Danıştay Kararı 13. Daire 2019/4117 E. 2023/1466 K. 28.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2019/4117 E.  ,  2023/1466 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/4117
Karar No:2023/1466

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik Sanayi
ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı davanın reddi yolundaki karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idarî işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 08/06/1994 tarih ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’un uygulanmasından ve 16/07/1997 tarih ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un uygulanmasından doğan davalar.
k) 06/06/1985 tarih ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
l) 03/07/2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddenin birinci fıkrasında, ivedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanun’la idarî yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanun’la değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar” ile, Bölge İdare Mahkemeleri’nin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta görevlerine başlayacakları ilan edilmiştir.

2577 sayılı Kanun’un “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Aktarılan kurallara göre, ivedi yargılama usulüne tâbi olan işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen kararlara karşı hangi tarihte verildiğine bakılmaksızın temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, bunlar dışında kalan uyuşmazlıklarla ilgili olarak 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kural olarak istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, ancak 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılan uyuşmazlıklarla ilgili kararlara karşı istinaf kanun yolundan sonra temyiz kanun yoluna da başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında 07/06/2010 ve 14/06/2010 tarihlerinde yayınlanan “…” isimli dizi filmde mülga 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un 4/(z) maddesinde belirtilen yayın ilkesinin tekraren ihlâl edildiğinden bahisle “ihlâle konu olan programın yayınının 07/03/2011 tarihinde saat 20.00’de yayınlanacak olan bölümünün 1 (bir) kez durdurulmasına” ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun …tarih ve …sayılı kararına karşı açılan davada, …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı davanın reddine ilişkin kararının Dairemizin 13/03/2018 tarih ve E:2014/4731, K:2018/959 sayılı kararı ile onanması üzerine anılan karar gereğinin yerine getirilmesini teminen “mevcut durum itibarıyla yayında olmayan ihlâle konu programın yayınlandığı zaman diliminde ve süresi kadar yayının 18/06/2018 tarihinde saat 20.00’de 1 (bir) kez durdurulmasına” ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın …tarih ve E.…sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, …Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararla, istinaf başvurusunun reddine, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesi uyarınca 30 (otuz) gün içinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından …Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin anılan kararının bozulması istemiyle temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin hangi davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılmış olup, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nca tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde belirtilen düzenleyici ve denetleyici kurul tarafından alınan karara karşı açılan bir dava niteliğinde bulunmadığı, ayrıca 46. maddede tahdidî olarak sayılan temyize tâbi diğer davalardan da olmadığı anlaşıldığından, …Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce istinaf başvurusu üzerine verilen kararın kesin olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesin olarak verilen kararlar aleyhine temyiz isteminde bulunulması hukuken mümkün olmadığından, …Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesi’nce kesin olarak verilen karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmesi dolayısıyla temyiz başvuru ve karar harçları toplamı olan …-TL’nin istemi hâlinde davacıya iadesine; posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme’ce …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın …İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak 28/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.