Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4230 E. 2020/444 K. 12.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4230 E.  ,  2020/444 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4230
Karar No:2020/444

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLLERİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 05/02/2010 tarih ve 27484 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edilen, davacı şirketin bir yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin davalı idare işleminden dolayı uğranıldığı ileri sürülen …-TL maddî, …-TL manevî olmak üzere toplam …-TL zararın; yasaklama tarihi olan 05/02/2010 tarihinden itibaren işletilecek ticarî (avans) faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Dairemizin 20/12/2018 tarih ve E:2012/980, K:2018/4214 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak; vekâlet ücretine ilişkin ihtilafın maddî tazminatın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kısımdan kaynaklanmadığı, dolayısıyla manevî tazminat için geçerli olan “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” kuralının uyuşmazlıkta uygulanabilir olmadığı, davacının maddî tazminat isteminin …-TL olduğu ve bu isteminin tamamen reddedildiği anlaşılmakla birlikte, davanın açıldığı tarihte “ıslah” müessesesinin bulunmaması sebebiyle bu tutar üzerinden nispî vekâlet ücretine hükmedilmesinin “hak arama özgürlüğü” ve “mahkemeye erişim hakkı”na kısıtlama getireceği, ayrıca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde (Tarife) manevî tazminat talebinin tamamen reddi hâlinde maktu vekâlet ücretine hükmedileceğinin düzenlenmiş olmasına rağmen maddî tazminat konusundaki mevcut boşluğun da bu kısıtlamaları destekler nitelikte olduğu, dolayısıyla söz konusu boşluğun manevî tazminata ilişkin kuralın kıyasen maddî tazminat için de uygulanması suretiyle doldurulması hakkaniyete daha uygun olacağından, davacı aleyhine tamamı reddedilen maddî tazminat istemi yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçeyle kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Tarife uyarınca belirlenen …-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyize konu Mahkeme kararında davacının maddî tazminat talebinin reddi bakımından hükmedilen maktu vekâlet ücretinin yanısıra manevî tazminat talebinin kısmen reddi bakımından da tıpkı davacı lehine hükmedildiği gibi Bakanlık lehine de …-TL vekâlet ücretine ayrıca hükmedilmesi gerektiği, dolayısıyla Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma dilekçesi verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Tarife uyarınca belirlenen …-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.