Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4389 E. 2020/625 K. 26.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4389 E.  ,  2020/625 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4389
Karar No:2020/625

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): … mirasçıları;
1. …
2. …
3. …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, murisleri adına … Mümessillik İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş.’nin kanunî temsilcisi olduğundan bahisle Fon alacağı sayılan …-TL’nin tahsili amacıyla düzenlenen 13/05/2015 tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Dairemizin 02/05/2017 tarih ve E;2016/4496, K:2017/1260 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, uyuşmazlık konusu olayda, … Mümessillik İthalat ve İhracat Ticaret Anonim Şirketi’nin kendi adına ve fakat … Grubu hesabına kredi kullanan/kullandıran firmalardan olduğu yönünde yapılan tespit dayanak alınmak suretiyle Fon’a devredilen … Anonim Şirketinden kredi kullanan … Mümessillik İthalat ve İhracat Ticaret Anonim Şirketi hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip yapılmasına ilişkin 02/06/2005 tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararının alındığı, bu karara bağlı olarak yapılan takip neticesinde borçlu şirketin borcu karşılamaya yeterli miktarda malvarlığı bulunmadığının anlaşılması üzerine 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi gereğince borçlu şirketin kanuni temsilcisi olan müteveffa adına, adı geçen şirkete ait … TL tutarında ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla 21/03/2006 tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği; anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile ödemeye çağrı mektubunun iptal edildiği; sonrasında, tesis edilen işlemler geri alınarak yeni bir takip başlatıldığı ve davacılar murisi adına … Mümessillik İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş.’nin kanuni temsilcisi olduğu gerekçesiyle Fon alacağı sayılan …-TL’nin tahsili amacıyla ödemeye çağrı mektubunun tanzim edildiği, bu yönüyle kredinin nihaî kullanıcısının başka bir kişi olmasının ya da bu borcun ödenmesinin başka bir kişi tarafından taahhüt edilmesinin davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, bu krediden kaynaklı borcun tahsili konusunda davacılar murisi hakkında tesis edilen işlemlerin …- … Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün satışına ilişkin ihaleden ve 28/11/2008 tarihli protokolden önce tesis edilmiş olduğu, protokolün borcun nakli anlamına gelmediği, sıra cetvelinin açılan ve devam eden davalar nedeniyle kesinleşmediği ve yürürlüğe girmediği, bu aşamada …- … Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün satışından elde edilen bedelden Fon’a isabet edecek kısım ile bunun hangi grup borçlarına mahsup edileceğinin belli olmadığı dikkate alındığında, davacılar murisinden olan alacağın 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsil edilmesine ilişkin düzenlenen ödemeye çağrı mektubunda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, Mahkemece sıra cetvelinin kesinleşip kesinleşmediği, kamu zararı riskinin oluşup oluşmadığı hususlarında araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, sıra cetvelinin açılan davalar sebebiyle kesinleştirilemediği, dolayısıyla sıra cetveli kesinleşmediğinden 28/11/2008 tarihli Protokolün yürürlüğe girdiğinden söz edilemeyeceği, diğer taraftan davacılar murisi …’ın … Anonim Şirketinden kredi kullanan … Mümessillik İthalat İhracat ve Ticaret Anonim Şirketinin kredilerin kullanıldığı tarihte kanunî temsilcisi olduğundan sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.