Danıştay Kararı 13. Daire 2019/506 E. 2023/965 K. 02.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/506 E.  ,  2023/965 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/506
Karar No:2023/965

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 28/11/2016 tarihinde saat 20.40’ta yayınlanan “…” adlı dizi-filmde yer alan şiddet içerikli görüntüler ve argo ifadeler nedeniyle işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükteki hâliyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” hükmünün tekraren ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 382.285,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için gerekli görüldüğünden anılan Mahkeme’nin 29/04/2016 tarihli kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi üzerine bilirkişilerce düzenlenen raporda özet olarak; ”… Sonuç olarak, her ne kadar davaya konu edilen sahnede argo ifadelerin çok fazla yer almadığı, olan ifadelerin de biplendiği görülse de, aynı sahnede yer alan ve işkence olarak değerlendirilebilecek şiddet içerikli görüntülerin çocuklar ve gençler açısından olumsuz örnek oluşturabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır. Kısaca, söz konusu dizide yer alan ve sakıncalı olup olmadığı sorgulanan sahnede 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlal edildiği kanaatine ulaşılmıştır.” şeklinde görüş bildirildiği, anılan raporun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü,
Bu itibarla, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, söz konusu programa ait yayın bandı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yaptırıma konu yayının, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimini zedeleyecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun’un 8. madddesinin 2. fıkrasında yer alan yayın ilkesinin ihlal edildiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu dizinin kurgu olduğu, yaptırıma yol açan sahnelerin mafya-polis arasında geçen aksiyon silsilesinde gerçekleşmesi muhtemel olaylar olduğu, mafya-polis ilişkisinin anlatıldığı bir yapımda sadece belli bir çerçeve içinde kalınarak, senaryonun bütünü görmezden gelinerek ve salt belli bir görüntüden veya tek bir diyalogtan hareket edilerek şiddet içeren yayın yapıldığı iddiasının hukuken kabul edilemez bir yaklaşım olduğu, anayasal düzenlemeler ve temel hak ve özgürlükler kapsamında davalı idarenin içerik özgürlüğünü koruması gerekirken subjektif değerlendirmeler ile işlem tesis edildiği, 6112 sayılı Kanun’da tekerrürün oluşması açısından herhangi bir zamanaşımı süresi belirlenmediği gibi tekerrürün söz konusu olduğu yayın türleri açısından da ayrıma yer verilmemesinin temel hukuk kurallarına aykırı olduğu, 6 (altı) sene önce tesis edilmiş olan uyarı cezası esas alınarak defalarca para cezası uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğu, bilirkişi raporunda yer alan tüm kişilerin psikoloji bölümü ile ilgili uzmanlar olduğu, konu ile ilgili çocuk gelişimi alanında uzman kişilerden oluşan bir kuruldan rapor alınması gerektiği, kesinliği kanıtlanmamış görüşlerden hareket edilerek olay ile doğrudan ilişkilendirilmeden soyut ve genel ifadelerle kaleme alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu dizide yer alan ve işkence olarak değerlendirilebilecek şiddet içerikli görüntüler ile argo ifadelerin özensizce ekrana getirilmesinin çocuklar ve gençler açısından olumsuz örnek oluşturabileceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.