Danıştay Kararı 13. Daire 2019/801 E. 2019/1027 K. 02.04.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/801 E.  ,  2019/1027 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/801
Karar No:2019/1027

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF (DAVALI) :
VEKİLİ :
İSTEMİN_KONUSU :… Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …. mevkii, …. ada, …. sayılı parselde bulunan, Şehirlerarası Otobüs Terminali işletmeciliğinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 10 (on) yıl süre ile kiraya verilmesine, kiraya verilmesi işi ile ilgili usul ve esasların, kiralama yönteminin belirlenmesi ve ihale işlemlerini yürütmek üzere Belediye …. yetki verilmesine ilişkin … Belediyesi Meclisi’nin 05/11/2018 tarih ve 2018/176 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ihale kararının belirli muhatapları olmadığından ihaleye katılabileceklere tebliğ ile değil ilan ile duyurulmasının zorunlu olduğu, dava konusu karara karşı ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamak üzere, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesindeki özel hüküm gereğince otuz gün içerisinde dava açılabileceği, en son ilan tarihi olan 06/12/2018 tarihini izleyen günden itibaren başlamak üzere otuz gün içerisinde, en geç 07/01/2019 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 21/01/2019 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme imkânı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin ihaleye ilişkin olmadığı, uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olmadığı, hak arama özgürlüğünün korunması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu belediye meclisi kararının 06/11/2018-06/12/2018 tarihleri arasında belediyenin resmî internet sitesinde ilan edildiği, ihaleye yönelik işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, …. Belediyesi Meclisi’nin …. tarih ve …. sayılı kararı ile, … ili, Merkez, …. mevkii, … ada, … sayılı parselde bulunan, Şehirlerarası Otobüs Terminali işletmeciliğinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 10 (On) yıl süre ile kiraya verilmesine, kiraya verilmesi işi ile ilgili usul ve esasların, kiralama yönteminin belirlenmesi ve ihale işlemlerini yürütmek üzere Belediye …. yetki verilmesine karar verildiği, anılan meclis kararının 06/11/2018-06/12/2018 tarihleri arasında …’nın resmî internet sitesi adresinde ilan edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde 21/11/2018 tarihinde anılan meclis kararının öğrenildiği beyan edilerek söz konusu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 125. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı kurala bağlanmak suretiyle dava açma süresinin başlamasında, “yazılı bildirim”in esas alınması öngörülmüş olup, hak arama özgürlüğünün kullanılması bakımından, idarî işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılabilir biçimde bildirilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, dava açma sürelerinin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı, aynı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’la eklenen 20/A maddesinde ise ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma sürelerinin hesabında, işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte, özellikle idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idarî işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
Olayda, davacı tarafından ihaleye ilişkin belediye meclisi kararının 21/11/2018 tarihinde öğrenildiğinin dava dilekçesinde beyan edildiği, davalı idarece verilen savunma dilekçesinde ise, anılan meclis kararının, 06/11/2018-06/12/2018 tarihleri arasında belediyenin resmî internet sitesi adresinde yayınlanmak suretiyle ilan edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Bu durumda, ihale kararı, ilanı gereken düzenleyici işlem niteliğinde olmadığından dava açma süresinin ilanla başlamayacağı ve yazılı bildirim yapılmayan hâllerde işlemin bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenildiği tarihten itibaren dava açma süresinin başlayacağı, davacının öğrenme tarihini izleyen günden itibaren otuz gün içinde (en geç 21/12/2018 günü) dava açması gerekirken bu süre geçirildikten sonra 21/01/2019 tarihinde bakılan davanın açıldığı dikkate alındığında, dava açma süresinin ilanla başladığının kabulü yolundaki mahkeme kararı gerekçesinde hukukî isabet, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K:…. sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 02/04/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Anayasa’nın 40/2. maddesi hükmü ile bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa’nın 125. maddesinde de, idarî işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin “yazılı bildirim” tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, idarî yargı mercilerinde idarî işlemlere karşı dava açma süresinin “altmış gün” olduğu kurala bağlanmış; 20/A maddesinde ise ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu öngörülmüştür.
İdarenin, Anayasa’dan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi esas olmakla birlikte, ilgililere kaç gün içinde hangi mercilere başvuracaklarını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumu, idarî işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süresinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu doğurmamalıdır. Böyle bir durumda, idarî işlemin yazılı olarak bildirilmesi üzerine dava açma süresinin hesabı açısından özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin esas alınması gerekir.
Diğer yandan ilgililere herhangi bir yazılı bildirimin yapılmadığı ve idarî işlemin bir şekilde öğrenilmesi üzerine dava açıldığı durumda, bu kişilerin kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, dava açma süresinin hesabı açısından öğrenme tarihinin başlangıç alınması ve aynı şekilde özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
Olayda; …. Belediyesi Meclisi’nin 05/11/2018 tarih ve 2018/176 sayılı kararı ile, …. ili, Merkez, …. mevkii, ….. ada, … sayılı parselde bulunan, Şehirlerarası Otobüs Terminali işletmeciliğinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre 10 (on) yıl süre ile kiraya verilmesine, kiraya verilmesi işi ile ilgili usul ve esasların, kiralama yönteminin belirlenmesi ve ihale işlemlerini yürütmek üzere Belediye Encümenine yetki verilmesine karar verildiği, anılan meclis kararının 06/11/2018-06/12/2018 tarihleri arasında …’nın resmî internet sitesi adresinde ilan edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde 21/11/2018 tarihinde anılan meclis kararının öğrenildiğinin beyan edildiği, 21/01/2019 tarihinde de bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Davacının, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen ve özel bir yargılama niteliği taşıyan ivedi yargılama usulünü ve bu usule tâbi işlerde geçerli olan dava açma süresini kendisine yazılı olarak bir bildirim yapılmadığı sürece bilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir işlemi öğrendiğinde kaç gün içinde hangi merciye başvuracağını ya da doğrudan dava açıp açamayacağını bilmesi beklenemez.
Bu itibarla, uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu ve dava açma süresinin otuz gün olduğu yolunda kendisine yazılı bildirim yapılmayan davacının, 21/11/2018 tarihinde öğrenmiş olduğu meclis kararının iptali istemiyle, altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde, 21/01/2019 tarihinde açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.