Danıştay Kararı 13. Daire 2019/577 E. 2019/1235 K. 16.04.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/577 E.  ,  2019/1235 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/577
Karar No:2019/1235

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Kamu İhale Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Turizm İnşaat Taahhüt Nakliyat Organizasyon Temizlik ve Yemekhane Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … İli, … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce 31/08/2018 tarihinde açık ihale usulü ile kısmî teklife açık olarak 124 kısımda yapılan “Taşımalı Ortaöğretim (Lise) ve İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Taşınması İçin Araç Kiralanması” ihalesinin 17., 34., 37., 47., 50., 55., 56., 57., 58., 75., 78., 99. kısımları için teklif sunan davacının tekliflerinde aritmetik hata bulunduğu gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılması suretiyle düzeltici işlem belirlenmesine dair Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) 24/10/2018 tarih ve 2018/UH.II.1871 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu ihaleye katılan isteklilerden … Tur Ltd. Şti. tarafından yapılan şikâyet başvurusunun ihale makamı tarafından reddedilmesi üzerine, davalı idareye itirazen şikâyet başvurusu yapıldığı; davalı idare tarafından yapılan inceleme neticesinde, 24/10/2018 tarih ve 2018/UH.II.1871 sayılı Kurul kararı ile, ihalenin çeşitli kısımları üzerinde bırakılan bazı isteklilerin teklifinde aritmetik hata bulunduğu gerekçesiyle, davacının da aralarında olduğu bazı isteklilerin değerlendirme dışı bırakıldığı; söz konusu işlemin davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; dava konusu işlemin gerekçesi, “ihalenin kısmi teklife açık olarak 124 kısımda yapıldığı, her bir taşıma hattı için birim miktarının 180 gün olarak belirlendiği, bazı hatlarda bir ve bazı hatlarda birden fazla araç kullanılacağı, her bir hatta çalıştırılacak araç sayısına göre birim fiyat teklifinin yapılması gerektiği, ancak, birim fiyat teklifinde bu hususa uyulmayarak tüm tekliflerin tek bir araç üzerinden yapıldığı, tek bir araç için verilen birim fiyat teklifinin 180 ile çarpılması sonucu ulaşılan rakam ile toplam tutarın birbiriyle uyumlu olmadığı” şeklinde açıklanmış olup, konu bu çerçevede incelendiğinde; davacı tarafından, teklif edilen birim fiyat sütununda taşıma hatlarının her biri için her satıra bir araçlık fiyatın teklif edildiği, birim fiyat teklif cetvelinin her satırında yer alan araçların 180 iş günü çalıştırılacağının ve araçların sayılarının ise bir veya birden fazla olacağının açık olarak belirtildiği, her bir taşıma hattında çalıştırılacak araç sayısının somut olarak gösterildiği, toplam teklif tutarının bir aracın bir günlük bedeli esas alınmak suretiyle araç sayısı ve çalıştırılacak iş günü sayısının çarpılarak teklif bedelinin oluşturulduğu, dolayısıyla araç sayılarının gizli çarpan niteliğinde teklife yansıtıldığı, davalı idare tarafından ileri sürüldüğü üzere her bir taşıma hattında çalıştırılacak araç sayısı üzerinden fiyat teklifinde bulunulması hâlinde de toplamda aynı meblağa ulaşıldığı, aritmetik hesaplamada bir yanlışlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, miktar sütununda yer verilen tutar ile teklif edilen birim fiyat sütunundaki tutarın çarpımı aritmetik hata olarak nitelendirilemeyeceğinden, davacının teklifinin aritmetik hata gerekçe gösterilmek suretiyle değerlendirme dışı bırakılarak düzeltici işlem belirlenmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, teklif verilen hatta çalıştırılacak araçların tamamına ait bir günlük birim fiyatın teklif edilmesi gerektiği, miktar ile birim fiyat çarpımının toplam tutarla uyumlu olmadığı, tekliflerde aritmetik hata bulunduğu, aynı ihalede istekli olan beş şirkete ilişkin olarak aynı avukat tarafından beş ayrı dava açıldığı, ihaleye teklif veren ve aralarında menfaat çatışması olan isteklilerin aynı avukatla temsil edilmesinin Avukatlık Kanunu ve meslek kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı hâller” başlıklı 31. maddesinin 1. fıkrasında, tarafların vekilleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; 6100 sayılı Kanun’un “Davaya vekâlet hakkında uygulanacak hükümler” başlıklı 72. maddesinde, davanın vekil aracılığıyla açılması ve takip edilmesinde, kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak üzere, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun temsile ilişkin hükümlerinin uygulanacağı; “Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması” başlıklı 77. maddesinin 1. fıkrasında, vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukatın, dava açamayacağı ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamayacağı, ancak gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği, bu süre içinde vekâletnamenin verilmemesi veya asıl tarafça yapılan işlemlerin kabul edildiğinin dilekçeyle mahkemeye bildirilmemesi durumunda ise davanın açılmamış veya gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Avukatın çatışan menfaatleri temsil yasağı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “İşin reddi zorunluluğu” başlıklı 38. maddesinin (b) bendinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, avukatın, aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olması durumunda teklifi reddetme zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu itibarla, aynı ihaleye katılan isteklilerin ihaleye ilişkin olarak açacakları davalarda aynı vekil ile temsil edilmelerinin mümkün olup olmadığının tespiti için somut uyuşmazlık bakımından taraflar arasında menfaat çatışması olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir.
Davalı idare tarafından, aynı ihalede istekli olan beş ayrı şirkete ilişkin aynı avukat tarafından, işbu dava da dâhil olmak üzere beş ayrı dava açıldığı, ihaleye teklif veren ve aralarında menfaat çatışması olan isteklilerin aynı avukatla temsil edilmesinin Avukatlık Kanunu ve meslek kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yapılan “Taşımalı Ortaöğretim (Lise) ve İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Taşınması İçin Araç Kiralanması” ihalesinde 8 isteklinin tekliflerinde aynı aritmetik hatanın bulunduğu gerekçesiyle Kurul’un 24/10/2018 tarih ve 2018/UH.II.1871 sayılı kararı ile değerlendirme dışı bırakıldıkları, söz konusu Kurul kararının teklifleri değerlendirme dışı bırakılan davacı şirketin de aralarında olduğu beş şirket tarafından dava konusu edildiği, açılan davalarda şirketlerin aynı vekil ile temsil edildiği, davacıların iddialarının aritmetik hata gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakılmalarına yönelik olduğu, birbirlerinin tekliflerine yönelik herhangi bir iddiada bulunulmadığı, teklifleri aynı gerekçeyle değerlendirme dışı bırakılan söz konusu istekliler arasında bu aşamada bir menfaat çatışması olmadığı, menfaat çatışmasının ancak isteklilerin tekliflerinin değerlendirmeye alınmasından sonra olabileceği, uyuşmazlık tarihi itibarıyla bakılan davanın davacısı ile diğer davaların davacıları arasında menfaat çatışması olmadığı sonucuna ulaşıldığından, davalı idarenin usule ilişkin bu iddiası geçerli görülmeyerek esasın incelemesine geçildi.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.