Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4192 E. 2020/262 K. 30.01.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4192 E.  ,  2020/262 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4192
Karar No:2020/262

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Doğrudan temin usulü ile gerçekleştirilen, … Üniversitesi … Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde kullanılmak üzere, “Sarf Malzeme Deposu İçin 4 Kalem Malzeme Alımı İhalesi”ne katılan ve 1. kalem için ekonomik açıdan en avantajlı teklif veren davacı şirket tarafından, teklif etmiş olduğu ürünün Teknik Şartname’nin 11. maddesinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle değerlendirme dışı bırakılması ve ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklifi veren firmadan alım yapılmasına ilişkin 14/02/2019 tarih ve … sayılı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; hastalarda kullanılmak üzere dört kalem sarf malzemesi satın alımı işi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/d maddesi kapsamında doğrudan temin yoluna başvurulduğu, bu madde kapsamında yapılacak alımlarda, isteklilerin ekonomik ve malî yeterlik ile mesleki ve teknik yeterliklerinin belirlenmesine ilişkin anılan Kanun’un 10. maddesinin uygulanması zorunluluğunun bulunmadığı, ihtiyaçların piyasa araştırması yapılarak temininin ve hazırlanan teknik şartnamenin numune alma ve değerlendirme bölümünde ürünün denenmesinden sonra uygunluk verilmesinin öngörüldüğü, davalı idarece bu doğrultuda, 1. kalem ven valfi ignesiz ikili için, teklif ve numunesi alınan firmalara ait ürünlerin bizzat enjektör ve serum setleri üzerinde sırasıyla denendiği ve denemeyi yapan sorumlu hemşirelerin tespitleri dikkate alınarak ürün seçiminin yapıldığı, davacı şirket tarafından 1. kalem ven valfi ignesiz ikili için verilen numuneler ile bu numunelerin değerlendirildiği CD görüntülerinin birlikte değerlendirilmesinden, yapılan malzeme alımlarında tek kriterin fiyat avantajı olmadığı, tıbbi sarf malzemesi alımında esas olanın hastalara en uygun olan ürünün seçimi olduğu, bunun da ancak firmalardan alınan numune ürünü deneyenler tarafından belirlenebileceği, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan davacı firma ürünlerinin, genel olarak standartlara uymadığı (tüm hastalar yönünden kalitesiz ve uygunsuz olduğu) anlamına gelmeyeceği, davalı idarece 4734 sayılı Kanun’un 22/d kapsamında yapılan 1. kalem ven valfi ignesiz ikili sarf malzeme alımında, takdir yetkisinin, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı anlaşıldığından, davacı firma tarafından sunulan teklif ve numunelerin, ürünleri deneyen sorumlu hemşirelerin tespitleri dikkate alınarak uygun olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, malzemeye ilişkin teknik değerlendirmelerin hatalı olduğu, objektif ve bilimsel olmadığı, kullanım hatası olduğu, tekliflerinin daha düşük olduğu, ilk derece mahkemesinden konu teknik olduğu için bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği ancak yapılmadığı, Mahkemece teknik incelemenin idarenin sorumluluğunda ve takdirinde olduğu yönündeki gerekçesinin kamu ihale mevzuatına aykırı olduğu, doğrudan alımlarda da dışardan teknik inceleme yapılabileceği, aksi görüşün kabulü hâlinde idarelerin doğrudan teminlerde sınırsız takdir yetkisi olduğu ve keyfi karar verebileceği anlamına geleceği, ürünlerinin yerli üretim olduğu ve Sağlık Bakanlığı’na 100 milyon adet satıldığı, … Hastahanesi tarafından teknik uygunluk raporu verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kamu menfaatleri doğrultusunda ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ile kaynakların verimli kullanılmasını sağlamak için doğrudan temin ile alımlarda zorunlu olmadığı halde davacı ile birlikte iki firmadan fiyat teklifi ve numune teslim alındığı, alınan numunelerin sırasıyla teknik şartnameye uygunlukları kontrol edilerek söz konusu kararın alındığı, idarece başta hasta sağlığı olmak üzere kamu menfaatinin de gözetildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.