerilim artırılarak tartışma ortamı yaratılmaya çalışıldığı, eleştirilerin kıyafet ve stil üzerinden değil, tavır ve tutumlar üzerinden yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi’nce yerindelik denetimi yapılmadığı, programdaki jüri üyelerinin moda alanında tanınmış isimler olduğu, programın formatı gereği yarışmacıların giyimine gerek diğer yarışmacılar gerek jüri üyeleri tarafından olumlu/olumsuz eleştirilerin dile getirildiği, idari yaptırıma konu yayında kullanılan ifadelerin yarışmacıların kıyafet tercihi ve sitiline yönelik olduğu, küçük düşürücü veya aşağılayıcı olmadığı, eleştiri sınırlarının aşılmadığı, söz konusu ifadelerin şahısların doğrudan kişiliğiyle ilgili olmaması ve programın temasıyla ilintili olması nedeniyle eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, işlemin sebep unsuru yönünden sakat olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 28/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.