Danıştay Kararı 13. Daire 2019/853 E. 2020/456 K. 13.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/853 E.  ,  2020/456 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/853
Karar No:2020/456

TEMYİZ EDENLER : 1- Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, elektronik haberleşme hizmeti kapsamında olmayan hizmet satışları üzerinden tahsil edilen …-TL Evrensel Hizmet Katkı Payı’nın (EHKP) ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte geri ödenmesine ilişkin başvurusunun zımnen reddedilmesine ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu’nun (Kanun) 2. maddesinde evrensel hizmetin, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde coğrafi konumlarından bağımsız olarak herkes tarafından erişilebilir, önceden belirlenmiş kalitede ve herkesin karşılayabileceği makul bir bedel karşılığında asgari standartlarda sunulacak olan internet erişimi de dahil elektronik haberleşme hizmetleri ile bu Kanun kapsamında belirlenecek olan diğer hizmetleri ifade ettiği, anılan Kanun’un 1. ve 6. maddelerinin değerlendirilmesinden, evrensel hizmet gelirinin bir idari yaptırım olmadığı, şirketlerin evrensel hizmete tabi faaliyetlerden elde ettiği net satış hasılatı üzerinden evrensel hizmet geliri hesaplanmasının gerektiği ve davacı şirketin tüm faaliyetlerinden elde ettiği gelirin yetkilendirme kapsamında kabul edilmesinde Kanuna uygunluk bulunmadığından, elektronik haberleşme hizmeti kapsamında olmayan hizmet satışları üzerinden tahsil edilen miktarın tespit edilerek ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacıya iadesi gerekmekte olup, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı ile davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) yetki alan şirketlerin yalnızca yetkilendirme kapsamında faaliyette bulunabilecekleri, bunun yanı sıra yetki kapsamındaki faaliyetleri sunmak için gerekli cihaz satış, bakım ve onarım gibi diğer hizmetleri de verebileceği, yetkilendirme bir bütün olarak verildiğinden tamamlayıcı unsurların da bu kapsama dâhil edilmesi gerektiği, davacının başka bir şirket kurarak yetkilendirme dışı faaliyetlerini EHKP ödemesi gerekmeksizin gerçekleştirebileceği, katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin de elektronik haberleşme hizmetlerinden olduğu, davacı şirketin 5369 sayılı Kanun’da tanımlanan “işletmeci” niteliğinde olduğundan, yürüttüğü faaliyetlerinden dolayı elde ettiği gelirlerinin tamamı üzerinden EHKP ödemesi gerektiği, BTK’nın 18/01/2006 tarihli yazısına göre evrensel hizmet geliri olarak yapılacak ödemelerin yıllık gelir tablosunda yer alan net satış hasılatının tamamı üzerinden yapılması gerektiği, gelir ayrımına gidilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, şirketin başvurusunda avans faizi talep edilmesine rağmen Mahkeme kararında yasal faizin ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, yaklaşık … TL’nin uzun bir süre boyunca atıl kaldığı, ticari faaliyetin devamlılığını sağlayacak yatırımlarda kullanılamadığı ve yatırım aracı olarak kazancından faydalanılamadığı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre ticari işlere avans faizi uygulanması gerektiği, çeşitli Mahkeme kararlarında; para cezasının geç tahsil edilmesi halinde gecikme zammı hesaplanarak şirketten tahsil edileceği, mülkiyet hakkının gereği olarak davacı şirkete ödenecek faiz oranı belirlenirken idare tarafından gecikmeli olarak tahsili halinde uygulanacak faiz oranının dikkate alınması gerektiğinin hükme bağlandığı, yasal faizin kendilerine tam giderim imkânı sunmayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Kanun’a göre yalnızca yetkilendirilmiş işletmecilerden EHKP alınmasının sebebinin, evrensel hizmet niteliğindeki elektronik haberleşme hizmetlerinin, elektronik haberleşme sektöründen elde edilen net satışlar üzerinden alınan pay ile finanse edilme isteği olduğu, elektronik haberleşmenin kapsamına yalnızca verilerin iletimi, gönderimi ve alımının girdiği, yetkilendirme almış olan şirketlerin yalnızca yetkilendirmeye tabi faaliyetleri yürütebileceği iddiasının hatalı bir yorumun ürünü olduğu, esas elektronik haberleşme hizmeti faaliyetlerinin yanında yan faaliyetlerin de gerçekleştirilebildiği, katma değerli servis hizmetine ilişkin olarak BTK’nın yetkilendirdiği hususun “içerik sunumu” olmayıp, içeriğin “iletilmesi ve gönderilmesi” olduğu, içerik hizmetinin “uydu platform hizmeti” yetkilendirmesinden çıkarılmasının da bu hususu desteklediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalının temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.