Danıştay Kararı 13. Daire 2019/999 E. 2019/971 K. 28.03.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/999 E.  ,  2019/971 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/999
Karar No:2019/971

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı ile davalı idare arasında imzalanan “Öğrenci parkının güvenlik, temizlik ve bakım işi işletmeciliğinin yedi yıl süreyle kiralanması” işine ilişkin sözleşmenin 3. maddesinin 6, 13, 14 ve 15. fıkralarının ihlâl edildiğinden bahisle 02/11/2011 tarih ve … sayılı encümen kararı ile davacı adına verilen …-TL para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 02/05/2012 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan kira sözleşmesinin özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamı dışında kaldığı, bu sözleşmeden doğan alacakların da kamu alacağı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla, söz konusu alacak için 6183 sayılı Kanun uyarınca ödeme emri düzenlenmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davanın, konusu itibarıyla özel hukuk ilişkisine tâbi kira sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle idari yargının görev alanına girmediği, kesinleşmiş encümen kararı uygulanabilir nitelik taşıdığından, para cezasının tahsili maksadıyla tanzim edilen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, uyuşmazlık konusu olayda amme alacağının söz konusu olmadığı, özel hukuk ilişkisinden kaynaklanan alacağın ödeme emri düzenlenmek suretiyle tahsil edilmeye çalışılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” kuralına yer verilmek suretiyle “derdestlik” doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış, aynı Kanun’un 115. maddesinde ise, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde, davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun’un 31. maddesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava görülmekte iken, ikinci davanın esasının derdestlik nedeniyle incelenmemesi ve davanın usulden reddedilmesi gerektiğinin, usul hukukunun genel ilkelerinden biri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için, aynı davanın iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı dava olması şartları birlikte gerçekleşmelidir. Davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesi de, davaların taraflarının, konularının, dava konusu işlemlerin hukuki sebeplerinin aynı olmasına bağlıdır.
Derdestlik, yeni açılmış olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış ve görülmekte (derdest) olduğunun taraflarca ileri sürülmesi ile ya da mahkemece re’sen yapılacak araştırma ile tespit olunur.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu dava dosyası ile UYAP sistemi üzerinden … İdare Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden; davacı tarafından, 02/05/2012 tarih ve … sayılı ödeme emrine karşı, 04/05/2012 tarihinde kayda giren dilekçe ile … Vergi Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyası ile açılan davada, davanın görev yönünden reddi yolunda verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar sonrasında 27/06/2012 tarihinde kayda giren dilekçe ile … İdare Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyası ile açılan davada, davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddi yolunda … tarih ve E: …, K: …sayılı kararın verildiği görülmüştür.
Öte yandan, yukarıda detaylarına yer verilen dava derdest iken, 08/05/2012 tarihinde kayda giren dilekçe ile aynı davacı tarafından aynı ödeme emrinin … İdare Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyasında yeniden dava konusu edildiği, … İdare Mahkemesi’nin temyize konu … tarih ve E: …, K: …sayılı kararı ile de dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalardan, temyize konu görülmekte olan işbu davanın daha sonra açıldığı dikkate alındığında, dava konusu 02/05/2012 tarih ve … sayılı ödeme emri yönünden derdestlik nedeniyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.