Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/560 E. , 2023/1437 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/560
Karar No:2023/1437
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- … 4- … 5- … 6- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : … Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın davalı idareye ait hissesinin, 2886 sayılı Kanun uyarınca satışının yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı meclis kararının, ihale için ilan verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı encümen kararı ile anılan taşınmazın açık teklif usulüyle satışına ilişkin … tarih ve … sayılı encümen kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu parselin belediyeye ait hissesinin satışının açık teklif usulüyle 31/03/2016 gününde gerçekleşeceğine ilişkin ihale ilanlarının yayınlandığı, anılan parsele ilişkin hissenin müdahil şirkete satıldığı, ihaleye konu taşınmaz bedelinin 666.600,00.-TL olarak belirlendiği, taşınmazın davalı idareye ait hissesinin yetkili belediye meclisi tarafından 2886 sayılı Kanun uyarınca satılmasına karar verildiği, ilgili mevzuatta belirlenen şekilde şartnamenin hazırlandığı ve usulüne uygun olarak ilana çıkarıldıktan sonra, belediye meclisi kararını uygulamaya yetkili encümen kararıyla satış işleminin gerçekleştiği görüldüğünden, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, ihalede rekabetin gerçekleşmediği, ihaleye tek firmanın katıldığı, anılan taşınmazın yeşil alan olarak kullanıldığının herkesçe bilindiği, rayiç bedelin hatalı hesaplandığı, ihalenin taşınmazın diğer hissedarının uhdesinde kaldığı, ihalenin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıların dava açma ehliyetlerinin olmadığı, açık ihale usulü ile gerçekleştirilen satış işleminin hukuka uygun olduğu, ihaleye ilişkin ilanların mevzuatta belirtilen şekilde yapıldığı, rayiç bedelin doğru hesaplandığı, taşınmazın muhammen bedel üzerinde satıldığı; müdahil tarafından, anılan taşınmazın 200/402 hissesinin kendisine, kalan hissesinin davalı idareye ait olduğu, idareye ait hissenin kendisine satılması talebiyle başvuru yaptığı, talep doğrultusunda açık teklif usulü ile ihale yapıldığı, kaldı ki idarenin hissesini doğrudan diğer hissedara satma yetkisinin de olduğu, kalan hisseyi de aldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacılara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.