Danıştay Kararı 13. Daire 2019/553 E. 2023/1310 K. 21.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/553 E.  ,  2023/1310 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/553
Karar No:2023/1310

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Kırtasiye Matbaa İletişim Danışmanlık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket ile Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü arasında Çağrı Merkezi Elemanı yetiştirilmek üzere 01/07/2013 tarihinde imzalanan protokolün feshedilerek kursun iptal edilmesine ilişkin Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü ile davacı şirket arasında 01/07/2013 tarihinde imzalanan protokol ve işbirliği kapsamında Çağrı Merkezi Elemanı mesleğinde 20 Kişilik %50 istihdam garantili kurs düzenlendiği, kursiyerler firma tarafından seçilerek 15/07/2013 tarihinde eğitime başlandığı, ancak işyerinin 11/09/2013 tarihli Kırıkkale Valiliği Olurları ile … Şube Müdürü … Bilim Sanayi ve Teknoloji Şube Müdürü … (Denetim Kurulu) tarafından denetlendiği ve denetim sonucunda şirket yetkilisi ve eğiticilerinin yerinde olmadığı, kursa devam eden 14 kursiyerden 10’unun kursa firmanın söylemi üzerine gelmediği, 4 kursiyerin kursa devam etttiği ve firmada işe başlayacaklarının kursiyerler tarafından beyan edilmesi üzerine imzalanan işbirliği protokolünün 21. maddesinde yer alan “Tanınırlık ve Görünürlük” kurallarına uyulmadığı ve 17. maddesinde yer alan “eğiticilerin kursun devamı esnasında yerinde olmadıklarının” tespit edilerek … tarih ve … sayılı denetim raporu ile bildirildiği ve bu arada 20/09/2013 ve 23/09/2013 tarihinde 10 kursiyer tarafından firma yetkililerince kursa alınmadıklarına, kovulduklarına ilişkin dilekçe vermeleri üzerine kurs yerinde yapılmış olan ziyaret sonucunda kursun tamamlanması için gerekli olan 22 günlük eğitimin tamamlanması gerektiğinin işyeri yetkililerine hatırlatılması üzerine, işyeri ve kurs yetkilisi … tarafından kursun iptal edildiği ve kursiyerlerin kursa alınmayacağının beyan edilmesi üzerine bu durumun … tarih ve …sayılı tutanak ile kayıt altına alındığı, kursiyerlerin ve firmanın mağdur olmaması için 07/10/2013 tarihine kadar beklenilmiş olmasına rağmen, tutanaklarla kayıt altına alınan hususlarda düzeltme yapılmaması ve firma yetkililerine ulaşılmaması sonucu … tarih ve … sayılı işlem ile kursun devamı noktasında herhangi bir olumlu gelişme yaşanmadığı gerekçesi ile ilgili protokolun 29. maddesi uyarınca protokolün feshedildiği; davacı şirket ile yapılmış olan protokol hükümlerine aykırı hareket edilerek, eğitim sürecinin tamamlamasının önüne geçildiğinin davalı idare elemanlarınca tutulan tutanaklar ile tespit edildiği ve kursun tamamlanması için davacı şirket uyarılmasına rağmen kursun devamı noktasında gerekli çalışmaları yapmadığı sabit olan davacı şirket ile yapılmış olan protokülün iptaline ilişkin tesis edilmiş olan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, işyeri denetlendiği sırada şirket yetkilisinin ve eğiticinin yerinde olmadığı tespitinin gerçeği yansıtmadığı, eğiticilerden …’nın belirtilen tarihte kursta olduğu, kurs süresinin üçte ikisi tamamlandığı takdirde kursun iptal edilemeyeceği, kursların denetiminin yazılı ve sözlü olarak ne şekilde yapılacağının Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği’nde düzenlendiği, kursiyerlerin kursun disiplinini bozan sorunlar çıkarması ve bu durumun süreklilik arz etmesi durumunda kursun disiplini için gerekli işlemler yapıldığı, kursiyerlerden birinin devamsızlık yaptığı için devam çizelgesine yok yazıldığı, yok yazılan kursiyerin babasının kursa gelerek şirket yönetim kurulu başkanına zarar verdiği, bu konuda yargılamanın devam ettiği, devam eden kurs için gerçek olmayan tutanakların tutulduğu, kurallara riayet edildiği ve işyerinde 46 gün süresince yapılan ziyaretlerde İşbirliği Protokolü’ne ilişkin uyarıda bulunulmadığı, kurs faaliyetlerine devam edildiği, mevcut kursiyerlerin ücretlerinin banka hesaplarına yatırılmadığının tespit edildiği, kursiyerlerin sertifika almaya hak kazandığı, İşbirliği Protokolü’nün iptaline ilişkin işlemin ve temyiz istemine konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Davacının işlettiği iş yerinde Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca, %50 istihdam garantisiyle 20 kursiyerin çağrı merkezi elemanı olarak istihdam edilmesine ilişkin olarak Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ile davacı arasında 15/07/2013 tarihinde başlayıp 30/10/2013 tarihinde sona ermesi planlanan “Mesleki Eğitim Kursları Tip İşbirliği Protokolü” 01/07/2013 tarihinde imzalanmıştır.
