Danıştay Kararı 13. Daire 2019/841 E. 2019/3577 K. 13.11.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/841 E.  ,  2019/3577 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/841
Karar No : 2019/3577

DAVACI :… A.Ş. (Yeni Unvanı … A.Ş.)
VEKİLİ :
DAVALI : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

VEKİLLERİ : Av. …, Av…
DAVANIN KONUSU :
Depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde “Araştırma Oktan Sayısı” ve “Motor Oktan Sayısı” parametreleri yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin 4. fıkrasının (ı) bendi ve anılan Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 280.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 18/05/2011 tarih ve …sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

DAVACININ İDDİALARI :
Numuneye konu akaryakıtın … İzmit Rafinerisinden temin edildiği, kendi kusur ya da ihmallerinin bulunmadığı, numunelerin süresi içinde analize tâbi tutulmadığı, teknik düzenlemelere aykırı çıkan parametrelere bakıldığında çok düşük oranda sapmaların bulunduğu, ön araştırma ve soruşturma prosedürüne uyulmadan verilen cezanın amacını aşan boyutta olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davacı şirkete ait depolama tesisinden alınan numunenin akredite laboratuvarında analizi sonucu anılan ürünün teknik düzenlemelere uygun olmadığının tespit edilmesi üzerine 5015 sayılı Kanun’un 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendine, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (a) bendine ve Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 7. maddesinin (d) bendine aykırılık nedeniyle anılan Kanun’un 19. maddesinin (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca verilen idarî para cezasında Kanuna aykırılık bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’UN DÜŞÜNCESİ : Dava; depolama lisansı sahibi olan davacıya ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde standartlara aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanunun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin 18/05/2011 günlü, …sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/10/2013 günlü, E:2011/2835, K:2013/2562 sayılı davanın reddi yolundaki kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/02/2017 günlü, E:2014/1258, K:2017/708 sayılı kararı ile bozulmuş, karar düzeltme talebi de reddedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca verilen bozma kararlarına Danıştay dava dairelerince ısrar etme olanağı tanınmamış olması nedeniyle, bozma kararında yer alan gerekçelerle, 18/05/2011 günlü, …sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Dairemizin 10/10/2013 günlü, E:2011/2835, K:2013/2562 sayılı davanın reddi yolundaki kararının davacı tarafından temyiz edilmesi neticesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/02/2017 günlü, E:2014/1258, K:2017/708 sayılı kararıyla bozulması üzerine işin gereği yeniden görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesiste 23/11/2009 tarihinde yapılan denetimde 9 no.lu tanktan alınan benzin numunesinin gönderildiği TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü laboratuvarında yapılan analiz sonucu “Araştırma Oktan Sayısı” ve “Motor Oktan Sayısı” parametreleri yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğu yönündeki rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dairemizin 10/10/2013 günlü, E:2011/2835, K:2013/2562 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20.02.2017 günlü, E:2014/1258, K:2017/708 sayılı kararı ile;
“5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun amacının; yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Anılan Kanunun “Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul’un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları, 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurum’un piyasa faaliyetlerini kendi personeli ile veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, Kurum’un denetlemelerde kullanılmak üzere, Türkiye Akreditasyon Kurumu ile işbirliği yaparak akredite sabit ve gezici laboratuvarlar kurabileceği, kurulmasına kaynak aktarabileceği, denetlemede, ön araştırmada ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendinde; 4. madde hükümlerinin ihlâli halinde, sorumluları hakkında ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 10/09/2004 günlü, 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu, (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standart da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş, aynı Yönetmeliğin 7. maddesinin (d) bendinde ise, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları ifade edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; depolama lisansı sahibi olan davacıya ait tesisten, 5015 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca 23/11/2009 gününde yapılan denetim sonucu alınan akaryakıt numunesinin, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’ne teslim edildiği; alınan numunelerin analizi sonucunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enstitüsünce düzenlenen ve dava dosyasına ekli 18/03/2010 günlü, … sayılı analiz raporunda; “araştırma oktan sayısı” ve “motor oktan sayısı” parametreleri açısından numunenin teknik düzenlemelere aykırı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, Dairece yapılan 25/05/2013 günlü, E:2011/2835 sayılı ara kararına TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından verilen cevapta; oktan sayısının artırılmasının piyasada bulunan bazı katkı maddeleri ile mümkün olduğu, ASTM D2699 Araştırma Oktan Sayısı Tayin Yöntemi’nin 6. maddesinde, numunenin güneş veya ultraviyole ışınımından uzak tutulması gerektiği, aksi hâlde oktan sayısının etkilenebileceği, araştırma oktan sayısı parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, ancak numunenin saklama koşullarından dolayı araştırma oktan sayısının etkilenmesinin mümkün olabileceğinin değerlendirildiği yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Öte yandan, benzer bir uyuşmazlıkta, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 05/11/2013 günlü, E:2010/4958, K:2013/2737 sayılı kararıyla; başka bir davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundaki pompadan 23/11/2009 gününde yapılan denetimde alınan akaryakıt numunesinin analizi sonucu, numunenin “Araştırma Oktan Sayısı” parametresi yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğu yönündeki rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği; bununla birlikte, davacı şirket yetkilisi hakkında petrol kaçakçılığı suçlamasıyla açılan davada … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında, konuya ilişkin görüş sorulan ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi’nin 07/02/2011 günlü, 162 sayılı yazısında, benzinde oktan sayısının rafineri üretimi sırasında belirlenen bir özellik olduğu, benzinin kompozisyonu ve MTBE gibi katkı maddeleri ile istenen seviyede olmasının sağlandığı, oktan sayısı ile ilgili standartta belirtildiği üzere, güneş ışığına maruz kalan ve uzun süre bekletilen numunelerde oktan sayısında değişme beklenebileceği, ilgili dosyada belirtildiği üzere ulusal markeri olumlu çıkan bir yakıtın oktan sayısını kasıtlı olarak bayilerin değiştirmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği; anılan Mahkemece bu görüş esas alınarak … günlü, K:… sayılı kararla davacı şirket yetkilisi hakkında beraat kararı verildiği; Daire’nin 29/04/2013 günlü, E:2010/4958 sayılı ara kararına cevaben gönderilen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’nün 26/06/2013 günlü yazısında, ilgili analiz raporunda teknik düzenlemede belirtilen diğer parametrelerin uygun olduğu hâlde sadece araştırma oktan sayısının referans değerler arasında yer almadığı, oktan sayısının artırılmasının piyasada bulunan bazı katkı maddeleri ile mümkün olduğu hâlde, bunun tersi bir durumla bugüne kadar karşılaşılmadığı, araştırma oktan sayısı parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, ancak numunenin saklama koşullarından dolayı araştırma oktan sayısının etkilenmesinin mümkün olabileceğinin değerlendirildiği yönünde görüş bildirildiği; buna göre, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca “Araştırma Oktan Sayısı” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin akaryakıtın niteliğinin değiştirilmemesi yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, uygulanan idari para cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu durumda; yukarıda anılan görüş yazıları göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca “araştırma oktan sayısı” ile “motor oktan sayısı” parametrelerinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin yukarıda ilgili hükümlerine yer verilen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkında uygulanan dava konusu idari para cezasında hukuka uygunluk, davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davacının temyiz isteminin kabul edilerek Dairemizin anılan kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun’un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Aktarılan kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 18/05/2011 tarih ve …sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.