Danıştay Kararı 13. Daire 2019/556 E. 2020/3352 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/556 E.  ,  2020/3352 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/556
Karar No:2020/3352

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 11/01/2012 tarihinde yayınlanan “…” isimli programda Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe aykırı yayın yapıldığından bahisle, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin 07/03/2012 tarih ve 33 nolu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, Dairemizin … tarih ve E: …, K: … sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; programın sonunda çeşitli görseller kullanılarak akar biçimde gösterilen marka ve logoların bant reklam kapsamında değerlendirilemeyeceği, ekrana getirilen marka ve logoların programın diğer unsurlarından kolayca ayırt edilebildiği, nitekim Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca alınan 13/09/2012 tarih ve 51-24 nolu ilke kararı ile program sonlarında akar ve hareketsiz olarak gösterilen isim, marka ve logo uygulamalarının “Kısmî Program Desteklemesi” olarak kabulüne karar verildiği, kısmî program desteklemesi yayınları için ise uyarıcı bir ibarenin yer alması şartının mevzuatta öngörülmediği, bu çerçevede söz konusu görüntülerin Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan yayın ilkesini ihlâl ettiğinden söz edilemeyeceği, 6112 sayılı Kanun’un 12. maddesi ve Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesi kapsamında kısmî program desteklemesi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla, uyuşmazlığa konu programın sonunda ekranın bir kısmı bölünerek akar biçimde verilen marka ve logoların 6112 sayılı Kanun’un 12. maddesi ve Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesi kapsamında kısmî program desteklemesi olarak kabul edilmesi gerekmekte iken, görüntülerin bant reklam uygulaması olduğu kabul edilerek 6112 sayılı Kanun’un 10. maddesinin onuncu fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle, davacı şirkete uyarı yaptırımı uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu yayının program desteklemesi olduğuna dair bir bilgilendirme yapılmadığından program destekleme kapsamında ele alınmasının mümkün olmadığı, program tam olarak sonlandırılıp tüm ekranı kaplayacak şekilde yayınlanmadığından reklam kuşağı olarak da algılanamadığı, dolayısıyla yayının bir bant reklam uygulaması olarak değerlendirildiği, ancak bu reklam logolarının yayını sırasında bahsedilen logoları program hizmetinin diğer unsurlarından ayırt edecek bant reklam logosunun yayınlanmadığı, Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.