… tarihli ve …sayılı Valilik oluruna istinaden kursta denetim gerçekleştirilmiş, denetimin sonunda davacı şirket ile imzalanan işbirliği protokolünün 21. maddesi gereği “Tanınırlık ve Görünürlük” kurallarına uyulmadığı ve 17. maddesi gereği “firma yetkilisi, görevlisi ve kurs eğiticisinin kursun devamı esnasında yerinde olmadıkları” tespit edilerek … tarih ve … sayılı denetim raporu tutanağı ile rapor edilmiş, bunun üzerine Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından … tarihli ve …sayılı işlem ile protokol feshedilerek kursun iptal edilmesine ilişkin işlem tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ”Doğrudan temin” başlıklı 22. maddesinin birinci fıkrasında, maddede belirtilen hâllerde ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temin usulüne başvurulabileceği kurala bağlanmış; aynı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde, Türkiye İş Kurumu’nun, 4904 sayılı Kanun’un 3. maddesinin (b) ve (c) bentlerinde yer alan ”İşgücü piyasası verilerini, yerel ve ulusal bazda derlemek, analiz etmek, yorumlamak ve yayınlamak, İşgücü Piyasası Bilgi Danışma Kurulunu oluşturmak ve Kurul çalışmalarını koordine etmek, işgücü arz ve talebinin belirlenmesine yönelik işgücü ihtiyaç analizlerini yapmak, yaptırmak ve iş ve meslek analizleri yapmak, yaptırmak, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri vermek, verdirmek, işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik işgücü yetiştirme, mesleki eğitim ve işgücü uyum programları geliştirmek ve uygulamak, istihdamdaki işgücüne eğitim seminerleri düzenlemek” hâllerinde de doğrudan temin usulüyle ihtiyaçların karşılanabileceği belirtilmiştir.
4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’nun Amaç ve Kapsam başlıklı 1. maddesinin 3. fıkrasında, ”Kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olup özel hukuk hükümlerine tâbi, tüzel kişiliği haiz, idari ve mali bakımdan özerk bir kamu kuruluşudur.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, açılan davanın görev ve yetki yönünden öncelikle inceleneceği, 15/1-(a) maddesinde, idari yargının görevine girmeyen davaların görev yönünden reddedileceği, 14. maddesinin altıncı fıkrasında, idari yargının görevsizliğinin sonradan anlaşılması hâlinde davanın her aşamasında 15. madde hükmünün uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin, genel ehliyetini kullanarak sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tâbi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapılmasına karşılık; 2577 sayılı Kanun’un idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c maddesinde ibelirtildiği üzere “genel hizmetlerden birinin yürütülmesi” amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise idari yargı yerleri görevlidir.
İdari işlemler, idari makamların, kamu gücü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran, muhataplarının hukuki durumlarında değişiklik yapan tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemlerin “idari makamlarca tesis edilmiş olma”, “tek yanlı olma” ve “icrailik niteliğini taşıma” unsurlarını bünyesinde barındırması gerekmektedir.
Öte yandan, bir sözleşmenin idari sözleşme sayılabilmesi için sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşıması, taraflardan birinin idare olması ve özel hukuk hükümlerini aşan, kamu hukukuna özgü ve kamu hukukundan doğan şart ve hükümleri içermesi zorunludur. Taraflardan biri idare olmakla birlikte, tarafların özgür iradeleriyle imzalanan ve idari sözleşme niteliği taşımayan bir sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar, özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerince çözümlenecektir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer ihale mevzuatı çerçevesinde ihale aşamasında tesis edilen işlemlerden doğabilecek uyuşmazlıkların idari yargı yerlerince, ihale safhası tamamlanıp taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise adli yargı yerlerince çözümlenmesi gerektiği yerleşik hâle gelmiş yargı içtihatlarınca kabul edilmektedir. Bu kabul ihale mevzuatı uyarınca akdedilen sözleşmelerin özel hukuk sözleşmesi olarak nitelendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Doğrudan temin bir ihale usulü olarak kabul edilmese de 4734 sayılı Kanun hükümlerine dayalı olarak gerçekleştirilen alım usulü ile taraflar arasında sözleşme imzalandığı, davacı ile Kırıkkale Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü arasında imzalanan “Mesleki Eğitim Kursları Tip İşbirliği Protokolü “nde, yüklenicinin, kursiyerlerin ve idarenin görev ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemelere yer verildiği; yaptırımı gerektiren ve sözleşmenin tek taraflı feshine neden olabilecek hâllerin tek tek sayıldığı, buna göre, taraflar arasında akdedilen, tarafların özgür iradeleriyle imzaladıkları ve sürekli bir kamu hizmetinin görülmesi amacını taşımayan, uyuşmazlık konusu doğrudan temin usulüyle yapılan alım sonrası imzalanan hizmet alımı sözleşmesinin özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu sonucuna ulaşıldığından bu sözleşmenin uygulama aşamasından kaynaklı uyuşmazlıkların adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemle kurs eğitiminin sağlıklı yürümediğinden bahisle 29. maddesi gereği protokolün feshedilerek kursun iptal edilmesinin özel hukuk hükümlerine tâbi hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, davanın görüm ve çözümünde adli yargı görevli olduğundan temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.